CHP’nin “ağabeylerinden” ekonomist Hurşit Güneş, röportajımın ikinci bölümünde “CHP’nin ne yapması” gerektiği konusunda net konuştu: “CHP sosyal demokrat bir parti olduğuna göre izlediği ekonomik politikalarda insanın mutluluğunu amaçlaması gerekir.”
MİLLETVEKİLLERİNİ TABAN BELİRLEMELİ
- Ekonomide başarılı olmak için ne yapmak gerekiyor?
- Öncelikle demokrasinin kökleşmesi, kurumsallaşması şart. Demokrasi olmadan sürdürülebilir ve adaletli bir ekonomik kalkınma yapısını elde edemeyiz. Bugün ülkemizde sağlıklı bir demokratik düzenin çalışmasından söz edilemez. Bence gerçek bir parlamenter sisteme dönüş şarttır. Gerçek diyorum, çünkü milletvekillerini bugün olduğu gibi liderler değil, parti tabanları belirlemelidir. Yargının bağımsız, etkin ve adil biçimde çalışması çok önemli. Bugün yargı bağımsız olmadığı gibi, etkin de çalışmıyor. Basın da yeniden yapılanmalı. Bugün medya kamuoyunu bilgilendirme yerine sadece yönlendiriyor.
Öte yandan bir büyük bilgi devrimini ele almak gerekiyor. Bunun için de gerek temel eğitimde gerekse yüksek öğrenimde çok köklü reformları başlatmalıyız. Çok geç kaldık. Eğitim sistemimiz her alanda ve her düzeyde çökmüş durumda. Aslında kalkınma ne doğal kaynakla, ne de ucuz emekle olur. Gerçek ve kalıcı kalkınma ve küresel rekabette yer alabilmek için bilgi devrimi mutlaka başarılmalıdır.
İNSANLARIN MUTLULUĞU AMAÇLANMALI
- CHP’nin ekonomi politikasını ne üzerine kurması gerekiyor?
- Demokrasi ve adaleti göz önünde tutan bir ekonomik kalkınma modeli üstlenilmelidir. Emek en yüce değerdir mottosunu aşmak, bilgiyle donatılmış insan en yüce değerdir diyen anlayış benimsenmelidir… Ve herkesin bu yüce değere ulaşabilmesi için fırsat eşitliği sağlanmalıdır. CHP sosyal demokrat bir parti olduğuna göre izlediği ekonomik politikalarda insanın mutluluğunu amaçlaması gerekir. İnsan da ancak hoşgörü ortamın sağladığı özgürlüklerle ve demokrasiyle ve vicdanın sağladığı sosyal adaletle mutlu olabilir.
NORMALLEŞME STRATEJİSİ HATALIYDI
- CHP’ye önerileriniz neler? Örneğin başkanlık sistemi ile parlamenter sistem arasında kalmış bir politikada ne öneriyorsunuz?
- CHP 31 Mart yerel seçimler sonrasında normalleşme ya da erken seçim talebinden kaçınma gibi siyasal stratejiler izledi. Bu stratejilerin hatalı olduğu İstanbul Belediyesi’ne yapılan kumpaslarla çok iyi anlaşıldı ve CHP yönetimi bundan hızla koparak şimdi gayet aktif bir siyasal kampanya götürüyor. Meclis dışında izlenen bu kampanya elbette Mecliste de etkin muhalefetle desteklenmelidir. Ancak asıl sorun sistemdedir. Bu sistemde ne yargı bağımsızdır, ne de Meclis etkindir. CHP işte asıl bu cendereden çıkışın siyasetini üretmeli ve sürdürmelidir. Hangi adayla Erdoğan’ı daha iyi deviririz stratejisi yerine ülkemizin nasıl ve ne tür bir sistemle yönetilmesi gerektiği üzerinde odaklanılması çok daha güçlü bir siyaset olacaktır. Üstelik mutlaka başarı getirecektir. Çünkü bu halka da umut aşılayacaktır. Halk bugün yaşadığı sorunların elbette farkındadır. Protesto siyaseti bu farkındalığın sadece üzerinde gezinmeyi sağlıyor. Halkın umutlarını yeşertecek politika açılımlarına ihtiyaç duyduğu kararsızların bu denli yoğun olmasından belli. Bu umutları seçim sonrasına ertelemek de halka karşı haksızlık olur. Derhal ve acilen bir sistem değişikliğini zorlamak gerekiyor. Nihayet zaten 2028’de Erdoğan aday olamayacaktır. Seçimi öne alsa bu ekonomik şartlarda da hiç kazanamayacaktır. Özetle benim CHP’ye önerim bu bunalımdan çıkılması ve zindanların boşalabilmesi için somut siyaset üretmesidir.
- Trump gümrük vergilerini artırdı. Dünyayı ne bekliyor? Türkiye ne yapmalı?
- Dünya ticareti ve küresel ekonomik aktivite daralacaktır. Türkiye’nin mallarına uygulanan tarife düşük olduğundan ve düşen enerji fiyatlarından kısa vadede kimi yararlar sağlansa da orta ve uzun vadede ihracat pazarlarında daralmalar yaşanabilir. Üstelik Türkiye gibi kırılganlığı yüksek ekonomiler her an kendisine de yüksek tarife uygulanabilir kaygısıyla dış politikasında dalgalanmalar yaşamak zorunda da kalabilir.