ÇOK GÜLDÜM
Yangınların şimdilik büyük ölçüde söndürülmüş olması biraz teselli verse de iktidarın buna karşı ne kadar hazırlıksız olduğunu görmek bu teselliyi geride bırakıyor.
Başta Erdoğan olmak üzere bütün ilgili bakanlar, yandaş medya yangına “devletin!” nasıl müdahale ettiğini anlatmaktan bitap düştü.
Evet yangınlar söndü şimdilik ama yanacak yer kalmadığı için oldu bu.
Erdoğan da kabine toplantısından sonra “nasıl başarılı!” olduklarını anlattı uzun uzun.
Ama sözlerinin başı ile sonu arasında büyük tutarsızlık vardı.
Erdoğan’ın konuşmasını yazıp promtıra koyanlar “sayısız bahane” sıralamıştı.
AKP genel başkanı son yangınlarda bir beceriksizliklerinin olmadığını anlatmak için konuşmasının başında “küresel ısınmadan” söz etti ve “bu dünyanın da büyük derdi” diyerek başka ülkelerdeki yangınları örnek gösterdi.
Yani “Bizde yanıyor ormanlar ama her yerde yaşanıyor bu” bahanesini öne sürdü.
Ama konuşmanın sonuna doğru “Son yangınların yüzde 96’sı insan kaynaklı” deyiverdi.
“Sönmemiş sigara atılmış, piknikçiler mangallarını tam söndürmemiş, kırık şişeler orman içinde bırakılmış” falan filan. Eee hangi yangınlar küresel ısınma nedeniyle çıkıyordu?
BUNU YAZMAK GEREK
Yangın arası sessizlik sona erdi
Bayramdı, PKK’nın silah bırakma şovuydu, meclisin kapanmasıydı derken iktidar CHP’li belediyelere operasyona bir süre ara vermişti.
Tam başlayacakken orman yangınları çıktı.
TV’ler gün boyu naklen yangın yayınları yapınca belli ki “operasyonlara biraz daha ara verelim” görüşü hakim oldu.
Yangınlar kontrol altına alınıp halkı teskin edecek bahaneler de ardı ardına sıralandıktan sonra operasyonlar kaldığı yerden devam etti. Dün de İETT operasyonu yapıldı, çok sayıda gözaltı oldu.
İstanbul’da operasyon yapılacak belediye birimi kalmadı galiba, o halde diğer belediyeler sıkı durmalı.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Öyle ama yine de can sıkıcı
Kripto para piyasasının önemli markalarından ICRYPEX kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Gökalp İçer, “uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etme” ve “kadına karşı olası kast ile öldürmeye teşebbüs” suçlarından tutuklandı.
Bu kişinin özellikle muhalif medyayı ilgilendiren bir durumu var.
Bu şirket Fatih Altaylı ve onun himayesindeki “Onlar” grubunu sponsor olarak destekliyor.
Durum bu olunca eleştiriler de başladı. “Onlar” grubu adına yapılan açıklamada “Herhangi bir markanın sahibinin özel hayatı boyunca yaptığı şeylerden biz mi sorumlu olacağız?” denildi.
Çok haklılar.
Ama durumun da çok can sıkıcı olduğu kesin.
Böyle durumlarda hep aynı örneği veriyorum: Nasrettin Hoca’ya “helada sakız çiğnenir mi?” diye sormuşlar. Hoca da “Dinen sakıncası yok ama gören başka şey zanneder” cevabını vermiş.
SOSYAL MEDYA
Saray iktidarının günlük rutini
Sabah:
* Türkiye Hukuk devletidir.
* Enflasyon düşüyor.
* Dış güçler bizden korkuyor.
Öğlen:
* Yeni Anayasa ile Şahlanacağız.
* Hepimiz kardeşiz.
Kapanış:
* Terör devleti İsrail.
* İsrail’i kınıyoruz.
ANALİZ
CHP’nin komisyon işi çok zor
İktidarın “terörsüz Türkiye” sloganı ile başlattığı operasyonun “Meclis komisyonu” aşamasına geldik artık.
İyi Parti bu komisyona katılmayacağını açıklarken CHP’nin ise “isteksiz” de olsa komisyonda yer alacağı görünüyor artık.
Bana kalırsa CHP bu komisyona katılmamalı ama “eli mahkum” demek de yanlış olmaz.
Çünkü iktidara oynayan CHP bu operasyonun Bahçeli’nin ve ona uyan Erdoğan’nın fikri olmadığını bunu Amerika’nın dayattığını biliyor.
Ağır bir saldırı altında olan, belediyelerdeki gücünü kaybeden CHP’nin akıntıya kürek çekmesi teknik olarak mümkün değil.
İpin ucu baştan kaçtığı için CHP bu komisyonda yer alacaktır.
Türkiye’ye “yazık” oluyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Ormanlarımız yanıyor...
Mutfaklarımız yanıyor...
Geleceğimiz yanıyor...
Önemli olan
“Saray”ımız yanmasın!..
Ahmet ÜSTÜN