İmamoğlu’nun “kayıp telefonu”

22 Ocak 2009 tarihli gazetelerde çıkan bir haber:

“Ergenekon soruşturması kapsamında 26 Ocak 2008’de tutuklanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün 15 günlük telefon dinlemelerinin kayıp olduğu ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) başvurusu üzerine konuyu inceleyen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), söz konusu ses kayıtlarının ‘teknik bir sorun sebebiyle kaybolduğunu ve kurtarılmasının mümkün olmadığını’ bildirdi.”

Yakın zamanın en “etkili” operasyonunda “telefon dinlemelerinin/ses kayıtlarının” kayıp olduğu anlatılmıştı.

16 yıl sonra yine bir “kayıp” haberi ve tartışması yaşıyoruz.

SORU: Bu zamana kadar adınıza kayıtlı veya başkası adına kayıtlı olup da sizin kullandığınız telefon numaralarınızı beyan ediniz. Sizin adınıza kayıtlı olup da bir başkasının kullanmış olduğu telefon numaralarını beyan ediniz?

CEVAP: Ben 0533 190 .. .. numaralı telefon hattının yakın tarihten beri kullanmaktayım. Bu hattın firmam olan İmamoğlu İnşaat adına kayıtlı olduğunu düşünmekteyim. Bu hat dışında 0532 721 .. .. numaralı telefon hattını da yaklaşık 25 yıldır kullanmaktayım. Yoğun olduğum için telefon hatlarıma genellikle çalışanlarım bakmaktadır. Bu hattım da yine firmam adına kayıtlı olabilir. Bu hatlar dışında başka telefon hattı çalışanlarım tarafından kullanılıyor olabilir. Bilgim dahilinde başka hattım yoktur.

23 Mart’ta tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun 121 sayfalık emniyet sorgusunda telefon hatlarıyla ilgili bir soru var ve yanıtı da bir paragraf.

Şimdi gelelim “kayıp telefon” meselesine.

“Telefon bulundu” haberi

Salı günü (20 Mayıs 2025) iktidara yakın bir gazetenin internet sitesi, saat 21.48’de “son dakika” bir haber paylaştı. Haberin başlığı; “Ekrem İmamoğlu’nun saklattığı telefonu ele geçirildi” şeklindeydi:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü İBB’ye yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında bir eve düzenlenen operasyonda, Ekrem İmamoğlu’nun saklattığı cep telefonu ele geçirildi. İmamoğlu’nun gözaltı sırasında farklı bir telefonu kullandığı ve emniyet güçlerini yanlış yönlendirmeye çalıştığı tespit edildi. Cep telefonunun yerinin etkin pişmanlıktan faydalanan bir itirafçı tarafından söylenerek tespit edildiği
öğrenildi.”

Bu “son dakika” bilgisi dakikalar sonra haber kanallarında ve internet sitelerinde paylaşıldı, tartışılmaya başlandı. Aslında “kayıp telefon”, operasyonun başladığı 19 Mart gününden bu yana “gizemli” bir şekilde konuşulan bir konu.

CHP lideri Özgür Özel de önceki akşam (21 Mayıs 2025) Pendik mitinginde “kayıp telefon” meselesine değindi:

“Telefon bulduk diye söyledikleri telefon, Ekrem Başkan’ın Beylikdüzü Belediye Başkanı iken kullandığı, İstanbul Büyükşehir’e geçince telefonu Özel Kalem’e yönlendirdiği, kapattığı, bir çekmeceye attığı, beş yıldır hiç arama yapmayan, arandığında Özel Kalem’den çıkıp işlerinin görüldüğü, asla ve asla içinde herhangi bir bilgi, belge, sorun olmayan bir telefon. Anılan telefon, Ekrem Başkan’ın ilk ifadesinde kayda geçirdiği 532 721 03 25 numaralı telefondur. İlk gün söylemiştir. ‘Telefon buldum’ diye sevinen budalalara söylüyorum; telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi telefonu icat ettiğine.”

Savcılık: Hat değil cihaz önemli

CHP lideri bu cümleleri kurarken bir canlı yayında “kayıp telefonla” ilgili şu iddialar tartışılıyordu:

“Tutuklanan bir kişi etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söyledi ve ifade verdi. (Ben İmamoğlu’nun telefonunun nerede olduğunu biliyorum) demiş. Verdiği ifadede telefonun Beylikdüzü’ndeki evinde olduğunu itiraf etti. K. adlı kişi üzerinden B. isimli kişiden teslim aldığını söylüyor. (Beylikdüzü’ndeki evimde saklıyorum) diyor. Telefonun olmadığı operasyondan sonra anlaşılıyor. Bu telefon aynı zamanda dijital iz anlamında bütün verileri barındırıyor. İtiraflar üzerine telefon ele geçirildi. İBB’de önemli görevde olan kişinin ifadesi üzerine harekete geçiyor polis.”

Peki İmamoğlu’nun telefon hattı neden bu kadar önemli?

Savcılık kaynakları, meselenin “hat” olmadığına “cihaz” olduğuna dikkat çekiyorlar. Ekrem İmamoğlu’nun kim ya da kimlerle görüştüğü konusunda geriye dönük işlem yaparak tespit edebildiklerini ancak “kayıp olan” telefonun içindeki dokümanlara ulaşmanın önemli olduğunun altını çiziyorlar.