Bİ SOR BAKALIM
Gebze’de son model bir Range Rover dar bir sokakta deli gibi gidiyor.
O sırada iki çocuğunu okula götüren bir baba, şimşek gibi gelen lüks aracı görünce iyice kenara çekilip çocuklarını koruma altına alıyor, araç geçerken de el kol hareketleri yaparak “yavaş olsana” diye bağırıyor.
Lüks araç fren yapıyor, geri geri geliyor, içinden siyah tişörtlü bir adam çıkıyor, adamı önce azarlıyor, uzaktan bakınca sanki “akıllı ol” diye yanağını tutuyor ardından da çocuklarının gözü önünde tokadı patlatıyor.
Sonra da çekip gidiyor.
Adam karakola girip şikayetçi oluyor tesadüf bu ya olayı saniye saniye kaydeden bir güvenlik kamerası var, bu görüntüler sosyal medyaya yansıyınca kıyamet kopuyor tabii.
Polis mecburen plaka takibi yaparak bu iki magandayı yakalıyor, İçişleri Bakanı da gururla “o kişiyi yakaladık, halkın huzurunu bozan kimseye aman vermeyiz” diye şatafatlı bir açıklama yapıyor.
Ama ne var ki; o kahraman bakan yakalanan magandaların adını açıklamaya korkmuş, “O.C. isimli kişi” diyor, medyaya da talimat gidiyor, “yakalanma görüntülerinde yüzler kapatılacak” diye.
Niye acaba?
Niyesi var mı, adam son model lüks araç kullanıyor, belli ki zengin biri, muhtemelen AKP’lidir.
Bakan bey ne yapsın, AKP’li birini afişe edebilir mi, yukarıdan fırça yeme tehlikesi var.
O maganda mesela AKP’li biri olmasaydı şimdi 7 ceddine ne kadar rezil biri olduğunu açıklamışlardı.
Öyle değil mi?
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Hikmet Çetin doğru olanı yaptı
Bu köşede dün yazdığım bir yazıda CHP içinde süren kavgaya değinerek “Karşılıklı karalamalara artık son verilmeli, yarın yine yüz yüze bakacaksınız” demiştim.
Buna ilk olumlu tepkiyi bir süredir Özgür Özel’e destek vermek için adeta mekik diplomasisi yürüten eski genel başkanlardan Hikmet Çetin verdi.
Kılıçdaroğlu’na ağır sözler söyleyen Hikmet Çetin mahkeme kararından sonra kendisini aradığını ve özür dilediğini söyledi.
Bence doğru olanı yaptı.
CHP’liler aslında “demoklesin kılıcı” gibi tepelerinde durmaya devam eden mahkeme olayı sürecini iyi yönetmeli ve birlik beraberlik duygusunu pekiştirerek sarayın nifak oyununu bozmalıdır.
ÇOK GÜLDÜM
Günlük; Monopoly oynayan bakan
Fıkralarını günün koşullarına göre yazarken harikalar yaratan Yıldırım Tuna dün sabah “günlük” başlıklı bir fıkra göndermiş.
Birlikte okuyalım bakalım ne kastediyor?
Tatil yaptığım otele gündemin en ünlü bakanı geldi.
Arkadaşlarla Monopoly oynuyorduk, sağ olsun bize katıldı. Çok sempatik.
Basın mensupları fotoğraf makineleri ile masamızın etrafında dönüyor. Mutluyuz.
Birkaç el sonra en kıymetli arsaları zar atmadan ele geçirdi, bir şey diyemedik.
“Olur mu sayın bakanım?” diyoruz, “Bu benim hakkım, buna bu oyunda trilink derler“ diyor.
Trilink nedir hiçbirimiz daha önce duymadık. Bütün oyun paralarımıza el koydu.
Kendine ait olmayan arsalara mülkler dikiyor, ses çıkartamıyoruz.
Kurala göre başlama noktasından geçerken kasadan alınan ikramiyeyi iptal etti, “Geçmiyorsunuz, aslında dışarı çıkıyorsunuz” diye üzerine 1000 birim para ödettiriyor.
Zar atıp bizlerin arsalarına geldiğinde gelir vergisi ve kira ödemeyi reddediyor.
Elinde sürekli “Hapisten ücretsiz çıkma” kartı var. Bi bitemedi o kart.
Hafifçe itiraz edince “Oyunun kurallarına saygı duymadığını ve uymayacağını” söylüyor..
Oyun kartonunun her yerine binalar dikmeden oyunun bitmeyeceği hissine kapıldık.
Oyun bitse de eve gitsek diye gözünün içine bakıyoruz.
Dayanamıyoruz. Günlük tutmaya da artık son veriyorum.
SOSYAL MEDYA
Kim demiş “Mehmet Şimşek halkı düşünmüyor” diye. Olur mu öyle şey, baksanıza yurt dışı çıkış harcı 1000 lira oldu, ama yurt dışına çıkmayandan bu para alınmayacak.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Bu kadar da ayıp propaganda olmaz
İstanbul Büyükşehir belediye meclisi ulaşıma yüzde 30 zam yaptı.
Ama ne hikmetse istasyon girişlerinde U yazan metrolarla, Marmaray bu zammın dışında bırakılmış.
U yazan metrolar zamanında AKP’li belediyeye yardım olsun diye iktidar tarafından yapılmıştı.
Marmaray ise devlet demiryolları tarafından işletiliyor.
Sonuç ne?
CHP’li belediye halkı düşünmediği için keyfi zam yapıyor.
Erdoğan iktidarı ise halktan yana olduğundan zarar etse bile zam yapmıyor.
Sanki 23 yıldır bu ülkede yaşamıyoruz.