Fenerbahçe’deki öfke seli; mantığı, aklı, sakin kalmayı, serinkanlı düşünmeyi sildi süpürdü götürdü...
Bu öfke selinin Başkan Ali Koç’a, Acun Ilıcalı’ya, yönetime en ufak bir yararı yok…
İmza toplayanlara, sosyal medyada linç kampanyası yapanlara da en ufak bir yararı olmadığı kesin...
Tamamı zarar yazar...
O zararı da Fenerbahçe fazlasıyla çekiyor...
Fenerbahçe’yi sevenler için ister iktidar ister muhalefet olsun şimdi sakin kalma zamanı...
Ama olmuyor, öfke büyüyor, kabına sığmıyor, taşıyor ve yanlış anlamalar, hatta kırılmalar, dökülmeler başlıyor...
Son örnek Başkan Ali Koç’un Bayram buluşmasında yaptığı konuşma... Bayram gününde keşke bu kadar ağır gitmeseydi...
Ama gitti... Üstelik konuşmasının bazı bölümleri de yanlış yerlere gitti...
Lütfen dikkat edin ve serinkanlı değerlendirin...
Ali Koç, imza toplayanlar için “Demokratik hakları... Onlara saygı duyuyor ve anlıyoruz” dedi...
Burada bir sorun yok...
Ali Koç sonrasında imza toplama konusunda sosyal medyada manipülasyon yaptıkları gerekçesiyle bazı kesimler için “Vefasız, aşağılık, ciğeri beş para etmez” ifadelerini kullandı... Çok ağır... Keşke kullanmasaydı... Bayram bayram kullandı...
Ama çok açık biçimde imza veren delegelerle, sosyal medyayı organize ettiklerini düşündüğü kişileri kesin biçimde ayırdı...
Buna rağmen; öfke seli o kadar güçlü ki, Ali Koç’un kabul edilemez bu ifadeleri, sanki bütün delegasyona söylenmiş gibi algılandı...
En önemlisi…
“Seçim eylülde, nokta” dedi...
Bundan sonra isterse 30 bin imza toplansın, yönetim istemiyorsa bu seçim eylülden önce olmaz...
Keşke Ali Koç, imzaları beklemeden ortaya çıkıp “İmzaya gerek yok... Karar aldık, haziran ayında seçim yapıyoruz” diyebilseydi…
Hem Fenerbahçe hem kendisi için çok daha iyi olurdu...
Eylülde yaşayacağı bir seçim sürecinin çok daha kolayını haziran ayında yaşardı...
Transferi daha kararlı ve yararlı yapar, takım Süper Lig’e ve Şampiyonalar Ligi’ne belirsizlik içinde hazırlanmazdı...
Ama bu tercihi yapmadı...
O zaman imza toplayanların bundan sonra yapacağı tek şey soğukkanlı olmak, kararlı duruşlarını ve dinamizmlerini diri tutmak ve eylül ayında yapılacak kongreyi beklemek olmalıdır...
Başkan madem eylülden önce genel kurula gitmiyor, bırakın transferlerini yapsın, ne kadar olur bilmiyorum ama iyi bir takım kurmaya çalışsın...
Zaten mahkeme kararı aldığınızı düşünsek bile, bu genel kurulun ağustos ayından önce olması mümkün değil...
Az biraz sıkın dişinizi, eylül ayında gidin sandığa, kullanın oylarınızı, genel kurulda çoğunluğu sağlıyorsanız indirin Ali Koç’u...
Bu, imza toplayanların en doğal hakkı ve gerçekten her kesimin saygı ile karşılaması gerekiyor...
Eylüle kadar bu öfke ve kavga devam ederse Fenerbahçe çok daha büyük yara alır...
Madem herkes Fenerbahçeli, madem söz konusu Fenerbahçe...
O zaman hiç olmazsa eylüle kadar, yani sadece iki buçuk ay iktidarıyla, muhalefetiyle, en önemlisi tribünüyle bir ‘ateşkese’ ihtiyaç var...
