İpte cambaz kalmadı

Nasıl hakem son düdüğü çalmadığı sürece maç bitmezse, matematiksel olarak netleşmediği sürece umutların da Fenerbahçe için tükenmemesi gerek. Ama sahaya bakınca hal böyle mi? Hak getire...

Sanki gelinen noktada herkes durumu kabullenmiş bir görüntü içerisinde. Beşiktaş ise çok net bir penaltıyı hoyratça harcarken imdada Kaleci İrfan Can Eğribayat yetişti. Genç kalecinin hatalı çıkışı, Mert Müldür’ün kafa ile vermeye çalıştığı geri pas Beşiktaş’ın umutlarını yeniden yeşertti.

İlk yarı Fenerbahçe’nin bu moral bozukluğu ile ağır oyunu birleşince, dar kadrolu Beşiktaş karşısında bilinçsiz doldur boşalttan başka bir şey görmedik.

Devre arasında soyunma odasında neler olduğunu tahmin edebiliyoruz! Muhtemelen bunun etkisiyle baskıyı artırarak 2. yarı daha istekli oyuncuların sürekli hücumu düşündüğü bir oyun çıktı ortaya.

Sonunda bu maç için erken hatırlanan süper yedek İrfan Can’ın(!) da bireysel çabaları ve getirdiği enerji ile Fenerbahçe oyunu tamamen Beşiktaş sahasına yıktı. Ancak dakikalar ilerledikçe Beşiktaş’ın puan ya da puanları alıp gidebileceği duygusu savunmada öz güvenlerini artırdı.

Beşiktaş kalecisi Mert Günok’un maç boyu gösterdiği performans gerçekten takdire şayandı. Kalecinin takıma verdiği bu güven arkadaşlarının da mücadele gücünü etkiledi.

Mourinho'nun haftalardır doğru düzgün süre vermediği İrfan Can ve Cenk Tosun’u oynatması enteresandı! Herhalde ideal kadro arayışları hâlâ devam ediyor!

Son dakikalarda Beşiktaş’ın ördüğü etten duvarı geçemeyen ev sahibi bu skorla birlikte teknik ekibi ve yönetimi ile birlikte camiasına vereceği hesabı düşünmeye başladı. Malum gelinen noktada ipte cambaz da kalmadı!