Beni sevmeyenler belli: PKK, ABD, FETÖ, NATO
Tarih 12 Mayıs 2017.
TRT Haber’in internet sitesinde hâlâ duran bir haber:
Suriye’deki DEAŞ operasyonlarına katılan bir Türk subayı, İncirlik üssünde Amerikan ordusunun başarılarından dolayı kendisine vermek istediği madalyayı reddetti. Albay Orkun Özeller, “Bu madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum, bu madalyayı kabul etmiyor” diyerek madalyayı iade etti ve tören alanından ayrıldı. Olay, geçtiğimiz günlerde Adana’daki İncirlik Üssü’nde yaşandı. DEAŞ’la Mücadele Koalisyon Karargahında veda ve madalya töreni vardı. Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Albay Orkun Özeller’in törende verdiği mesajı, sosyal medya hesabından paylaştı. Törende, gösterdiği üstün başarılardan dolayı Albay Orkun Özeller’e Amerikan Komutanlığı tarafından madalya ve berat verilecekti. Madalyayı Amerikalı bir Albay takdim etti. Ancak Albay Özeller, törende yaptığı konuşmayla madalyayı reddetti. Özeller, törende şunları söyledi:
“Türkiye olarak güzel işler başardığımızı düşünüyorum. Bunların en önemlisi de El-Bab operasyonu sırasında hiç sivil kayıp ve dost ateşi ile vurulma olayının olmamasıdır. Oysa haritaya baktığınızda Suriye ve Irak’ta bu tür zayiatlar yaşanmaktadır. Bu da bizim ne kadar başarılı olduğumuzu gösterir. Sizleri yaralamak ve üzmek istemem. Fakat bu madalyayı kabul etmem mümkün değildir. Çünkü bu madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile iş birliği içindedir. Onurum, bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.” Albay Özeller’in bu sözleri salonda bomba etkisi yarattı. Amerikan tarafı sessizliğe gömülürken Albay Orkun Özeller tören alanını terk etti.
Koğuştaki Alevi dedesi ne dedi?
Sekiz yıl önce devletin kanalında dahi haber olan Orkun Özeller, “Terörsüz Türkiye Süreci”ne karşı çıktığı ve paylaşımlarında MHP lideri Devlet Bahçeli’ye hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı. Önceki günde avukatlarına ve ailesine haber verilmeden Silivri Cezaevi’ne nakledildi. 2107’de Amerika’yla karşı karşıya gelen ve madalyayı reddeden Orkun Albay’dan bir mektup aldım.
Sevgili Aytunç Erkin,
… Tam iki hafta önce bugün gözaltına alınmış ve adliyedeki formalite ifadeleri müteakip tutuklanarak cezaevine girmiştim. Tutukluluğumun ülkemizde bir yansıması oldu ve bana destek veren yüce Türk Milleti benim için hem moral hem umut hem de güç verdi. Ben de aynı azim ve kararlılıkla mücadeleme devam ediyorum.
Koğuşta beraber kaldığım sekiz kişiden birisi Alevi dedesi. Hep birlikte sohbet ederken bana dediler ki: Sen dışarıda olup mücadelene devam etmelisin, senin dışarı çıkman için özür dilemen gerekiyorsa dile ve çık şuradan. Ben de şu şekilde cevap verdim: Böyle bir şeyi kellemi kesseler yapmam. Emekli olmadan önce bana ‘Orkun sus, görme, tuğgeneral olacaksın, o zaman konuşursun’ dediklerinde… Susup terfi ettiğimde, yine ‘sus ki terfi edince konuşursun’ derler, bu şekilde susarak orgeneral olsam ne olur ki? Ben Orkun olmaktan çıkmış, omurgasız biri haline dönmüş olacağım. O nedenle ‘terfi edeceklerse bu halimle ederler’ dediğimi anlattım. Bunun üzerine dede (aynı zamanda muhtar) bana dönerek, ‘Sen Pir Sultan Abdal gibisin. Dar ağacına çıkarken bile dönen dönsün yolundan men dönmem’ dediği gibi yaşayan birisin’ dedi. Ben Alevi değilim ama böylesi yüce bir zihniyet ile özdeşleştirilmekten gurur duydum, onur duydum.
MHP’de beni tanıyan üst düzey yetkililer var
Orkun Özeller neden tutuklu? Çünkü sürece karşı ve bu süreci başlattığı, yönetenleri rahatsız ediyor. Peki Orkun neden karşı? Ben ve silah arkadaşlarım yıllarca PKK terör örgütüyle mücadele ettik, çatışmalara girdik, canımızı ortaya koyduk. Kimimiz canından oldu, kimimiz uzuvlarından. Ne tiyatro ne filmdi hayatlarımız. Bu hayatlar ‘ülkemizde terör son bulsun, terörsüz bir Türkiye olsun, ülkemizin üniter yapısı bozulmasın’ uğruna harcandı. Bu hayatlar onların eşlerini ve evlatlarını da perişan etti. Şehitliklerde ‘umut hakkı’ olmadan gidenler için gözyaşları sel oldu. Ortada böyle bir gerçek varken hayatı boyunca terörle mücadelenin hiçbir yerinde olmamış, korkusundan Diyarbakır’a gidememişler mi çözüm üretecek? Bu problemi kulaktan duyma bilgilerle bildiğini zannedenler ne kadar doğru çözüm bulabilir.
MHP Genel Merkezi’nde beni tanıyan, bilen çok üst düzey yetkili var. İsmet Büyükataman ile Bursa’da komşuyduk. Yan blokta otururdu, samimiydik ve ailece görüşürdük. Onlara defalarca çağrıda bulundum ‘benimle konuşun’ diye. Benimle tartışmaya cesaret edemeyenler çözümü Orkun’u cezaevine tıkmakta buldular.
Aytunç Bey son olarak belirtmek isterim ki: Ben hiç kimseye biat etmeden Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda ülkesine hizmet etmiş ve etmeye devam eden bir Türküm. Düşmanlarım ve sevmeyenlerim bellidir. PKK ve siyasi uzantısı, ABD, FETÖ ve cemaatler, NATO. Hepsiyle yaptığım mücadele açıktır. ‘Bugün beni cezaevine atanlar kimdir’ sorusunun cevabı da nettir. Saygılarımla. ORKUN ÖZELLER.
SONUÇ: Evet mektup böyle, yorum sizin. Dün ABD’yle göğüs göğüse çarpışan bir albayın mektubu ve çığlığı bu. Bunu herkes duymalı!