Dünyada milyonlarca kişinin muzdarip olduğu Alzheimer'da bugüne kadar uygulanan tedavilerin çoğu doğrudan nöronlara odaklanıyordu.

Ancak uluslararası bir araştırma ekibi, bu kez hastalığın seyrinde kritik rol oynayan kan-beyin bariyerine odaklandı ve farelerde Alzheimer'ı tersine çevirmeyi başardı.

Normalde kan-beyin bariyeri, beyni toksinlerden, patojenlerden ve diğer tehlikelerden koruyan filtre görevi görüyor. Ancak Alzheimer hastalığında beyinde biriken amiloid-beta gibi "atık proteinler" bu bariyerin işlevini bozarak nöronları tahrip ediyor.

SONUÇLAR ÇARPICI

Bilim insanları araştırmada nanoparçacıkları, iyileştirici molekülleri taşıyan yapı olarak değil de doğrudan ilaç olarak kullandı. Bu biyoaktif ajanlara "süpramoleküler ilaç" denildi.

Sichuan Üniversitesi Batı Çin Hastanesi’nden Junyang Chen ve ekibi, Alzheimer benzeri belirtiler gösteren farelere üç doz süpramoleküler ilaç enjekte etti.

Signal Transduction and Targeted Therapy dergisinde yayınlanan çalışmanın sonuçları çarpıcı oldu: Yalnızca bir saat içinde bu farelerin beynindeki amiloid-beta miktarı yüzde 50-60 oranında azaldı.

12 AYLIK FARE, 6 AYLIK TEDAVİ SONUCUNDA İYİLEŞTİ

Fareleri aylarca gözlemleyen ekip, bu canlıları hafıza testlerinden geçirerek tedavinin uzun vadeli etkilerini de ölçtü.

Deneyde 12 aylık bir farenin altı aylık tedavi sonunda tamamen iyileştiği görüldü. 18'inci ayına geldiğinde farenin sağlıklı diğer fareler gibi davrandığı gözlemlendi.

NASIL ÇALIŞIYOR?

Bilim insanları Alzheimer'ın beynin yapısını oluşturan kan damarlarında toksik maddelerin birikmesiyle ilerlediğini söylüyor. Ancak damar sistemi yeniden çalışmaya başladığında beyin bu maddeleri temizleyerek dengeyi yeniden kurmaya başlıyor.

Araştırmacılar ilaç olarak kullanılan nanoparçacıkların beynin temizleme mekanizmasını aktive eden zincirleme etki başlattığını belirtiyor.

FARE BEYNİ, İNSANINKİNDEN DAHA BASİT

Ancak uzmanlar çalışmaya yine de temkinli yaklaşıyor. Çünkü farelerin kan-beyin bariyeri, insan beyninden çok daha basit çalışıyor. Bu nedenle farelerde işe yarayan birçok tedavi, insanlarda aynı başarıyı gösteremiyor.

Yine de araştırmacılar, bu çalışmanın insanlar için gelecekteki klinik deneylerin önünü açabileceğini söylüyor.