CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Haziran’da Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’de ziyaret etti. Ziyaretin ardından Kılıçdaroğlu açıklama yapmadı ve beklenen açıklama önceki gün İmamoğlu’ndan geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda dedi ki:
“Cumhuriyet Halk Partisi’ne 13 yıl boyunca büyük hizmetlerde bulunmuş olan, birlikte çok değerli başarılara imza attığımız ve yol arkadaşlığı yaptığımız önceki dönem genel başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyareti beni çok mutlu etmiştir. Ülkemiz, tarihinin belki de en kritik zaman diliminden geçiyor. Bu süreçte ne yazık ki partimize ve yerel yönetimlerimize açık bir düşman hukuku uygulanmakta, büyük bir kuşatma ve operasyon yürütülmektedir. Hem 19 Mart darbesine hem de partimize yönelik kumpaslara karşı özveriyle mücadele eden Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel’in ve yıllarca partimize büyük bir emekle liderlik eden Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun birlikte bu operasyonları bertaraf edecek en güçlü dayanışmayı ortaya koyacaklarına da yürekten ve kesinlikle inanıyorum.”
Önce bu görüşmenin öncesine gidelim.
Bayramdan önce Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kılıçdaroğlu’na bir not iletti. İmamoğlu, notta Kılıçdaroğlu’yla görüşme talebinde bulundu. Ve 12 Haziran’da Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu dokuz isimle görüştü. İddialara göre görüşmede İmamoğlu’nun, “Özgür Bey’le görüşeceğim, sizinle temas etmesini isteyeceğim” dediği, Kılıçdaroğlu’nun da “Özgür Bey ne zaman telefon ederse görüşürüm. Benim açımdan aramızda sorun yok” yanıtını verdiği ifade edildi. Kurultay ya da 30 Haziran’daki mahkeme kararıyla ilgili bir konuşmanın geçmediği, dış politika, iç politika konularında görüş alış verişi yapıldığı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun ise bu konuda yorum yapmadığı öne sürüldü.
Bu arada Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresiyle yaptığı sohbetlerde, 30 Haziran’da görülecek kurultay davasıyla ilgili şu cümleleri kurduğu iddia edildi: “Nasıl bir karar çıkacağını kimse bilmiyor. Ben de bilmiyorum. Karar nedir ne değildir gerçekten bilinmiyor. Doğmamış çocuğa don biçilmez. Bu yüzden konuşmayı doğru bulmuyorum. Sessiz, sakin kalıp beklemekte fayda var. Bir sürü insan, gerekli-gereksiz herkes konuşuyor ama doğru değil.” Bir not da şu: Şu ana kadar Özgür Özel’den Kılıçdaroğlu’na ulaşan “görüşelim” talebi olmadı.
1 Haziran’da bu köşede şunu yazmıştım: Burada çözüm ne? CHP’yi yakından takip eden isimler diyorlar ki: “Özgür Bey, Kemal Bey’le görüşmeli ve sorunu açıkça konuşmalı. Yoksa parti tartışılıyor. 30 Haziran’a kadar çalkantı sürecek ve çıkacak kararla da yeni bir süreç yaşanabilir. Bu nedenle taraflar aynı masada CHP için karar almalı.”
İmamoğlu’nun önceki gün sosyal medyadan yaptığı açıklamasında “birlik-beraberlik” vurgusunun da altını çizmekte fayda var:
“Cumhuriyet Halk Partisi kurultayları, ülkemizin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin merkezinde olmuş tarihi buluşmalardır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün kurultayları, yargı mühendisliği yoluyla partimize karşı yürütülen kumpasların konusu olamayacak kadar temizdir. Partimizin tüm yöneticileri, TBMM grubu, tüm örgüt ve üyeleriyle bu kumpasları boşa çıkaracağına olan inancım tamdır. 2024 seçimlerinden bu yana ülkemizin birinci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşıyacak olan en önemli husus, birlik ve beraberliğimizin daim ve sarsılmaz olmasıdır. Bu mücadele, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında herkes için özgür, herkes için adil ve müreffeh Türkiye’ye kavuşmak içindir. Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın adalet, demokrasi, milletimizin birliği ve beraberliği!”