Trump ve Netanyahu’yu mu alkışlayalım?

AK Parti iktidarı, tuhaf bir şekilde Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen Barış Anlaşması töreninden bir “başarı hikayesi” çıkarma çabasında.

Hepsi ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik övgülerine dört elle sarılmış, “dünya lideri” söylemlerini yeniden tedavüle sokmuş vaziyette.

Öyle ki (Mısır’da imzalanan anlaşma, Filistinlilerin kazancıyla sonuçlanmış iyi bir anlaşmaymış gibi) imzalanan anlaşmanın parçası olmakla gurur duyuyorlar ve bu gururu gözümüze gözümüze sokuyorlar.

Keşke öyle olsaydı da biz de kendilerini alkışlasaydık.

***

Evet, en kötü barış dahi savaşın devam etmesinden iyidir.

Ancak bu anlaşma, bölge için Filistin halkı için muhteşem bir anlaşma değil ne yazık ki.

Bu anlaşma hem Trump’ın hem Benjamin Netanyahu’nun da açıklamalarına açıkça yansıttığı gibi İsrail’in zaferini teyit eden bir anlaşmaydı.

Neden böyle düşündüğümü madde madde sıralamak isterim:

1) Reuters dahil birçok batı medyasında yayınlanan rakamlara bakarsanız, 7 Ekim 2023 gününden bu yana 67 bin kişinin öldüğünü görürsünüz.

Ölen Filistinlilerin 16 bin 795’i çocuk, 11 bin 378’i ise kadındı.

Bu anlaşmayla 67 bin cinayetin üstü örtüldü.

Netanyahu’nun bu katliamın hesabını vermesinin önüne geçildi.

2) Gazze yerle bir edildi. Milyonlarca Gazzeli evsiz kaldı, göçe zorlandı. Çocuklar yeterince beslenemediği için öldü. Milyarlarca dolarlık ekonomik kayıp yaşandı. Trump ve Netanyahu Gazze Şeridi’ni Trump otellerinin yer alacağı bir sahil kentine dönüştürme hayallerini hâlâ yaşatıyorlar.

3) 7 Ekim 2023 günü Hamas’ın İsrail’deki bir kutlamaya saldırmasından sonra 695 kişi ölmüştü. Ölenlerin arasında 71 de yabancı vardı. İsrail, iki yıl süren katliamlarına bu saldırıyı gerekçe yapmıştı. Gelinen noktada bütün bu trajedinin yaşanmasına gerekçe yapılan saldırının mimarı Hamas, Fransız Haber Ajansı AFP’ye şu açıklamayı yaptı:

“Savaş sonrası Gazze yönetiminde olmayacağız. Hamas için Gazze Şeridi’nin yönetimi kapanmış meseledir. Hamas hiçbir şekilde geçiş dönemi sürecinde yer almayacak. Bu şeridin kontrolünden vazgeçtiğimiz anlamına geliyor.”

Bu açıklama Hamas’ın yenilgiyi kabul ettiği, havlu attığı anlamına gelmez mi? Peki sizce Hamas’ı bu noktaya gelmeye kim ikna etti? Tabi ki en büyük destekçileri Türkiye ve Katar.

4) İsrail için en önemli şey 20 canlı rehine ile 28 rehinenin cenazesini almaktı. Barış anlaşması için rehineleri almayı şart koşan İsrail dün saat 11:00 itibariyle bu amacına ulaştı.

5) Trump, İsrail parlamentosunda zaman zaman Netanyahu’yu da dahil ettiği o kadar ilginç bir şov yaptı ki...

Bütün generallerini, kabinesinin önemli isimlerini, hatta damadıyla kızını İsrail’e getiren Trump, ekibini dakikalarca İsrail parlamentosuna alkışlattı.

Hem İran’a yönelik hem Gazze’ye yönelik saldırılarda İsrail’e verdikleri desteği övüne övüne anlattı. Birkaç alıntı aktarayım:

- “İsrail güç vasıtasıyla barışı getirdi. Yükselen Aslan operasyonundaki İsrail Ordusu’nun cesareti sayesinde oldu.”

- “İsrail’e de çok fazla silah verdik. O kadar iyi silahlar ki... Siz de çok iyi kullandınız.”

- “(İsrailli generalleri göstererek) Hollywood oyuncuları gibiler, muhteşem işler çıkarıyorlar.”

- “İran’a yönelik Gece Yarısı Balyozu operasyonunda yedi B2 (bombardıman uçağı) kullandık. 150 uçağımız eşlik etti. Gökyüzünde 52 benzin istasyonumuz vardı (tanker uçakları kastediyor). 37 saat uçtular.”

- “Sadece İsrailliler için değil Filistinliler için de uzun ve acılı kâbus bitti.”

- “(Gazze’den İran’a) medeniyet düşmanları kaybetti.”

Trump’ın bu cümleleri sarf ettiği konuşması, iki solcu İsrailli vekil tarafından protesto edildi ama İsrail meclisinin ekseriyeti Trump’ın bu cümlelerini ayakta alkışladı.

İsrail Parlamentosu adeta “Washington’dan abim gelmiş, evde bir bayram havası” görüntüsü veriyordu.

***

Şimdi İsrail-Gazze Barış anlaşmasından bir propaganda malzemesi çıkarmaya çalışan Türkiye’deki iktidar mensuplarına ve yandaşlarına sormak isterim:

“Yarısına yakını kadın ve çocuk olmak üzere 70 bine yakın insan ölmüşken, Gazze yerle bir olmuşken, bunun hesabı sorulamamışken, İsrail ve ABD yönetimleri zafer naraları atarken, Hamas Gazze’nin geleceğinde olmayacağını duyurarak teslim olmuşken, biz neyi alkışlayacağız? Trump’ı mı? Netanyahu’yu mu? Cumhur İttifakını mı?”

Elinizi vicdanınıza koyun ve yanıt verin?

SON DAKİKA HABERLERİ

Deniz Zeyrek Diğer Yazıları