Çağrı üzerine çağrı geliyor.

15 Eylül’de Ankara’da görülen kurultay davası öncesi CHP lideri Özgür Özel konuştu:

“CHP’nin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı en önemli güvencenin kendisinin olduğunu açıklaması çok kıymetli olur. Bu darbe girişimlerine karşı en önemli güvence kendisidir.”

Ardından “Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri sayın Özgür Özel’dir” ifadelerini kullanan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundu: “Sayın Kılıçdaroğlu da tıpkı Hikmet Çetin, gibi tıpkı Murat Karayalçın gibi, tıpkı Önder Sav gibi, yöneticiler gibi arkasında olup artık davaların bittiğini, önümüze bakmamız gerektiğini söylemelidir diye düşünüyorum.”

Dün…

Türkiye Gazetesi’nde şu haber yer aldı:

İddia şu: Kurultay davasının 24 Ekim’e ertelendiği CHP’de sıcak gelişmeler yaşanıyor. CHP kurmayları tarafından ‘iyi senaryolardan biri gerçekleşti’ değerlendirmesi yapılırken Genel Başkan Özgür Özel ve selefi Kemal Kılıçdaroğlu birinci ağızdan açıklama yapmaması dikkat çekti. İki lider davayla ilgili sessizliğini korurken, Özel ve Kılıçdaroğlu arasında sürpriz bir görüşme gerçekleşeceği öğrenildi. CHP kaynakları, Özel ve Kılıçdaroğlu’nun bu hafta bir araya gelebileceğini ifade etti. İki isim arasındaki görüşmeye ise Meclis Grup Başkan Vekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir’in ev sahipliği yapabileceği ifade edildi. Buluşmanın Emir’in Ankara’daki evinde gerçekleşebileceği belirtiliyor.

Ben de “görüşme olacak mı?” sorusunu Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttim. Kılıçdaroğlu tek cümle kurdu: “Bu haberler doğru değil.” Ardından bir soru daha yönelttim: “Peki görüşme teklifi gelirse ne yaparsınız?” Yanıt vermedi Kılıçdaroğlu.

Bu arada CHP’li Murat Emir de iddiayı yalanladı: “Bugün bazı internet sitelerinde yer alan ve Türkiye Gazetesi kaynaklı içeriklerde, Genel Başkanımız Özgür Özel ile önceki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir araya geleceği buluşmanın adresi olarak ismim ve evim zikredilmiştir. Bu iddia tamamen asılsızdır, böyle bir planlama söz konusu değildir.”

Kılıçdaroğlu kaynakları diyor ki: “Özgür Bey istediği zaman istediği yerde Kemal Bey’e ulaşır. Bir telefon uzağında. Kurultay davasını da diğer konuları da masaya yatırabilirler, bir engel yok. Ayrıca Kılıçdaroğlu böyle bir teklif gelirse neden görüşmesin?”

Evet… Ankara 42. Asliye’de görülen dava 24 Ekim’e ertelendi ve 36 gün var. Bu 36 günlük sürede iki taraf da “uzlaşma” konusunda neden adım atmıyor bu da CHP’de tartışılan bir konu. Sonuçta yaşanan “kaos” görüntüsü iktidara yarıyor ve içe dönük bir izlenimi veriyor değerlendirmesi yapılıyor.

İşte tam da bu noktada bazı raporlar önümde.

Abonelere özel yapıldığı için yayımlamıyorum.

Gördüğüm; CHP kendi içinde tartışmalara gömüldükçe AKP’nin öne çıktığı hatta cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki ay öncesine göre Tayyip Erdoğan’ın, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’yla kafa kafaya geldiği dikkat çekiyor. Yine aynı raporlara göre; iktidarın CHP’yi iç tartışmalara sıkıştırdığı, derin yoksulluk ve dış politika gibi konulardan uzaklaştırdığı tespit ediliyor. MHP’nin de bu süreçte yüzde 10’lara yaklaştığı belirtiliyor.

Bir diğer konu da Cumhur İttifakı içindeki “bilek güreşi” konusu.

AKP-MHP arasında bilek güreşi mi var?

Alt alta koyalım.

Resmi Gazete’de 10 Eylül’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle 37 ile yeni emniyet müdürü atandı, 22 ilin emniyet müdürü merkeze alındı. Kararnameyle MHP’ye yakın bazı emniyet müdürlerinin tasfiye edildiği öne sürüldü. Daha önce Bahçeli’nin elini öpmesi ile gündem olan Süleyman Karadeniz, Emniyet Teşkilatı’nın en kritik görevlerinden Özel Harekât Daire Başkanlığı’ndan Muğla Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir 14 Eylül’de X hesabından yaptığı açıklamada, “İstatistik veriler paylaşmayı sözüm ona vazife gören anlayış yerine, KAHRAMAN’lara sahip çıkan ve zaafiyet oluşturmayan iradeye sahip olmak lazımdır” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli dedi ki:

“Suç, suçlu, suçluluk ve cezalandırma karmaşasını kaos üretmek maksadıyla istismar eden ‘yeni bir paralel yapının’ milli bünyemize sızmış olup olmadığını derhal sorgulamak gerekmektedir.”

Ardından MHP’nin yayın organı Türkgün Gazetesi’nin başyazarı Yıldıray Çiçek kaleme aldı: “Sayın Devlet Bahçeli’nin “yeni bir paralel yapının izleri”ne dikkat çekmesi ne tesadüf ne de yersiz bir endişedir. ‘Milli güvenlik’ ancak bu nitelikteki kadrolarla korunabilir. Bu kadrolara karşı da her zaman vefalı olunmalı, onların mücadele motivasyonunu güçlendiren bir hassasiyet özenle gösterilmelidir. (15 Eylül 2025)”

“Kadro” vurgusu MHP tarafından yapıldı ve rahatsızlık anlatıldı.

Bir notu da ekleyelim.

24 Ekim’e 36 gün var

CHP’nin “ağabeyi” Hikmet Çetin’in, T24’ten Cansu Çamlıbel’e 15 Eylül’de verdiği röportaj önemli.

-

Ben hala bugün bile CHP ile MHP’nin koalisyonu çok başarılı olacağına inanıyorum.

-

Onu demeye getirdim, evet.

-

Söylemedi, dinledi sadece.

Peki Cumhur İttifakı seçmeni ne diyor “ittifakın sürmesi” konusunda. Son raporlara göre AKP’nin de MHP’nin de seçmeni ittifakın devamından yana ve CHP’yle olası bir koalisyona sıcak bakmıyor.

Bakalım… 24 Ekim’de görülecek CHP kurultay davasına 36 gün var bu süreçte neler yaşanacak? Bilek güreşi devam edecek mi? Yoksa “sulh” sağlanacak mı?