Toplumdaki algı korkuttu
Aslında doğrudan açılım süreciyle ilişkili olmamasına karşın, beklentiler nedeniyle farklı bir anlam yüklenen 10. Yargı Paketi, toplumdaki algının kurbanı oldu. Bu cümle, teklifi hazırlayan ve pandemi affını savunanların sözleri.
Kamuoyunda ‘pandemi affı’ veya ‘kısmi af’ olarak bilinen düzenlemenin pakette yer almaması çok insanı şaşırttı. Adalet Bakanlığı’nın hem cezaevlerini boşaltmak hem de daha önce yapılan ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu için sorun yaşadığı hatalı yasayı düzeltmek için savunduğu madde, sadece ‘FETO’cular cezaevinden çıkacak’ iddiasına değil, toplumdaki ‘PKK dahil tüm teröristleri affediyorlar’ algısına takıldı.
***
Direkt PKK’lılara yönelik bir düzenleme olmasa da PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili süreç tamamlanmadığı için biraz daha beklenmesinden yana tavır sergilendi. Öncelik toplumdaki cezasızlık algısının ortadan kaldırılmasına verildi. Çünkü, tabandan gelen mesaj bunu gerektirdi.
Şimdi bundan sonra izlenecek yol önemli. Eğer bakanlık pandemi affında ısrar eder ve ‘PKK ve FETO’cuları affediyorlar’ iddialarını bertaraf edebilirse, bu düzenlemenin yasaya konması az da olsa bir olasılık. Çünkü önerge verilmesine olanak sağlayan iz maddesi yasaya konmuş durumda.
Ancak, “Önce PKK’lılar silah bıraksın, bunun için üç ay gerekiyor. Üç ayın sonunda gelecek raporlara bağlı olarak yeni bir düzenleme yapılır, şimdi atılan adımlar yanlış anlaşılıyor” görüşünde olanlar sonuç alırsa, o zaman yaz sonunu beklemek gerekecek.
***
Bu teklifin hazırlanma sürecinde oluşan hava, açılım sürecinde yapılan bazı açıklamalarla zora girdi. Özellikle PKK’nın içindeki bir kanadın, “Öcalan özgür olmazsa, kimseyi silah bırakmaya ikna edemeyiz” şeklindeki açıklamaları tedirginlik yarattı.
PKK’daki bazı kanatların kimi ülkeler tarafından sürecin baltalanması için kullanıldığını öne süren hükümet kanadı, “Henüz silahsızlanma ile ilgili süreç tamamlanmadan yapılan bu açıklamalar, kamuoyunun kafasını karıştırmaya yönelik çabalar” yorumunu yapıyor. Sonuçta toplum psikolojisi hem hükümet kararlarını hem de Meclis’teki çalışmaları etkiliyor. Birkaç hafta içerisinde havanın değişmesi pek mümkün görünmediği için 10. Yargı Paketi’ne yönelik yüksek beklentiler de şimdilik askıya alınmış durumda.
AKP’liler, “Yasa düzenlemelerine teknik açıdan bakmak mümkün değil. Sonuçta, doğru ya da yanlış, tabanda oluşan psikolojiyi yönetmek zorundayız” yorumları yapıyorlar.
***
Şimdiye kadar uygulanan haliyle yaklaşık 100 bin kişinin sessiz sedasız tahliyesine neden olan pandemi affı, ‘eksiklerin giderilmesiyle’ en az 50 bin kişiye daha bu hakkı verecekti. Tek şart, suçun 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenmesiydi. Cezaevinde kalış sürelerine göre aşamalı hesaplama yapılacaktı.
Tabi tek sorunun FETÖ veya PKK’lılar olmadığını iddia edenler de var. Bu tarihten önce suç işledikleri iddia edilen siyasi suçlular da bu aşamalı tahliyeden yararlanabilecekti. Çünkü, Adalet Bakanlığı’nın taslak çalışması ayırım gözetmeksizin herkesi kapsıyordu.
Anlaşılan, hepsi birden hesaba katılmış ve tablo pek hoşa gitmemiş olabilir. Eğer, açılım süreciyle ilgili bir infaz düzenlemesi yapılacaksa, bugün veya yarın eninde sonunda, aynı noktaya gelinecek.