ANALİZ

Başta Erdoğan olmak üzere AKP’li yetkililerin yandaş gazeteci ve akademisyenlerin ağzından düşürmediği bir cümle var.

“Bunun hesabı mutlaka sorulacaktır.”

Tabii cümle tam böyle değil, sonuna ya da arasına mutlaka “hukuken” tanımını ekliyorlar.

Sonunda “hesap soruluyor” gibi yapılıyor, bu hesap hukuken gibi sunuluyor ama ortada hukuk yok.

Operasyonlar yapılıyor, büyük tantana koparılıyor, milyarlık yolsuzluklardan, korkunç rüşvetlerden söz ediliyor ama iddianameler bir türlü yazılamıyor.

“Hukuken” hesap sorulduğu anlatılıyor hep ama hukuksal bir temel oluşturmak için önce operasyon yapılıyor sonra çoğu kez ahlak dışına da çıkılarak belge bilgi toplanmaya çalışılıyor.

Bu “hukuksuz hukuken hesap sorma” operasyonlarına kimi AKP’liler bile karşı çıkıyorlar ama sesleri anında kesiliyor.

Kesilmekle de kalmıyor bu karşı çıkanlar bir süre sonra kendi çıkarlarını da düşünerek olsa gerek geri adım atıyorlar.

Gazetemiz yazarı Nuray Babacan’ın yazdığına göre daha önce “İmamoğlu’na bu kadar hukuksuz davranılması bizi de yıpratır” diyenler şimdi “İmamoğlu artık serbest bırakılamaz çünkü özgür kalırsa çok daha güçlenir” diyorlar.

Sevsinler sizin “hukuken” hesap sormanızı.

BUNU YAZMAK GEREK

Haksızlık yapmayın ama…

İstanbul belediyesine yönelik operasyonların 100’üncü gününü de geride bıraktık.

İlk günden bu yana Saraçhane’de yapılan mitinglerden sonra hep aynı manzara yaşanıyor, çoğu öğrencilerden oluşan bir gurup dağılmamakta ısrar ediyor.

Polis müdahale etmese bir süre sonra bu gençler elbette dağılacak, hiçbir şey olmayacak.

Burada dikkatimi çeken şu; Gençlerin yanına giden milletvekilleri hakaretler işitiyor.

Seslerini yükselten gençlerden bazıları “Milletvekillerini burada göremiyoruz” diye haykırıyorlar.

Gençler haksızlık yapmamalı.

Çünkü milletvekilleri her gösteriden sonra özellikle öğrencileri korumak için seferber oluyor.

Buna rağmen gözaltına alınları yalnız bırakmıyor, gençlerin çoğunu CHP’nin avukatları savunuyor.

Gençler daha etkili eylemden yana olabilirler ama kendilerini bir saniye bile yalnız bırakmayan CHP’lilere bu kadar öfke duymamalı.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Provokasyonu kim yaptı?

İktidar Leman mizah dergisindeki bir karikatür üzerine ortalığı birbirine kattı.

Zübük romanındaki gibi ilkel bir din sömürüsü sardı ortalığı.

Bir de üste çıkarak provokasyon yaptığını iddia ederek derginin yöneticilerini, çalışanlarını can acıtıcı yöntemlerle ve aşağılayarak gözaltına aldılar, yetmedi bir de mali soruşturma başlattılar.

İyi de ortada bir provokasyon varsa bunu başlatan Leman dergisi değil ki.

BİRİNCİSİ: Söz konusu karikatür kapakta değil, bir karikatüristin köşesinde yayınlandı, yani derginin öne çıkardığı, göze soktuğu bir karikatür değil.

İKİNCİSİ: Dergi 26 haziranda piyasaya çıktı. Gerici göstericiler 30 haziran gecesi eylem yaptı.

Provokasyonu dinci grupların yaptığını Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, muhtemelen farkında olmayarak şu cümlelerle itiraf etti dünkü yazısında;

Leman’ın çirkin provokasyonuna Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere devletin tüm kademelerinden sert tepki geldi…. Ama belli oldu ki birileri fay hatlarını harekete geçirmek için görev üstlenmiş. Leman dergisinin Peygamberimize hakaret eden sayısı 26 Haziran tarihinde çıktı. Protestolar 30 Haziran’da yapıldı. Peki ondan 2 gün sonra ne vardı? Yani neyin yıldönümü? 2 Temmuz Sivas katliamının yıldönümü.

KOMİK

Meltem Cumbul’a sosyal linç

Yeni formalarını tanıtan Fenerbahçe önceki gün bir etkinlik düzenledi.

Bu etkinlikte sunuculuğu daha önce de olduğu gibi Meltem Cumbul yaptı.

Ancak bazı Fenerbahçeliler tanıtım törenine “kırmızı elbise” ile gelen meltem Cumbul’u sosyal medyada linç ettiler.

Söyledikleri şu; Fenerbahçe’nin renkleri sarı laciverttir. Meltem Cumbul forma tanıtımın yapılacağı törene kırmızı elbise ile gelemez. Kırmızı renk Fenerbahçe’ye giremez.

İlk anda doğru gibi gelebilir ama yanlış.

Çünkü Fenerbahçelilerin Galatasaray’ın renklerinden biri olduğu için karşı çıktıkları “kırmızı” aynı zamanda bayrağımızın rengi ve üstelik Fenerbahçe’nin resmi renkleri arasında kırmızı da var.

Linç kampanyası açanlar ayıp ettiler.