ANALİZ

İlk 1990’lı yıllarda başlamıştı.

Maliye “vergi yüzsüzleri” listesi yayınladı.

O zaman medya olarak konunun üzerine çok ağır biçimde gitmiştik.

Çarşaf çarşaf listeleri yayınlıyor ve vergisini ödemeyenleri teşhir ediyorduk.

Bu yıllardır sürüyor.

Hafta başında gazetelerde yine “vergi yüzsüzü” listeleri yayınlandı.

Ancak geçen yıllarda aslında bir hata yaptığımızı fark ettim.

Vergi yüzsüzü denilen kişiler aslında vergi kaçırmıyor.

Vergileri tahakkuk etmiş, rakam belirlenmiş ama ödeyememişler henüz.

Ekonomik sıkıntılar nedeniyle ödeme güçlüğü var.

Vergi yüzsüzü diye afişe edilenler tahakkuk eden rakamdan kaçamazlar ama veremedikleri süre içinde faiz ve ceza işliyor, rakam katlanıyor, daha da ödenemez hale geliyor.

Her yıl bu nedenle bir vergi affı çıkarılır.

Bu da yanlış anlaşılır kamuoyunda, sanki vergiler siliniyormuş algısı oluşur.

Oysa beklenen devletin tüm piyasalardan çok daha yüksek tuttuğu faiz ve ceza oranlarını silmek ve asıl verginin tahsilatını takside bağlayarak çözmektir.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu yıl böyle bir uygulama olmayacağını söylüyor.

On binlerce kişi etkilenecek bundan ve vergiler daha da ödenemez hale gelecek.

GÜNÜN SÖZÜ

Bu köşenin sahibi de “NBE” neyi YouTube kanalında sordu...

O halde açıklayalım:

N: İslamcı eski başbakanlarımızdan rahmeti Necmettin Erbakan’ın adının ilk harfi...

B: Hz. Bilal-i’nin adının ilk harfi...

E: Sayın Cumhurbaşkanımızın soyadının ilk harfi...

Yani 3 önemli şahsiyeti adıyla taşıyan iş adamı!..

“MİT, Dışişleri” tanımam, NBE’yi tek geçerim!..

Ahmet ÜSTÜN

CANIMI SIKAN ŞEYLER

AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmiştir

Mecliste muhalefetin halk yararına verdiği hiçbir önerge kabul edilmiyor.

Muhalefetten gelen her önergenin oylanması sırasında “AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir” sözünü duyuyoruz.

İşte bütçe görüşmelerinde yine aynı yöntemle reddedilen önergelerden seçmeler;

- Emeklilere asgari ücret tutarında bayram ikramiyesi verilsin

- En düşük emekli ücreti asgari ücrete çekilsin

- Okula aç giden çocuklara ücretsiz öğle yemeği verilsin

- Öğretmenlere eğitim yılı başında ve 24 Kasım’da birer maaş ikramiye verilsin

- Ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması için bütçeye ödenek konulsun

- Okulların temizlik, güvenlik ve sağlık personeli ihtiyacı bütçeden karşılansın

- Üniversite öğrencilerinin bursları 1 kat artırılsın

- Çiftçiye ÖTV’siz ve KDV’siz mazot verilsin

- Tarımda kadın ve genç çiftçilerin sigorta primini devlet ödesin

- Deprem sonrasında zor şartlarda yaşayan ve konteyner kentlerdeki ailelere 2 yıl bedava elektrik verilsin

- Boşanmış ve çocuklu kadınlara bütçeden yardım ödensin

- Kadın sığınma evlerinin sayısı artırılsın

DEDİKODU

Kılıçdaroğlu’na DSP teklifi

Ankara kulislerinde dolaşan bir söylentiye göre DSP Genel Başkanı Önder Aksakal CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yapmış.

Aksakal bu görüşmede Kılıçdaroğlu’na “Gelin DSP’ye Genel Başkan olun” teklifini yapmış.

Kılıçdaroğlu’nun çevresi bir süredir yeni bir parti hazırlığı yapıldığını konuşuyor.

Kılıçdaroğlu böyle bir teklifi kabul eder mi bilemem ama DSP’nin bir şansı yok bence.

Kılıçdaroğlu ve çevresi son gelişmelerle çok yıprandı.

Yeni bir partide ya da DSP’de kendilerine bir çevre kurarlar belki ama halktan onay almaları çok zor hatta olanaksız.

Tabii bugünün koşullarında.

SORDUM ÖĞRENDİM

Park cezası valelerin marifetiymiş

55 yıllık avukat Tayfun Akçay’ın trafiğin pek olmadığı oturduğu evin önüne park ettiği aracına sürekli ceza kesildiğini, Akçay’ın bu nedenle açtığı 30 davayı da kazandığını ve cezalar iptal ettirdiğini dün anlamıştım.

Bu garip olay üzerine Bebek ve Arnavutköy’de oturan bazı dostlarımı aradım.

Benzer şikayetlerde ve çok ilginç bir iddiada bulundular.

Bebek ve Arnavutköy’de çok sayıda restoran ve eğlence yeri var ama otopark yok.

Bu mekanların valeleri polisle anlaşıyormuş, müşteri araçları ara sokaklara park ediliyormuş.

Polis de bu ara sokaklarda oturanların araçlarına ceza kesiyormuş, bundan bezen mahalleliler de araçlarını başka yerde park ederken sokaklar da valelere kalıyormuş.

Birileri kara paradan milyarlar götürürken bunlar küçük gibi kalıyor değil mi?

Oysa her şey zaten bu küçük avantalardan başlamıyor mu?