ANALİZ
Sorun çözüldü, Bahçeli’nin çıkışı Erdoğan’ı rahatlattı, terör komisyonu üyeleri İmralı Adası’na giderek terör örgütünün şefi Abdullah Öcalan’ı ziyaret edecek, görüşlerini alacak.
Bu kadar kesin mi?
Bana göre evet, artık meclisin adaya gitmesi kesinleşti.
Erdoğan partisinin dünkü grup toplantısında “komisyonun terör şefini ziyaret etmesinden” söz etmedi ama “DEM Parti heyeti ve grubu gayet sağduyulu tavır içinde oldu. Cumhur İttifakı ortağımız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı” sözleriyle ada ziyaretinin gerçekleşeceğini ilan etmiş oldu. Tabii Erdoğan açıkça “Biz de Öcalan’a ziyaretten yanayız” demedi ama “Komisyonun Türkiye, Türkiye’nin güvenli geleceği, milletimizin birlik ve beraberliği için en doğru, en isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum” diyerek topu hesapta terör komisyonuna attı. Komisyonda AKP’nin 21, CHP’nin 10, DEM Parti’nin 4, MHP’nin 4, Yeni Yol Grubu’nun (Gelecek, Deva, Saadet) 3 ve HÜDA PAR, Yeniden Refah, Türkiye İşçi Partisi, Emek Partisi, Demokratik Sol Parti ile Demokrat Parti’nin birer üyesi var.
Erdoğan “karar komisyonun” diyor ama herhalde AKP’li üyeler “Erdoğan’dan talimat almadan” evet oyu kullanamaz.
AKP Genel Başkanı dünkü konuşmasıyla komisyondaki AKP’lilere “evet deyin” demiş oldu.
ŞAKA GİBİ
Her şey güzel, tek kötü CHP’li belediyeler
AKP Genel Başkanı Erdoğan dün partisinin grup toplantısında bir video izletti.
Videoda anlatılan şu;
ÖNCE: CHP’li belediyeler beceriksiz, sular akmıyor, çöpler toplanmıyor, trafik berbat, otobüsler sürekli yanıyor, halk perişan. SONRA: Erdoğan tarih yazıyor, dünya lideri oldu, uçaklar, İHA’lar, SİHA’lar tanklar, füzeler, uçak gemileri yapılıyor, deprem konutlarının güzelliği millete adeta ‘iyi ki deprem oldu’ dedirtiyor, halk mutlu.
Ne güzel ülke değil mi?
BUNU YAZMAK GEREK
Dokunulmazlık sopası mı?
Meclise yağmur gibi “dokunulmazlık kaldırılması için fezleke” geliyor.
Savcılar belli ki bu konuda çok rahatlar.
En çok fezleke DEM ve CHP milletvekillerine ait.
41 DEM milletvekili hakkında 587 fezleke gönderilmiş meclise.
67 CHP milletvekili hakkında ise 279 dosya bulunuyor.
Parti liderleri arasında ise en fazla fezleke CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında hazırlandı. Özel’in dokunulmazlığına ilişkin 37 dosya bulunuyor.
Görünen o ki “dokunulmazlık fezlekeleri” muhalefet partileri üzerinde sopa gibi kullanılmak isteniyor.
Yakın bir gelecekte Erdoğan Meclis Başkanına talimat vererek bazı fezlekelerin meclis onayına sunulmasını sağlayabilir.
Sürekli “yargı sopasıyla” muhalefeti hizaya getirmeye çalışmak kısa bir dönem için başarı sağlayabilir ama sonucunun hiç de iyi olmayacağını görmemek akılsızlıktır.
GÜNÜN SÖZÜ
Devlet Bahçeli baş döndürüyor...
“İmralı’ya ben giderim!”
Öncesini sonrasını görünce:
Aklımıza ve Bahçeli’ye mukayyet ol, Allah’ım!..
Ahmet ÜSTÜN
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Kadının işi bu ne yapsın?
İBB iddianamesinin “içi boş/dolu” tartışmasını bir kenara bırakalım, bazı kişiler hakkındaki suçlamalar çok tuhaf.
Örneğin sanıklardan Kadriye Kasapoğlu ile ilgili suçlamalar şöyle sıralanmış;
- Başkanın görüşmelerini organize etmek.
- Basın danışmanıyla koordineli çalışmak.
- Makamda “gereksiz görülen” eşyaları kaldırmak.
- Yapılan toplantılara katılmak ve toplantıların içeriğini bilmek.
- Telefon rehberini düzenli bir şekilde gruplamak.
- Başkanın bulunduğu ortamlarda bulunmak.
İyi de Kadriye Kasapoğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Özel Kalemi.
Yani “şüphe/suç” diye sıralananlar Kadriye Kasapoğlu’nun yapmak zorunda olduğu işler.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Kabak benim başıma patlamış
Bir YouTube konuşmamda Özgür Özel’in gönderdiği çelengi parçalayan şehit babasına “Şehit babası olunca ne oluyor, birinin talimatı ile çelengi parçalamak olur mu?” diye sorduğum için linç kampanyası başlatılmış ve hakkımda dava açılmıştı. Sonuçta 10 aya mahkûm ettiler.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, PKK ile görüşmelere tepki veren şehit annesine “Sen sadece şehit anasısın, haddini bil” diye parmak salladı alkış aldı.
İşe bakın.