Euroleague'in çifte standardı

Avrupa basketbolunun zirvesi olarak kabul edilen Euroleague’in yönetiminin, Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail’in Gazze’yi işgali sonrası aldığı birbiriyle çelişen kararlar, sporun evrensel değerleri ile jeopolitik gerçekler arasındaki karmaşık ve pis ilişkileri gözler önüne seriyor.

2022'de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında Euroleague, hızla harekete geçerek Rus takımlarının (CSKA Moskova, UNICS Kazan, Zenit St. Petersburg) katılımlarını önce askıya alıp sonra da ligden tamamen ihraç etmişti. Bu karar uluslararası spor ve siyaset otoritelerinin genel yaptırım çizgisiyle uyumluydu ve “savaş” eylemine karşı bu net duruş takdir görmüştü.

2023'ün sonlarında başlayan İsrail saldırıları ve bölgedeki şiddetin artmasına rağmen, nedendir bilinmez Euroleague açısından durum farklı bir boyut kazandı. Maccabi Tel Aviv çıkarılmadı, üstüne Hapoel Tel Aviv lige dahil edildi. Bu iki takımın sadece iç saha maçlarını güvenlik gerekçesiyle Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde oynamalarına izin verildi. Hatta bugünlerde durumun yumuşamasıyla birlikte 1 Aralık’tan itibaren maçların Tel Aviv’e geri dönmesi için zemin hazırlandığı bile konuşuluyor.

Her iki durumda da uluslararası düzeyde büyük bir insani kriz ve çatışma söz konusuyken uygulanan bu çifte standart, bizlere eylemlerin ciddiyetine göre değil, politik/ekonomik çıkarlara göre karar alındığı gösteriyor.

Bu ayıba ortak olan Euroleague yönetimine, kulüp yönetimlerine, takım mensuplarına, koçlara, oyuncu birliklerine, hakem birliklerine diyorum ki: Bir avuç insan olarak sadece kendi menfaatlerinize dokunulduğunda tepki verip bugün bir araya gelerek bu yanlışın önüne geçmediğiniz için yaşadığınız sürece utanmalısınız!

SON DAKİKA HABERLERİ

Fatih Söylemezoğlu Diğer Yazıları