Beşiktaş'ta Solskjaer’in takıma vermeye çalıştığı hücum felsefesinin oturması için henüz zamana ihtiyaç olduğu çok açık. Çünkü sezon başladığından beri uygulamaya çalıştıkları yüksek pres ve hızlı geçişler sırasında kaptırılan toplar ve arkaya atılan paslar savunma dengesizliğini de beraberinde getiriyor.
Lausanne ise Beşiktaş’ı tam saha baskı yaparak Solskjaer’in silahı ile kapasitesi ölçüsünde vurmaya çalıştı. Ancak kaptıkları topları değerlendirme yetisinden uzak olan Lausanne’lı futbolcular maç genelinde en az 4-5 net gol pozisyonunu kullanamadı. Devre sonu bulduğu golle dahi mutlu olamayan Beşiktaş’ın işinin gün geçtikçe zorlaştığı bir gerçek. Çünkü bu takım ilerisi için maalesef umut vermiyor.
Biz “Bu takımın taraftarı coşturacak, küçük çocukları Beşiktaşlı yapacak ‘kendi yıldızına’ ihtiyacı var” dedikçe başlarını gökteki küçük ayı ile büyük ayıya çeviren zihniyetin konuya uzaklığı, ışık yılları kadar mesafede!
Dün federasyona erken ayar vermeye giden Başkan Adalı, çıkışta “Herkes içini rahat tutsun, biz sezona ihtiyaç olan noktalara transferleri yaparak gireceğiz” diyerek, henüz Samanyolu’nun uzağında olduklarını itiraf etti. Başkana artık birilerinin bu gezegende sezonun başladığını bildirmesi, Beşiktaş’ın menfaatleri icabı iyi olacaktır diye düşünüyorum!
Beşiktaş hızla üç büyükler ‘daimi üyeliğinden’ uzaklaşıyor. Bu gerçeği kabullenemeyen taraftarların çektiği ızdırabın nasıl, ne zaman ve kim tarafından sonlandırılacağını çok merak ediyorum. İşin kötüsü benim haklı çıkmam sadece Beşiktaş’ı değil, ülke futbolunu da aşağıya çeken bir durum.