Eylülde, genel kurulda atış serbest...
Fenerbahçe sevdalısı olarak tam 11 yıldır şampiyonluğa hasret sabrediyorsunuz, ha gayret, iki buçuk ay daha sabredin...
FUTBOL AKLI NEREDESİN?
Fenerbahçe, kiralık sözleşmesi biten Kostiç’i hiç düşünmeden yolladı, inanamadım... Kostiç geride kalan sezonun ayakta kalan bir-iki futbolcusundan biriydi...
Fenerbahçe iyi bir para bulursa sanki İsmail Yüksek’i de gönderecek gibi... O İsmail 3 gün önce Amerika maçında, sahanın en iyi adamı olarak dünya basının manşetlerini süsledi...
Ey futbol aklı neredesin, Fenerbahçe kulübüne bir uğrasan iyi olacak!
FENERBAHÇE'YE GİTME GALATASARAY'A GİT
Bayern Münih’in dünyaca ünlü oyuncusu Leroy Sane, hem Galatasaray’ın hem Fenerbahçe’nin gündeminde...
Sane, geçmiş yıllarda Fenerbahçe forması giyen ünlü bir oyuncuya sormuş… Eski ünlü oyuncunun cevabı “Sakın Fenerbahçe’ye gitme, Galatasaray’a git” olmuş… Bu, kesin bilgi... Ama oyuncunun adını yazsak “Doğru değil” diye hemen bizi yalanlayacak… Oysa haber, her kelimesiyle doğru...
ALSAN DA KÂR, ALMASAN DA
Galatasaray Osimhen’i transfer edebilirse, Avrupa’nın en önemli iki-üç golcüsünden birini almış olur ki, takıma çok büyük katkı sağlar... Galatasaray Osimhen’i alamazsa, her kulüp için gerçekten çok büyük para olan yaklaşık 150 milyon Euro kasasında kalır ki, bu kulübü çok büyük kazanç sağlar... Sonuçta Galatasaray öyle de karda, böyle de… Osimhen olursa ne ala, olmazsa aldırma, enseyi karartma...
DEĞİŞİK ADAM, İYİ ADAM!
Gidecek mi kalacak mı diye adeta her gün papatya falı açılan Osimhen, gelen haberlere göre Al-Hilal’in yıllık tam 45 milyon Euro’luk maaş teklifini reddetti... Bu paraya “Hayır” demek her babayiğidin harcı değil… Bu Osimhen gerçekten değişik adam... Ama kesin olan şu: Bu Osimhen iyi adam…
NE YAPACAKSINIZ SAMUEL'İ?
Beşiktaş’ın, Fenerbahçeli Osayi-Samuel ile ilgilendiğini gazetelerden okudum... Ne yapacaksınız Osayi-Samuel’i? Elinizde Svensson gibi aynı mevkide oynayan ve bu sezon ayakta kalan üç-beş futbolcudan biri var... Sağ bek için kullanacağınız parayı daha fazla ihtiyaç duyduğunuz başka mevkilere harcasanıza…
TÜRKİYE GÜVENLİ LİMAN
Galatasaray’ın kiralık oyuncusu, İspanya Milli Takımı’nın kaptanı Morata, Portekiz maçında penaltı kaçırdı diye ülkesinde ölüm tehditleri alıyor...
Galatasaray’ın bir başka santraforu İcardi, eski eşi Wanda Nara’nın sosyal medyada yaptığı paylaşımlardan sonra ölüm tehditleri almaya başlamış... Dönün Türkiye’ye, sığının güvenli limana...
ALDIĞINIZ PARALARIN KARŞILIĞINI VERİN!
Süper Lig’de hakemlerin aldığı paralar açıklandı... Tamamına yakını milyoner olmuş... Allah daha çok versin, gözümüz yok... Ama bir çift sözümüz var: Aldıkları paraların karşılığını versinler!