İş sulandırıldı endişesi…

“Bu davaların temyizi sandıkta olacak” sözlerinin sahibi AKP’de önde gelen isimlerden biri. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’li belediyelere seri şekilde yapılan operasyonların sonucu ve amacı konusunda endişeli yorumlar yapılıyor.

Özellikle son dalga operasyonlarında, yeni göreve gelen Adıyaman Belediye Başkanının da dahil edilmesinin ‘işi sulandırmak ve zayıflatmak” olarak yorumlayanlar var.

***

Gündem, birkaç günlüğüne başka konulara dönse de CHP yönetiminin azmiyle unutturulmayan bu davalar ve tutuklamalar, AKP’lilerin de hiç aklından çıkmıyor. Bütün bunların sonucunda avantajlı olamayacaklarını düşünenlerin kafasında çok sayıda soru var.

Örneğin, İstanbul başta olmak üzere CHP’li belediyelere yapılan operasyonların geç kalmışlığı ayrı bir tartışma konusu. “Eğer yolsuzluk varsa bundan 5-6 yıl önceki konuların bugün gündeme getirilmesi inandırıcı gelmiyor. Devletin denetim kurumları şimdiye kadar neredeydi diye sorarlar. Ayrıca 20 yıl boyunca AKP’li belediye ve yöneticilerle ilgili tek bir iddia bile araştırılmayınca konu zayıflıyor” yorumları yapılıyor.

Olağanüstü bir gelişme olmazsa, davaların yıllar sürebileceği yorumları yapılıyor. “Bu davalar birkaç yıl sürer, mahkum bile edilseler arkasından seçim gelecek. Aslında bu davaların temyizi sandıkta olacak. Sandıktan çıkan sonuç, bu süreçte ne kadar inandırıcı olup olmadığımızı da gösterecek. Bu tartışmalar eşliğinde seçime gidilirse, seçim sonuçları AKP için avantaj olmayabilir” sözleri de dikkat çekici.

***

Bu arada, İmamoğlu davasının TRT’den canlı yayınlanmasıyla ilgili olarak CHP yönetiminin önerisine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den destek gelmişti. Bu yeterince ilginç bulunurken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da olabileceğine ilişkin yorum yapmıştı. Bu dev kadroya rağmen söyleyelim; AKP içinde davanın TRT’den yayınlanacağına inanan tek bir kişi yok.

Bu konuda ilginç yorumlar var. Örneğin, cumhurbaşkanının soruyu anlamadan yanıt verdiğini düşünenler gibi. TRT yayınına izin verilmeyeceğine inananlar çoğunlukta.

Yasal düzenleme gerektiren bu talebin hayata geçirilmesi söz konusu olsa bile TRT’den iki üç saat kesintisiz propaganda yapacak İmamoğlu’nu kontrol etmenin mümkün olmayacağı, mağduriyet algısının toplumda karşılık bulacağı yorumları yapılıyor.

Ayrıca, tanıklardan birinin ‘baskı yüzünden ifade verdik’ deme olasılığından tutun da “Halk mağduru sever, böyle bir gelişme tüm davanın çatısını yıkar” diyenler var.

Az sayıda olsa da iktidar partisinin içinde böyle bir yayının Ekrem İmamoğlu ve ekibinin aleyhine olacağını, bilgi ve belgeler ortaya dökülünce halkın kafasındaki şüphelerin dağılacağını iddia edenler bulunuyor. Tüm tartışmalara rağmen kimse TRT yayınına ihtimal vermiyor.

***

Bütün bunların üzerine, CHP’ye yapılan siyasi operasyon, belediye başkanlarının tutuklanması, savcıların ve mahkemelerin tutumu gibi konuların üç gün süren Kızılcahamam toplantısında hiç gündem olmaması ilginç değil mi? Oluşturulan masalarda da bakanlarla yapılan yüz yüze görüşmelerde de bu davaların partiye yönelik sonuçlarının ne olacağının tartışılması gerekmez miydi?

Kendi aralarında ikili üçlü gruplar halinde konuşan ve endişelerini dile getiren AKP’lilerin, 2028 yılına dönük strateji toplantısında gündem konusu yapmamaları tuhaf. İki AKP var sanki.

Kalabalık toplantılarda konuşmaktan çekinen AKP’lilerin, ilginç bir sözüyle bitirelim yazıyı; “Bizimkiler, belli bir noktadan sonra savcıların nerede duracağını, ne yapmaya çalıştığını kestiremiyor olabilir…”

SON DAKİKA HABERLERİ

Nuray Babacan Diğer Yazıları