Aziz İhsan Aktaş iddianamesi kabul edildi. Yargılamaların ocak ayı gibi başlaması bekleniyor. 200 şüpheli var, 40’ı tutuklu. Yani ocak ayına kadar 40 kişi cezaevinde bekleyecek. Elbette suçlu olan varsa cezasını çeksin, ona kimsenin diyeceği bir şey yok. Ama gerçekten kim suçlu kim değil? Masum insanların cezaevinde 1 gün bile geçirmesi haksızlıktır, zulümdür bunu da unutmamak lazım.
***
Şu anda tutuklu bulunanlardan birisi Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin. Kaderin cilvesine bakın ki, Oya Tekin, ilk Aziz İhsan Aktaş’ın gözaltına alındığı haberi geldiğinde sevinmiş, “Oh! Kurtuldum” demiş.
Aziz İhsan Aktaş, Tekin’den önceki dönemde Seyhan Belediyesi’nden temizlik işi almış. Uzun yıllardır kamu ile iş yapan her iş insanı bilir ki kamudan hele hele muhalif belediyelerden ödeme almak uzun vadelidir. İller Bankası’ndan ödeme gelecek de iş yapan parasını alacak.
Aktaş, herhalde kendince güvendiği de bir şeyler olduğu için önceki dönemden ödemesini almak için Oya Tekin’i sürekli “darlamış”, iş tehdit mesajlarına kadar varmış. Tekin hep aynı şeyi söylemiş “Ödemelerde sıkıntı var. İller Bankası’ndan para gelince yatıracağım.”
***
Tehditler inanılmaz boyutlara varınca Oya Tekin’in avukat olan kocası Aziz İhsan Aktaş ile buluşmuş, olayı yatıştırmaya çalışmış.
Ancak iddianamede bu buluşma rüşvet alındığına dair kanıt olarak sunuluyor. Aktaş diyor ki, “Seyhan Belediyesi’nden alacağımı almak için 1 milyon dolar rüşvet verdim. Bankadan parayı çektim, kardeşim Ramazan Murat Aktaş aldı, parayı Tekin ailesine verdi.”
Ramazan Murat Aktaş şu anda nerede bilinmiyor. Hakkında açılmış soruşturma da yok. Halbuki rüşvete aracılıktan hakkında soruşturma açılmış olması gerekir. Herhalde gözden kaçtı!
Aktaş “19 Temmuz’da rüşvet verdim, ödememi aldım” diyor. Ancak Seyhan Belediyesi İller Bankası’ndan ödemesini 10 Temmuz’da almış ve ödemeleri gelen parayla peyderpey yapmaya başlamış. Diğer ödemeleri de takip etmek mümkün.
Aktaş, 2 ay sonra Eylül ayında yapılan ihaleye de teklif vermiş, ancak yeterliliği sağlayamadığı için ihaleye girememiş. İnsan “arada böyle milyon dolarlar geçen bir rüşvet ilişkisi olsa ihaleye elini kolunu sallayarak girmesi gerekirdi” diye düşünmeden edemiyor.
***
İddianamede delil olarak Aktaş’ın bankadan yüklü miktarda para çekmesi gösteriliyor. Aktaş’a ait şirketler incelendiğinde, bu tip para giriş çıkışları rutin. İddianamede Aktaş’a ait Bilginay firmasının 2021-2024 arasında 477 milyon TL, Elif LPG’nin ise 808 milyon TL nakit hareketi açık görülüyor.
1 milyon dolar saklanabilecek, dikkat çekmeyecek bir para değil. Diyelim ki Tekin ailesi bu parayı aldıysa bu paranın bir yerde olması, Tekin ailesinin sıra dışı biçimde mülk alması, yatırım yapması vb. gerekir. İddianamede buna ilişkin bir şey de göremiyoruz. Eğer tespit edildiyse de delil olarak sunulması gerekir.
Başta dediğim gibi, suçlular cezalandırılsın, ama masumlar bir gün bile hapiste yatmasın…