Sokırımcı Netanyahu ile baş destekçisi ABD Başkanı Trump’ın ruh hali tam da böyle!
Beyaz Saray’da baş başa verip ortaya koydukları 20 maddelik “Gazze Planı” bu ikilinin dünyayı gerçekten “ahmak” yerine koyduğunu gösteriyor…
Planın nasıl tuzaklarla dolu olduğuna, iki devletli bir geleceğin önünü nasıl kapattığına, Gazze’yi afiyetle yutma projesi olduğuna, soykırımı önleme imkanının ise sıfır olduğuna geçmeden önce, eşzamanlı yaşanan olaylara bir göz atalım.
-Öncelikle, Beyaz Saray’da sözüm ona “Barış” konuşulurken bile İsrail ordusu Gazze’de 160 değişik noktada saldırılarını sürdürüyor, can alıyordu, ne barış ama!
-Trump, bu “şahane!” planı dünyaya açıklamadan önce aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 8 Müslüman ülkeye o müthiş “ikna gücüyle” onaylatmış, sonrasında da Netanyahu’ya imzalatmıştı!
-Aynı zaman diliminde, dünyanın 52 ülkesinden aktivistlerin yer aldığı onlarca yardım gemisinden oluşan Küresel Sumud Filosu, bu yazının kaleme alındığı sırada Gazze’den yaklaşık 18 saat uzaklıktaydı.
İtalya ve İspanya’nın filoyu korumak için ikişer firkateyn gönderdiği, Bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının da gerektiğinde destek vermeye hazır olduğu filo şu anda en kritik bölgede bulunuyor…
İşte “Barış Planı” bu şartlar altında dünyaya ilan edildi, yerseniz!
Tuzaktan geçilmeyen “Barış Planı!”
Peki, nedir bu 20 maddelik Barış Planı?
Maddeleri saymadan, soykırımcı İsrail’in akşam Trump’ın önerisini kabul ettiğini açıklarken, sabah işgali sürdüreceğini ve Filistin devletinin kurulamayacağını ilan etiğini de not edelim, nasıl bir barış istendiğini varın siz hesap edin!
Gelelim maddelere… Öncelikle Batı Şeria’da işgal sona erecek mi sorusuna bakalım; bu konuda hiçbir somut adım yok! Gazze’den geri çekilme zamanı ve ölçüsü de yok! En komiği de şöyle:
-Gazze’yi “Uluslararası İstikrar Gücü” nün koruyacağı belirtilmiş ancak bu gücün hangi ülkelerden oluşacağı ve görev tanımı bile yok!
“Yok” lara devam edelim; Mesela Trump, Hamas’a bu planı kabul etmesi için 3-4 gün süre tanıdı. Ben bunu duyunca “eyvah” dedim! Trump İran’a süre tanıdığında ne olmuştu hatırlarsınız, İsrail daha süre bitmeden bomba yağdırmıştı! Şimdi de Hamas’a süre tanıdı ve kabul etmezse başına neler geleceğini de açıkladı. Peki, İsrail plana uymazsa ne olacak, o yok! Filistin devleti zaten yok! İki devletli çözüm, Kudüs filan hiç yok!
Diyelim ki tüm bu tuzaklar aşıldı; peki, Gazze’yi kim yönetecek? Plan da aynen şöyle deniyor:
-Gazze’de “teknokrat, apolitik bir Filistin yönetimi kurulacak!”
İyi de bu komite kimlerden oluşacak, nasıl seçilecek, nasıl çalışacak o da yok! Kısacası, tarihe geçmesi gereken bu plan tüm dünyaya şunu haykırıyor aslında:
-Bir Barış Planı işte böyle yapılmaz!
İslam ülkelerinin hazin duruşu!
Şimdi, böylesine kara komik bir plan müsveddesine araların da Türkiye’nin de bulunduğu 8 İslam ülkesi nasıl oy verdi ben açıkçası anlayamadım!
Mesela arabulucu Katar ve Pakistan bile “Planda müzakere edilip netleştirilmesi gereken yerler var” derken bu ülkeler bu planın neresini beğenip de onay verdiler açıkçası hiç mi hiç aklım almadı!
Bize gelince… AKP’li Cumhurbaşkanı’nın açıklaması aynen şöyle:
-Gazze’de akan kanın durması ve ateşkesin sağlanması için ABD Başkanı Sayın Trump’ın gösterdiği çabayı ve liderliği takdir ediyorum. Adil ve kalıcı bir barışın tesisi için Türkiye olarak sürece katkı vermeye devam edeceğiz!
Bu açıklamadan anladığım, Cumhurbaşkanı planı beğenmiş… E, zaten bu nedenle de onay vermiş. Demek ki bizim göremediğimiz şeyler görmüş!
Ben yine de kendi görüşümü paylaşarak bitireyim.:
-Bu plan değil apaçık bir kumpas. Hem Netanyahu hem de Trump biliyor ki ne Hamas ne de bir başka Filistinli çocuklarının geleceğini tamamen silen böyle bir anlaşmaya evet demez!
O halde ne olacak? Yok etme harekâtı acımasızca devam edecek!
Filistin’i tanıyan 157 ülke, sadece tanımanın ötesine geçmek zorunda… İslam ülkelerine gelince etraflarına şöyle bir baksınlar:
-Hiç olmazsa İspanya’yı örnek alsınlar ama nerdeee!