Siyasi tarihimizle ilgili kitap ve dergilerde rastladığım olaylar karşısında “Bir ülkede hiç mi bir şey değişmez” demekten kendimi alamam.

Bu kez, 1958 yılında İstanbul’da çekilmiş bir gazete bayii fotoğrafıyla ilgili araştırma yaparken bunu yaşadım.

Söz konusu fotoğrafı bu köşede paylaşıyorum. Bayide yer alan, dönemin dergileri şöyle: İstanbul Ansiklopedisi, Hayat, Kim, Akis, Çocuk Haftası, Bütün Dünya, Radyo Alemi, Yelpaze, Mani Di Fata dergileri, Tenten, Süpermen, Teksas çizgi romanları, Hadise Gazetesi, Dolmuş mizah dergisi…

Gördüğünüz gibi o yıllarda zengin bir dergicilik dünyamız varmış. Hatta neredeyse hepsi “yerli ve milli”ymiş… Bugünkü gibi yabancı dergilerin Türkiye şubesi değillermiş.

Bayinin duvarında yer alan Akis Dergisi 7 Ağustos 1958 tarihli. O tarihte iktidarda Demokrat Parti vardı. İktidara muhalif olan Akis’i gazeteci Metin Toker çıkardı. Toker, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızıyla evli olduğu için o yıllarda “Milli damat” olarak anılıyordu. Sonraki yıllarda siyaset dünyasında başka “Milli damat”lar da oldu. Şimdi gel de “Bir ülkede hiç mi bir şey değişmez” deme…

Neyse… Bu dergiyi bulup okudum. Kapağında 1 ABD Doları’nın resmi var. Kapak başlığı ise “Haftanın adamı DOLAR”… Bakın o tarihte neler olmuş.

Dergiden aktarıyorum:

l “Paris’ten dönen Maliye Bakanı Hasan Polatkan külliyetli miktarda dış yardım temin edildiğini açıkladı. Hükümetin büyük bir başarı kazandığını, iktisadımızın son süratle gelişeceğini söyledi. Borç almak için şart kabul etmediğimizi ifade etti.”

l “İstanbul Radyosu’ndan ‘beklenen açıklama’ okundu. Köy Postası saatinde, köylü kardeşlerimize 600 milyon dolar yardım sağlandığı müjdelendi. Fakat daha sonra Bakan Polatkan başka bir rakam söyledi: 359 milyon dolar. İktidar bununla da yetinmedi, ortaya 759 milyon dolar lafı atıldı.”

l “Başta iktidar organları, gazeteler derhal iç açıcı akislerle doldu. Altın (fiyatı) düşmeye başlamıştı. Piyasada büyük bir ferahlık vardı. El altından bin liraya satılan otomobil lastiği sekiz yüze inmiş ve ‘biraz bulunur’ hale gelmişti.”

- “ABD’nin dolar kesesinin açılması için iki taraftan birinin inatçılıktan vazgeçmesi lazımdı. Hakikaten öyle olmuştur, DP iktidarı, Sam Amca’nın uzattığı simite sarılmıştır.”

- “New York Times, yardımın ilanından sonra Türkiye için ‘demokrat memleketlerin en az demokratı’ dedi ve bundan duyulan esefi belirtti.”

- “Halbuki DP’ye göre 1954’ten beri kapımızı çalan ‘Muazzam zafer’lerden biri daha kazanılmıştı. ‘Nurlu istikbal’, ‘Muazzam kalkınma’ lafları tekrar piyasaya sürüldü.

- Muhalefet “bu memleketin iyiliğini istememekle” suçlandı.

- “Anadolu Ajansı ve radyolar, Demokrat Parti Meclis Grubu’nu 8 Ağustos’ta toplantıya çağıran daveti yayınladı. O Anadolu Ajansı ve radyolar, CHP’nin bundan evvelki aynı mahiyette davetini parası ödenmiş ilan olarak dahi yayınlamayı reddetmişti.”

Bu kısa özette okuduğunuz gibi o dönemde de, ABD’yle ilişkiler iyi olduğu için adeta bayram ediliyormuş. İktidar, muhalefeti sevmiyormuş.

Tıpkı günümüzdeki gibi…

‘Demokrat memleketlerin en az demokratı!’ - Resim : 1

Okuma oranı geriliyor

Hazır konu kitap ve dergiden açılmışken, “okuma” konusuna da değineyim. American Time Use Survey’in son 20 yılı kapsayan verilerine göre, bireylerin keyif için okuma oranı yüzde 28’den yüzde 16’ya geriledi. Yani, keyif için okuyanların oranı hızla azalıyor. Bu düşüşün en büyük nedeninin sosyal medya ve teknolojiye ilginin artması olduğu düşünülüyor. Bizde bu tür bir araştırmaya denk gelmedim… Ancak eminim, bizde de keyif için okuyanların oranı azalıyordur. Çünkü sokakta, markette, pazarda, vapurda, otobüste nereye bakarsam bakayım herkesin elindeki telefona yapıştığını, parmağıyla ekranı kaydırarak zaman öldürdüğünü görüyorum.