Şimşek midesinden oldu!
Başkent, huzursuz bir ruh gibi yaşıyor uzun süredir. Her hafta, birbirinden iç karartıcı konularla başlıyor, öyle de devam ediyor. ‘Her şey çok güzel olacak’ iyimserliğini kaybetmeyenlere güvenerek konularımıza dönelim. Bu iç karartıcı ortam Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de canını sıkmış olmalı ki; mide rahatsızlığı nüksetmiş.
- Siyasi operasyonların ekonomik faturasını ödemekle meşgul olan ekonomi yönetimi, açıktan dertlenemediği için duygularını ya dostlarıyla paylaşıyor ya da midesinden çıkıyor. Şimşek’in ‘yargı, hukuk, siyaset’ arasına sıkışmış ülke gündeminin ekonomik planlarına verdiği zarar konusunda son derece üzgün olduğu anlatılıyor.
MİDESİNE VURDU!
Göreve gelme aşamasında devam eden mide tedavisi ilk etapta ‘reddetmek’ için bahane bile olmuştu. Ancak partideki yakın arkadaşlarının devreye girmesiyle görevi kabul etmişti. Şimdi Şimşek’in aynı dertten muzdarip olduğu ve tedavi gördüğü anlatılıyor. Şimşek’in yakın çevresine “Ekonomik hedefler açısından hala 19 Mart İBB operasyonu öncesine gelemedik’ dediğini de aktaralım.
- Bu kaygılara rağmen ülke her sabah yeni operasyona uyanıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a soruşturma girişimi, sanatçıları tutuklama gözdağı, sermayeyi ürküten kararlar, AKP’nin üst yönetimi tarafından aynen bizim gibi izleniyor. Bilgi sahibi değiller. İşin ilginci kimse de ‘aslında bu yapılanların şu gerekçesi var’ diye savunmuyor, savunamıyor bile. Troller hariç.
CHP DAVASI
- Bu kargaşada, CHP davasından kayyum kararı çıkar mı çıkmaz mı analizleri de yapılıyor. Son gelişmeler nedeniyle sanki yorumlar olumsuza dönmüş gibi. CHP’ye kayyum atanmasını yanlış bulanlar, hukuken mümkün olamayacağını savunanlar bile bunu ihtimal dahilinde görüyor. Rüzgar değiştikçe, yorumlar da değişiyor.
- Parti yöneticileriyle ‘kendi kontrolleri dışındaki’ bu gelişmelerin konuşan partililerin de aldığı bir yanıt yok. “Herkes seyirci sanki. ‘Gittiği yere kadar buradayız’ havası hakim. İrade ortaya koymayı çoktan bırakmışlar. Siyaset görüş beyan etme işidir. Bunu çoktan bırakmışlar…” sitemleri var partide.
CAN HOLDİNG YORUMLARI
- Sermayeye yönelik operasyonlar da çok dikkat çekiyor. Örneğin Can Holding operasyonu. Kimileri ‘holdingin sahibiyle iyi dost olduğunu’, kimileri ‘sınırı aştıkları için müdahale edildiğini’ anlatıyor. Ailenin hem muhafazakar olduğunu hem de geçmişte kaçakçılık yaptıklarını anlatıyorlar! Ülkedeki sigara ticaretinin önemli bir kısmını yönettikleri biliniyor.
Denetim mekanizmaları işletilmeden hızla yol almalarına kimin izin verdiği sorulduğunda sessizlik hakim oluyor. Herkes mesajı alıyor. Kara paranın sisteme sokularak aklanması, devletin bundan avantajlı çıkması gibi yorumlara katılanlar da var, ‘Devlet bu kadar zor durumda mı, bu kadar mı düştü mü?’ diye itiraz ederler de.
PRAGMATİK MANEVRALAR!
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TBMM’nin açılışında, CHP hariç muhalefet partisi liderleriyle verdiği fotoğraf partide konuşulanlar arasında. Öncelikle mizansen olduğunu itiraz eden yok. Kimse de şaşırmamış. Erdoğan’ın son derece pragmatik bir yaklaşımla dün söyledikleri unutup, hızla partner değiştirme kabiliyetinden örnekler veriliyor.
Örneğin, Erdoğan’ın bir önceki seçimde millet ittifakının yapısını yerden yere vururken, ihtiyaç halinde aynısını yapabileceği, her an küçük partileri toplayabileceği yorumları yapılıyor.
Partiden ayrılan AKP’liler arasında, “Tabandan sürekli eleştiri alıyoruz. ‘Siz partiden gitmeseydiniz, bugünkü noktaya gelmezdi. Direnip içerde mücadele etmeliydiniz’ diyorlar” gibi savunma geliştirenler var. Seçime yakın, CHP’yle yaptıklarının benzerini AKP ile yapma olasılıkları görünüyor!