Buğra Gökce.
İstanbul Planlama Ajansı Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonla tutuklandı.
Şu anda Silivri’de hapiste.
O da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılan CHP Kurultayı’yla ilgili ifadesi alınan isimlerden.
Gökce’yle ilgili bir tanık ifadesi var ve o tanığın iddiaları sorulmuş.
Önce tanık H.K.’nın ifadesine bakalım:
“...04- 05.11.2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı öncesinde ben o zamanki Genel Başkanımız ve kurultayda da aday olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyordum. Bunu da çevremde bulunan herkes bilirdi, Kemal Bey’i desteklediğimi açıkça söylerdim. Kurultaydan yaklaşık 15-20 gün kadar önce İzmir Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter olarak görev yapan Buğra Gökce, mesai arkadaşı olan Z.K. vasıtasıyla bana haber gönderdi. Ekrem İmamoğlu’nun benimle görüşmek istediğini söyledi. Ben de haberi getiren Z. isimli arkadaşıma hitaben ‘benimle ne görüşecek, konu nedir?’ diye sordum. Buna karşılık Z.K. bana ‘CHP kurultayı hakkında seninle görüşecek’ dedi. Ben de kendisine bu konu hakkında görüşmek istemediğimi söyledim. Aradan bir hafta geçtikten sonra Z.K. tekrar bana gelerek aynı teklifini yeniledi. Bana ‘Ekrem İmamoğlu beni sıkıştırıyor’ dedi. Ben yine Ekrem İmamoğlu ile görüşme teklifini kabul etmedim.
“Ben kurultay tarihinden yaklaşık 10 gün kadar önce kurultay işlerini takip etmek için Ankara’ya geldim. Ankara ili Ulus semtinde bulunan Radisson isimli otele yerleştim. Burayı biz delegelere parti genel merkezi tahsis etmişti. Bütün İzmir ekibi bu otelde kalıyorduk. Eski CHP Mardin il başkanı olan ancak parti genel merkezinden Mardin il teşkilatına gönderilen ödeneği kendi şahsi menfaatine kullandığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başkanlığı görevinden alınan, ancak kurultayda mevcut kurultay delegesi olan M.K. kendisini eskiden beri tanıdığımdan dolayı benim kaldığım Radisson Otelde görüşmek için defalarca beri cep telefonumdan aradı. Ben de kendisiyle görüşmeyi kabul ettim. Bu olay kurultaydan yaklaşık 2 veya 3 gün önce idi.
“M.K. benim kaldığım otele öğleden sonra saat 15:00-16:00 sıralarında geldi. Otelin lobisinde ikimiz baş başa görüştük. Bu görüşme sırasında yanımızda başka bir kimse yoktu. Bana kendisinin bu kongrede Özgür Özel’i desteklediğini, benim de Özgür Özel’e destek olmamı, bu desteğim karşılığında istediğim miktarda parayı bana vereceklerini söyledi. Devamında benim kabul etmem halinde beni Özgür Özel’in kaldığı Concord Otele götürüp kendisiyle görüştürüp istediğimi alabileceğimi söyledi. Teklifini ısrarla tekrarladı...” şeklinde beyanda bulunulduğu iddialarla ilgili savunmanızı yapınız?
“O tarihte İzmir’de genel sekreter değildim”
Peki bu konuda Buğra Gökce ne yanıt vermiş? Örneğin; “mesai arkadaşı Z.K.”yı mı anlatmış? Ya da o tarihlerde hangi görevdeymiş?
Bakalım:
“Bahse konu tarihte ben iddia edildiği gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi genel sekreteri değildim. Tanık ve söylediği isimlerin hiçbirisini tanımıyorum. Kurultay sürecinde Ekrem İmamoğlu dahil herhangi birisiyle görüştürme talebim olmamıştır. Çünkü ben CHP delege siyasetinin herhangi bir yerinde görev ve sorumluluk sahibi değilim. Bahse konu isimleri ve aracıları söylenen hiçbir ismi tanımıyorum. Bu konudan birkaç ay önce Yenişafak gazetesinde manşet olduğunda haberdar oldum. O gün sosyal medya hesabımdan bu ifademde geçtiği şekilde bu isimleri tanımadığımı, bunların iftira olduğunu ifade eden bir tekzip yayınladım. Ayrıca avukatım söz konusu gazeteye yasal tekzip de gönderdi. Bu kişiler ile telefon dahil herhangi bir görüşmem dahi olmamıştır. CHP kurultayı ile ilgili bana ithaf edilen suçlamaların tümü hayal, yalan ve iftira ürünüdür.”
Peki Buğra Gökce’nin verdiği yanıtların öncesinde ismi geçen ve iddiaya konu olanlarla ilgili nasıl bir çalışma yapılmış?
“Mesai arkadaşı” Z.K.’nın ifadesi alındı mı?
Örneğin…
Tanık diyor ki: “Kurultaydan yaklaşık 15-20 gün kadar önce İzmir Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter olarak görev yapan Buğra Gökce, mesai arkadaşı olan Z.K. vasıtasıyla bana haber gönderdi…”
Buğra Gökce yanıt veriyor: “Bahse konu tarihte ben iddia edildiği gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi genel sekreteri değildim. Tanık ve söylediği isimlerin hiçbirisini tanımıyorum.”
Örneğin…
Tanık diyor ki: “Aradan bir hafta geçtikten sonra Z.K. tekrar bana gelerek aynı teklifini yeniledi. Bana ‘Ekrem İmamoğlu beni sıkıştırıyor’ dedi. Ben yine Ekrem İmamoğlu ile görüşme teklifini kabul etmedim.”
Buğra Gökce yanıt veriyor: “Kurultay sürecinde Ekrem İmamoğlu dahil herhangi birisiyle görüştürme talebim olmamıştır. Çünkü ben CHP delege siyasetinin herhangi bir yerinde görev ve sorumluluk sahibi değilim. Bahse konu isimleri ve aracıları söylenen hiçbir ismi tanımıyorum.”
Ve kritik bir yanıt daha Gökce’den: “Bu kişiler ile telefon dahil herhangi bir görüşmem dahi olmamıştır.”
SORU ŞU: Savcılık, tanığın iddialarında geçen ve Gökce’nin “mesai arkadaşı” olan Z.K.’nın telefon kayıtlarını inceledi mi? İfadesini aldı mı?