Kar gibi...
Ligin sonunda şampiyon belli olduktan sonra konsantre olup maç oynamak gazı kaçmış soda içmek kadar keyifsizdir. Bunu anlayabiliyorum. Ancak her şeye rağmen sporcuların kendi geleceklerini düşünerek profesyonelce ellerinden gelenin en iyisini yapması gerekir.
Mourinho'nun geçen hafta küme düşen Hatay’dan yediği 4 gol sonrası artık sıralama belliyken hala ilk 11’de Talisca’ya yer vermesi, minimum Talisca gibi bir yıldıza hakaret gibi oldu. Ayrıca F.Bahçe’de sezon bitmeden gemiyi terk eden iki kaptana bir gün önce tesislerde (güya) törenle teşekkür etmek niçin hedefe ulaşamadıklarını, niçin takım olamadıklarını gösteriyordu! Hep söylüyoruz, sporumuzun en büyük sorunu yöneticilerin yetersizliği diye!
Ev sahibi erken yediği golden sonra tamamen bireysel çabalarla oyunu Konya sahasına yıkıp gol aramaya çalışsa da genel atmosferin yarattığı isteksizlik her durumda kendini gösterdi. Konya’nın daha motive gözüktüğü ilkyarı, ağır aksak oynanan tatsız tuzsuz bir doldur boşalt oyunundan başka bir şeye benzemedi. 75’te kalecinin İrfan Can’a hediye ettiği gol ile 82’de En Nesyri’nin golleri zevali kurtarır gibi oldu!
Mourinho'nun 2.yarıya Talisca ve Osayi yerine Levent ve Oğuz’la başlaması oyuncu psikolojisi konusundaki uzmanlığını da göstermiş oldu! Oysa böyle bir maça zihnen adayı terk etmiş oyuncular yerine, yerli ağırlıklı bir kadro ile çıksa durum daha farklı olabilirdi. Ama işte, çok biliyor ya! Allahtan bütün sezon oynatmadığı Cenk Tosun’a 60’ta oyuna gir dediğinde, girmiyorum demedi.
Neticede koca bir sezon daha kurnazlık peşinde koşan bir kişinin akıl oyunları ve yabancı sevicilerin şak şakları ile kar gibi eridi bitti. “Ne var bunda koca ülke yaklaşık çeyrek asırdır böyle yönetiliyor, hala kimse uyanamadı” dediğinizi duyar gibiyim! Siz de haklısınız…