Geçen hafta Real Madrid, Barcelona ile oynadıkları İspanya Kral Kupası finali öncesi, maça atanan orta hakem ve VAR hakeminin değiştirilmesini istedi. Her ne kadar sonradan inkar etseler de hakemlerin değiştirilmemesi durumunda federasyonu final maçına çıkmamakla bile tehdit ettiler!

Hatta öncesinde Real Madrid’in resmi televizyonu, maçın hakeminin daha önce verdiği hatalı kararlardan bir potpuri yaparak hakemi spor kamuoyu önünde küçük düşürmeye çalıştı ve değiştirilmesini talep etti.

İspanya Futbol Federasyonu bu talebi ciddiye almadığı gibi, maçtan bir gün önce de hakemlerin basın toplantısı yaparak olup bitene cevap vermelerine izin verdi!

Basın toplantısında hakem Bengoetxea, bu karalama kampanyası sırasında oğlunun okulda arkadaşları tarafından duygusal şiddete uğradığını söyleyerek, “Yaşadıklarımız adil değil. Oğlum okula gittiğinde babasının hırsız olduğu gibi şeyleri duymak zorunda kaldığında bu yürek parçalayıcı oluyor” diyerek göz yaşlarına hakim olamadı…

Enteresan olan ise bundan sonra Real’in yaptığı ipe sapa gelmez ikinci açıklamada! Beyler dedi ki: "Hakemlerin bugün yaptıkları açıklamalar kabul edilemez!”

Yahu insanda biraz utanma duygusu olur! Sen hakem hakkında televizyonunda hatalardan oluşan videolu program yap ve hakemin tabutuna son çiviyi çak! Sonra da hakem çıkıp insana ait duygularla sana yanıt verince “Yaşananlar kabul edilemez” diye açıklama yap.

Bu yaşa kadar spor camiasında öyle şeyler yaşayıp gördüm ki, bu kadar utanmazlık olsa olsa Türk sporunda olur diye düşünürdüm ama yanılmışım! Demek ki İspanyolların da bir an önce Türk sporunu takipten vazgeçmesi gerek. Öyle ya… Aynı iyilik gibi kötülük de bulaşıcı demek ki!

Kendilerine tavsiyem, bunca uluslararası başarılarına gölge düşürmemek için aynı şarkıdaki gibi devam etmeleri.

Yani… “Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin. Ya gel bana sahici sahici ya da anca gidersin!”

GETİRDİKLERİ ADAM ALTIN TÜCCARI ÇIKTI

Bodrum-Samsun maçına 4500 kilometre öteden yaklaşık 5 saatlik uçak yolculuğu ile getirilen ve bir sürü legal döviz verilen Portekizli VAR hakeminin özelliği, meğer bir tarafında boncuk olması değilmiş!

Arkadaş 10 milyonluk Portekiz’in üçüncü liginde, yani tabiri caiz ise aşağı yukarı mahalle maçında bile şikeye karışıp kulüplerden altın aldığı için 20 ay ceza yemiş. Şimdi bu adama görev verip “Futbola adalet getirdik” diyorlar. Ama getirdikleri adam illegal ‘altın tüccarı’ çıktı! Görünen o ki, bizimkiler yine aldatılmış!

Şaşırdık mı? Hayır. Çünkü malumunuz; iş yaparken ‘aldatılmak’ artık geleneklerimize nüfus eden vaka-i adiye oldu!

Unutmayalım: Bu adam yabancı VAR’dan medet umanların her fırsatta bizleri beğenmeyip güya (!) aşağıladığı bir antrenör ile aynı ülkenin vatandaşı!

Portekiz’i bilmem ama, bizde şike suçunun cezası ömür boyu mendir. Tabii ki kimsenin iç işlerine karışamayız. Onlar ‘çitileyip çitileyip’ devam ettirebilirler de benim anlayamadığım bizim federasyon, MHK, bu işlere müdahale ettiği iddia edilen Cumhurbaşkanlığı falan…
Neyse bu günlük de fıkra bu kadar!

TAHTASI KAPALI HAKEM

Hafta içi, genç yaşta hakemliği niçin bıraktığını bir türlü anlamlandıramadığım Ali Palabıyık enteresan bir açıklama yaptı. Görev alamadığı bir dönemde MHK Başkanı’na kendisine niçin kendisine maç verilmediğini sorduğunda, “Senin tahtan kapalı, Cumhurbaşkanlığı’ndan (Malum, bazı kesimlerce Külliye deniliyor) haber bekliyoruz” yanıtı verilmiş!

Şimdi anladınız mı, İspanyolları konuşurken “Bu kadar utanmazlık olsa olsa Türk sporunda olur” dememin sebebini? İddia vahim. İddia karşısında cevap veremeyenlerin düştüğü durum daha vahim. Hep birlikte Türk sporunu içine düşürdükleri durum ise vahimden de öte!

MHK’nın başına sormak istiyorum: Eyyy Ferhat Gündoğdu! İddialar doğruysa, malum yerden başka hangi konularda icazet alıyorsun? Doğru değilse niçin susuyorsun?