“Erdoğan, yargıyı kontrol altına aldı, seçim süreçlerini manipüle etti, akademisyenleri tasfiye etti, medya kuruluşlarını kapattı, gazetecileri ve protestocuları tutukladı. Otoriter yönetimini yeni bir boyuta taşıdı.” diyor New York Times’ın başyazısı...

Gazete, Erdoğan’ın NATO’daki kilit konumu sayesinde Batı’dan ciddi bir baskı görmeden ülkeyi istediği gibi yeniden dizayn ettiğini belirtiyor. Yetinmiyor, kendi yönetimine de sesleniyor; “Çıkarlar uğruna demokrasiyi feda etmeyin!”

***

Şimdi durup bir anlığına düşünün… Bu satırları New York Times’ın değil de bir Türk gazetecinin kaleme aldığını hayal edin... Hayal ettiniz mi? Bence yeterli…

Fazlası ülkemizin “halkı kin ve düşmanlığa tahrik…” gibi lastik gibi esnetilen suç tanımına girebilir. Neleri kapsadığını sadece uygulayanlar bilir.

***

Oysa demokrasiye indirilen her darbenin nasıl dövize, faize, ekmeğe zam olarak geri döndüğünü ise yaşaya yaşaya öğrendik… “Öğrenmenin fiyatı olmaz.” felsefesi iyi güzel de bu kadar “Demokrasi ne işe yarar?” eğitimi yeterli bence…

New York Times’ın “Beş yıllık otoriterliğin maliyeti, Rusya’nın 20 yılda ödediğine kafa tutuyor” tespiti aslında ekonomik çöküşün de manifestosu niteliğinde…

Putin’in sermaye kaçışına yol açan 2014 Kırım hamlesi, Rusya’da doğrudan yabancı yatırımı bir yılda yüzde 70 erittiğini, Ankara’nın da benzer eğriye çoktan girdiğini adeta yabancı yatırımcıların gözüne sokuyor. Hoş bir şey mi?

***

Venezuela örneği de ortada… Maduro yargıyı ve medyayı kontrol altına aldı, muhalefeti sindirdi, ülkeyi petrol ve altın zenginliğine rağmen ekonomik bir harabeye çevirdi. Yatırımcı kaçtı, gelen olmadı. Politikaları hiperenflasyon, açlık kuyrukları, kitlesel göç ile sonuçlandı.

Macaristan desen, Viktor Orban’ın otoriter yönetimi AB şemsiyesiyle bir nebze korunuyor. Ancak teknoloji ve inovasyon yatırımları Macaristan’ı çoktan terk etmeye başladı.

Hadi Rusya ve Venezuela’nın doğal kaynakları, Macaristan’ın Avrupa Birliği’ne girmişliği var. Peki Türkiye? Stratejik konum dışında yatırımcıyı cezbeden ne kaldı? Cazibe, iyi yönetime bakar.

***

İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte Avrupa Parlamentosu’nun “Türkiye ile ticari ilişkileri gözden geçirelim” çağrısı yapması, ihracat pazarlarımızı doğrudan tehdit ediyor.

Ufaktan ambargo yemeye teşne bir ülkeye para gelir mi sizce?

Nitekim ABD ve AB’nin “insan hakları” gerekçesiyle Türkiye’ye yaptırım kartını masaya sürmesi, ekonomik izolasyon riskini kat kat büyütüyor.

New York Times benzeri yayınlar her geçen gün artacak. Ülke yönetimi bu durumu görmezden gelebilir ama ekonomi kökünde sarsılacak. Hüzünleri koyuyoruz üst üste, yazık olacak bize…