Dana deyip geçmeyin...

Önümde bir görüntü var.

Kars’ın Selim ilçesinin Söğütlü Köyünde çekilmiş.

Selim Belediye Başkanı Barış Koç gönderdi.

Videoda kamera sağdan sola doğru ağır ağır ilerliyor.

İlk başlangıç karesinde yerde yatan bir inek var. Dikkatli bakınca ölü bir inek olduğu anlaşılıyor.

Kamera sola doğru döndükçe başka inekler kareye giriyor. Hepsinin ortak noktası ölmüş olmaları.

Son zamanlarda Kars ve Ardahan köylerini esir alan, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin olmadığını iddia ettiği Şap ölümlerinin örnekleri.

Sadece 37 saniyelik bir görüntüde sekiz adet ölmüş inek ve buzağı var.

***

Görüntüyü izlerken çocukluğuma gittim.

Tıpkı bizim yaylanın bitki örtüsü gibi.

Tıpkı bizim yaylanın etrafındaki su kaynakları gibi...

Bizim yayla derken Kars’ın Susuz ilçesinin yaylasını kastediyorum.

3 bin 200 metre yüksekliğindeki Kısır Dağı’nın eteğinde 2 bin 300 metre yükseklikte bir yayla. Güllü Bulak başta olmak üzere üç ayrı su gözesi sayesinde hem insanlar hem hayvanlar için ideal bir yayla.

Her yaz başında hayvanlarımızı alır Yaylaya giderdik. İlçe merkezindeki tarlalarda hasat bitene kadar da oralarda kalırdık.

Çocukluğumun, ilk gençliğimin büyük bölümü orada geçirdim.

Çok dana güttüm.

Çok Nahır yolu bekledim.

Dağda bir kayaya sıkışmış halde bulduğum, sahibi çıkmadığı için sahiplendiğim bir dana dabak (şap) olduğunda onu kurtarmak için günlerce uğraştım. Ayaklarını ve ağzını ispirtoyla temizledim. Ateşini düşürmek için sürekli yıkadım.

Elimle topladığım taze otlarla besledim.

O kurtardığım dana, 10 yıl içinde ahırımızdaki hayvanlarının büyük bölümünün ilk kaynağı haline geldi.

O kurtardığım dana, ahırımızın bereketine dönüştü.

***

Kars’tan ve Ardahan’dan şaptan ölmüş hayvan görüntülerini gördükçe içim acıyordu.

Kars’ın Susuz ve Selim ilçelerinin başkanlarını arayıp konuştum. Bir de AK Partili başkan aradım.

Hepsi de günde en az üç beş hayvan cesedi gömdüklerini anlattı.

CHP Ardahan Milletvekili Özgür İncesu’ya da sordum. O da durumun Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlardan daha vahim olduğunu anlattı. Bir emekli öğretmenin kredi çekerek aldığı bütün hayvanları şap hastalığına kurban verdiğine dikkat çekti. Haftalardır bölgede incelemelerde bulunan İncesu şu bilgileri verdi:

“Hastalık Ocak 2025’te ilk kez İran’da görülmüş. Bizde de temmuz başında Göle’de rastlanmış. Şap SAT-1 Versiyonu o günden bugüne Ardahan’ın bütün köylerinde hayvan ölümlerine sebep oldu. İl tarım Müdürlüğü’nün ilan ettiği vaka ve ölüm sayısının 10 katını sahada gözlemledik.”

Başkanlar ve İncesu, Köylülerin şap vakası konusunda yalnız bırakıldığına dikkat çekiyor. Veteriner bulamayan insanların kafalarına göre göre antibiyotik kullanması en büyük sorunlardan biri. Bakanlık yetkililerin kuluçka süresini fark edememesi yapılan aşıları daha tehlikeli hale getirmiş. Hasta hayvanlara yapılan aşılar ölümleri hızlandırmış. Bazı çiftçiler, sadece aşı yapılmayan hayvanlarının sağ kaldığına dikkat çekiyor.

İnanılmaz iddia da şu: “Bazı insanlar, hastalıklı hayvanları 3 ile 10 bin lira arasında fiyatlara alıp kesiyor. Etleri piyasaya sürülüyor.”

***

Ben yıllar önce yaylamızdaki Çekes Ağılında bulduğum bir danayı kurtarıp yaşatarak 10 yılda bir ahır dolusu hayvana sahip olmuştum.

Şap nedeniyle bir ineğini, bir danasını kaybeden köylüler ise tam tersini yaşıyor. Ölen inekleri, danaları yeni nesillerin yitmesine neden oluyor.

Bir dana gitti mi zincirleme sorunlar birbirini izliyor.

Eylül ayı, kredi borçlarının ödeneceği, yeni kredilerin çekileceği aydır.

Şap nedeniyle hayvanlarını kaybedenler ya da ucuz ucuz satmak zorunda kalanlar şimdi hem borçlarını ödeyemez halde hem yeni kredi çekemeyecek durumda.

Kesilen hasta hayvanların etleri Anadolu’ya dağılıyor ve tehlike saçıyor.

Hasta hayvanların sütleri kullanılamadığından peynir ve yağ üretimi düşmüş vaziyette. Hasta hayvan sütüyle yapılmış olma riski nedeniyle satışlar da azalmış.

***

Tarım Bakanlığı işi rakamlara indirgemiş.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi köylünün durumunu anlamaya çalışmak yerine sathı mücadeleye girmiş ve iktidarı temize çıkarmak için siyasi savunma yapıyor.

Ancak gerçek değişmiyor.

İran’da dahi şaptan ölüm yok denecek kadar az.

Bizde köylünün hayvanları şaptan ölüyor.

Köylünün hayvanlarının ölmesi hayvancılığın ölmesi demek.

Bakanlığa ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ne sesleniyorum:

Dana deyip geçmeyin!

Hepimizin sonu felaket olur.

SON DAKİKA HABERLERİ

Deniz Zeyrek Diğer Yazıları