Bütçede ayna gibi çıktı ortaya… Gelir yetmiyor, harcama desen su gibi akıyor, bir de üstüne faiz borcu biniyor.
Mali disiplin nerede? Hak getire… Sahi o ne? Devlet harcamalarını biraz kıssa da daha fazla yüklenmese halka anlamında… Zinhar kabul edilemez galiba…
Peki kontrolden çıkmış bir maliye politikası ile nereye varacak bu işin sonu? Hepimiz biliyoruz aslında onu!
***
Devletin “Nasıl tasarruf yapılır?” sorusunun cevabı hakkında hiçbir fikri yok. Daha önce hiç yapmamış ki nereden bilecek?
Çıktılar, büyük bir ciddiyetle “Kamuda yeni araç alımına zorunlu haller dışında izin verilmeyecek” şeklinde bir açıklama yaptılar.
İyi ama, bir kamu idaresinde zaten olması gereken bu değil midir? Bu ifadeden, daha önce keyfi araç alımlarının serbest olduğu anlamını mı çıkarmalıyız?
***
Benzeri, “Yeni hizmet binası projesi teklifleri, sadece zorunlu hallerde yapılacak” açıklaması için de geçerli…
Ne zaman bir metinde o sihirli “zorunlu haller” ibaresini görseniz, bilin ki “Gerektiğinde esnetiriz ama bu kararı da biz veririz!” demektir.
***
İnsanın aklına gelmiyor değil; Acaba bir yerlerde, “Şefim, canım çok sıkılıyor, şuraya püfür püfür bir hizmet binası dikelim de gölgesinde sigaramızı tüttürelim. Sonra da atlarız son model makam aracına, Ege sahillerinde bir tura çıkarız...” diyen keyif düşkünü memurlar mı var? Bak bu durum “zorunlu hal” olmadığına göre belki de bunu önlemeye yönelik bir karar!
Peki, bu sözde tasarruf açıklamalarının ardından ne mi oldu? Beter oldu. Belli ki zorunlu hal!
***
2025 yılının ilk yarısında, devletin mal ve hizmet alım giderleri geçen yılın aynı dönemine göre tam yüzde 52 oranında artarak 413 milyar liraya fırladı.
Özellikle kira harcamaları, taşıt ve hizmet binası kiralamalarındaki fahiş artışlar, tasarrufun sadece lafta kaldığının en acı kanıtı…
İşin trajikomik yanı ise, sadece hava taşıtlarına ödenen kiranın 2 milyar 259 milyon lira ile kara taşıtları kirasını sollamış olması. Keşke eskisi gibi mi kalsaydı?
***
Bütçe açığı bu denli büyüyünce, yamamak gerekti tabii…
Önce faiz ve fon gelirlerinden alınan vergiler artırıldı. Hemen ardından, Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne ilişkin yeni düzenleme Meclis’te jet hızıyla yasalaştı.
Bu yeni düzenlemeyle birlikte binek araçlarda vergi oranları yüzde 80 ile yüzde 220 arasında değişirken, kamyonetlerde ÖTV oranı yüzde 4’ten yüzde 50’ye çıkarıldı.
***
Açık başka nasıl kapatılacaktı? Ülkeyi yönetenlerin konforundan, rahatından mı ödün verilecekti? Gönüllerince harcama yapamayıp, kiralık uçak filolarıyla seyahat etmekten mi vazgeçeceklerdi? Neden keyifleri kaçsın ki?
Valla hiçbir gelir yetmez bu düzeni doyurmaya… Kıçındaki donu bile alırlar fırsat bulunca…
Vatandaş, “Toplanan bu paralar nereye gidiyor?” diye hesap soramadığı sürece, bu düzenin sahipleri onların cebindeki son kuruşa kadar göz dikeceği çok aşikar!