Başlığın çok sert olduğunun farkındayım.

Yazarken “şimdi dava açarlar” diye de düşündüm.

Kim olduğunu, adını dahi bilmediğim biri, o sırada isminin önünde “Fındıklı Kaymakamı” yazdığı için bu başlığı üstüne alabilir.

“Ben devletim, devleti nasıl takmazsınız?” diye sorabilir.

Hızını alamayıp bu yazımla ilgili suçlamasını “Anayasal Düzeni Bozma” aşamasına dahi terfi ettirebilir.

Hemen mahkemeye koşabilir.

Üstüne alınan alınsın.

Ne sorarsa sorsun.

Hemen mahkemeye koşsun.

Gerçekten umurumda değil.

Bu ülkenin kurucusunun adına dahi tahammül edemeyen birini takmamak suçsa bu suçu işlediğimi peşin peşin kabul ederim ben.

***

Şimdi diyeceksiniz ki “ne diyor bu adam?”

Haklı olabilirsiniz.

Öfkemden konuyu anlatmadan kendi tepkimi yazdım.

Konu şu:

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çevratoğlu açıkladı.

Fındıklı Belediyesi, ilçedeki millet bahçesinin adını Atatürk Parkı olarak değiştirmiş.

Kaymakam Bey de belediyenin bu kararını onaylamayıp geri göndermiş.

Halkın oylarıyla seçilmiş Fındıklı Belediye Başkanı’nın ve Fındıklı halkının parka “Atatürk” ismini verme kararına Ankara’dan atanmış Kaymakam Bey geçit vermemiş.

***

Şimdi siz söyleyin:

Öfkemde haksız mıyım?

Bu Cumhuriyetin bir kaymakamı, görev yaptığı yerdeki bir parka halkın bu Cumhuriyetin kurucusu olan Atatürk’ün ismini vermesini kabul etmemiş.

O Kaymakam Atatürk’ü takmazsa, ben de o kaymakamı takmam.

Cumhuriyetin nimetlerinden bu kadar faydalanacaksın, o cumhuriyetin bir yönetim biriminde en üst düzey görevli olacaksın ve Cumhuriyet’in kurucusuna, hatta kurucu önderimizin adına dahi tahammül edemeyecek kadar düşman olacaksın.

Şimdi bir defa daha siz söyleyin:

Kim takar o kaymakamı?

Gaziosmanpaşa’da vesayet dönemi!

Nedense bugün çok sert başlıklarla gidiyorum. Ancak yaşadığımız durumları daha çarpıcı anlatmanın bir yolu yok.

Gaziosmanpaşa halkı 31 Mart 2024 günü yapılan seçimlerde yüzde 40,44 oyla Hakan Bahçetepe’yi seçmişti. Hakan Bey, AK Parti ile MHP’nin ittifak yaptığı bir ilçede ipi tek başına göğüslemişti.

Hakan Bahçetepe, tam bir Gaziosmanpaşa çocuğu. Orada doğup büyümüş. Babasının hediyelik eşya dükkanında çalışmış. Aile apartmanında, halasının evinde oturuyor. Başkan seçildikten sonra dahi işe yürüyerek gidip geliyor.

Banka hesabında sadece 300 bin lira mevcut. Arabası dahi yok.

Suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş’ın AK Parti döneminde yaptığı bir başvuru ve belediyenin değil EÜAŞ’ın görev alanında olan bir iş gerekçe gösterilerek tutuklandı.

Ne MASAK incelemesinde ne diğer deliller arasında Bahçetepe’nin suçlu olduğunu gösteren bir delil var.

Buna karşın Bahçetepe tutuklanmış.

Tutuklanması, Gaziosmanpaşa halkının dahi tepkisini çekmiş.

Mahalle sakinleri, medyaya yansıyan söyleşilere bakılırsa, sürekli aralarında dolaşan, mütevazı yaşamıyla dikkat çeken bir belediye başkanının yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmasına inanmamış.

Bu arada kendisinden önce görev yapan başkanın eşine Audi marka araç ve personel tahsis ettiğini ortaya çıkarmış.

Yargımız önceki başkanı soruşturacağına, Bahçetepe’yi gözaltına alıp tutuklamış.

Peki neden?

Bu sorunun cevabı dün ortaya çıktı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığını kaybeden ama Belediye Meclis çoğunluğunu kazanan iktidar ittifakı, yargı eliyle başkanlık koltuğunu geriye almak istemiş.

Bahçetepe, bir suç örgütü liderinin olur olmaz iftiralarıyla tutuklanmış, bir AK Partili Belediye Meclis üyesi başkanvekili seçilmiş.

Gaziosmanpaşa’da dünden itibaren bir vesayet söz konusu.

Gelen ismin seçimle gelmesinin hiçbir önemi yok.

O da nihayetinde atanan kayyumlardan farksız.

Olan millet iradesine dayanan demokrasimize oluyor.

Rant uğruna demokrasimiz yaralanıyor.

Yazık, çok yazık!