İkinci aşama ne olacak?

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrılarıyla başlayan ve hali hazırda devam eden Terörsüz Türkiye Projesi kapsamında PKK iki adım attı.

- İlki örgüt kongresinin toplanıp (örgütün kurucusu Abdullah Öcalan’ın talimatıyla) örgütün kendisini feshettiğine dair açıklama yapmasıydı.

- İkincisi ise örgütün sembolik olarak silahlarını yakması ve Türkiye topraklarındaki silahlı varlığını sınır dışına çıkarmasıydı.

PKK’nın Türkiye sorumlusu Sabri Ok, terör örgütü mensuplarının Türkiye’den çekilmesinin ardından yaptığı basın toplantısında, kendilerinin attığı bu adımların ardından sıranın Ankara’ya geldiğini ve artık yasal adımların atılması gerektiğini söyledi.

***

Peki PKK’nın “sıra sizde” dediği şey, yani yeni aşama nedir?

Ankara’da siyasi partilere, bazı güvenlik yetkililerine bu soruyu sordum. Aldığım yanıtları paylaşmak istiyorum:

Evet sıraya göre TBMM’de Numan Kurtulmuş’un bizzat başkanlık ettiği Komisyonun partilerden gelecek teklifler doğrultusunda bir yasa teklifi oluşturması ve TBMM’ye sunması gerekiyormuş.

AK Parti bir yol haritası hazırlamış. MHP’nin bir hazırlığı var. Muhalefet partileri ise iktidar cenahından gelecek teklifleri bekliyor.

Bu arada en derli toplu kanun teklifi taslağını İzzet Özgenç yazmış.

Yasanın başlığı konusunda değişik alternatifler var ama “PKK Mensuplarının Topluma Kazandırılması Hakkında Kanun” diye özetleyebilirim.

***

Peki bu teklifte ne olması bekleniyor?

- Öncelikle PKK’nın silah bıraktığının ve kendini tamamen feshettiğinin devletin ilgili kurumlarınca en üst seviyede onaylanması gerekiyor.

AK Parti ve MHP’nin bu konudaki teklifleri henüz netleşmedi.

Ancak Özgenç’in teklifinde bu süreç şöyle anlatılmış:

“Milli Güvenlik Kurulu tarafından verilecek istişari karara istinaden, Cumhurbaşkanı kararı ile PKK’nin kontrolü altında bulunan her nevi silah, mühimmat ve sair malvarlığı değerlerini güvenlik birimlerine tamamen teslim ettiği ve bu suretle fiili varlığına son verdiği (Resmi Gazete’de) ilan olunur.”

Yine Özgenç’in teklifinde, Cumhurbaşkanı’nın bu sürecin tamamlandığını ilan etmesinin ardından atılacak adımlar şöyle sıralanıyor:

- Bu süreci takip edecek mahkemeyi Hâkimler ve Savcılar Kurulu bizzat görevlendirir. Mahkeme Ankara’daki Ağır Ceza Mahkemeleri arasından seçilir. Mahkeme kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulabilir. Ağır ceza mahkemesi tarafından bu madde hükümlerine göre verilen kararlar, özel bir sisteme kaydedilir. Bu sistemdeki kayıtlar, başka bir amaçla kullanılamaz.

- Yapılmakta olan soruşturma ve kovuşturmalar durdurulur.

n Verilmiş ve kesinleşmiş olan ceza mahkûmiyetine ilişkin hükümlerin infazına başlanmaz, başlanmış olanların infazı durdurulur.

- Normal şartlarda suçlar için istenecek hapis cezasının üst sınırına göre dört yıl, beş yıl, sekiz yıl ve on yıl süreyle denetimli serbestlik uygulanır.

- Denetimli serbestlik süresi içinde yeniden suç işlememeleri halinde; haklarında soruşturma yapılanlarla ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kamu davası açılmış olanlarla ilgili olarak düşme kararı verilir.

- Haklarında mahkûmiyet hükmü verilmiş olanların cezaları infaz edilmiş sayılır ve bu mahkûmiyete bağlı olarak herhangi bir hak yoksunluğu doğmaz.

- Yasa hükümleri, kasten öldürme, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama, eziyet, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, uyuşturucu madde imal ve ticareti ve kaçakçılık suçlarıyla ilgili olarak uygulanmaz.

***

Şunun altını kalın bir çizgiyle çizmeliyim:

Özgenç’in teklifindeki bazı unsurlar devlet nezdinde henüz kabul görmemiş.

Devletin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmiş son tavrı konusunda, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın TBMM’yi, dolayısıyla da siyasi partileri bir defa daha bilgilendirmesi bekleniyor. Bu aşamanın ardından Özgenç’in “PKK Mensuplarının Topluma Kazandırılması” teklifi bir omurga olarak dikkate alınsa dahi, sorunlu görülen unsurlar siyasi partilerden gelecek öneriler doğrultusunda değiştirilebilir.

***

İşin bir de yurtdışı boyutu var. Türkiye’deki “örgüt mensupları” için geçerli olan yasanın yurt dışındaki Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan örgüt mensupları için de geçerli olması hedefleniyor. O örgüt mensuplarının da bu yasadan faydalanmak için bulundukları ülkede her türlü silah, mühimmat ve mal varlığını teslim edip Türkiye’ye dönmesi mümkün olacak.

Yurtdışı boyutunda Suriye için ayrı bir pencere açmak gerekiyor. Suriye’deki Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı PKK’lıların Türkiye’ye dönmesi, kalanların da Suriye’ye entegre olması arzulanıyor.

Ankara’da, SDG içindeki Arap unsurların Şam’ın safına geçmesi sonrasında YPG’nin de entegrasyon sürecine hız vereceği beklentisi hâkim.