Son açıklanan enflasyon verileri, ekonomideki gidişatın ne kadar vahim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Artan fiyatlar milyonlarca insanın alım gücünü biraz daha kemirdi, geleceğe dair kaygıları daha da derinleştirdi.
İnsan ister istemez “Yanlış nerede acaba?” diye düşünüyor. Hatta “Bu ne kepazelik?” diye isyan ediyor. Bu nasıl bir yönetim, bu nasıl bir ekonomi politikasıdır? Halkın parası böylesine fütursuzca nasıl pul edilir?
***
Evet… Eurostat’ın açıkladığı rakamlara göre Euro Bölgesi’nde enflasyon, Ağustos ayında yıllık bazda yüzde 2.1 oldu.
Euro kullanan 20 ülkenin ortalaması beklentilerin tam “0.1 puan” üstüne çıktı. Oysa hedef yüzde 2 idi… Tek kelimeyle; Yazık! “İstifa edin!” diyeceğim ama o karakter var mı onlarda?
***
Dün Türkiye’nin de ağustos ayı enflasyonu açıklandı. Aylık yüzde 2.04 çıktı. Hem de dünyanın en çok küfredilen kurumu TÜİK farkıyla…
Yıllık enflasyon ağustosta yüzde 32.95’e geriledi. Yani son iki yılın en düşük seviyesi… Böylece enflasyon arka arkaya 15 ay düşüş göstermiş oldu. Bakın bu düşmüş hali… Kim bilir nedir gerçeği?
***
Bizde bir ayda olan artış, Avrupa’da bir yılın felaketi sayılıyor. Onlar telaşla “hedef şaştı” diye kıyameti koparırken, bizde çıkıp “kontrol altında, gayet iyi gidiyoruz” diyebiliyorlar ya… Ne desek az valla!
Dahası, enflasyon sepetindeki ürünleri, fiyatların alındığı yer ve tarihleri, kullanılan ortalamaları, formülleri şeffafça açıklasanız olmaz mı? Olmaz! Zira o zaman kimse inanmaz. Minare kılıfa sığmaz.
Avrupa’da bir yılda yüzde 2 artan enflasyon bizde neden bir ayda gerçekleşiyor? Sahi dünyada enflasyonu düşüremeyen kaç ülke kaldı? Uzay teknolojisi değil sonuçta…
Kurallar evrenseldir, her ülkede işe yarar. Enflasyonu düşürmek irade meselesidir. Atla deve değil yani… Disiplinle uygula, hayat ucuzlar, para değerlenir. Zor değil…
***
O zaman düşürülmek mi istenmiyor? Tabi ya… Enflasyonun bir başka özelliği de bilinen en iyi para transferi yöntemidir. Fakirden alır, zenginin cebine koyarsın. Faizler artınca senin 100.000 liranın faizinden ne olacak? Oysa zenginin milyarlarına milyar katarsın!
Enflasyonu düşürmenin daha kolay yolu yok mu? Olmaz mı? Tabii ki var. Sağduyumuzun sesi, özgürlüğümüzün nişanesi, adaletimizin simgesi, “faizin sebep enflasyonun netice” olduğunu öğretmedi mi?
***
Bu sayede yatırım, üretim ve istihdam artışı için uygun zemin oluşacaktı. Ama işin sonunda para yine zenginin cebine aktı. Ufak bir hesap hatası!
Şahlanıyorduk, pik yapıyorduk, dövizle ve faizle mücadele ediyorduk… Buzdolabı satışları artmıştı… Dert üstü murat üstüydük… Peki ne oldu da bir kilo kıyma alamaz hale geldik?
***
Aman sen de! “Enflasyon tek haneye düştü” deseler sanki koşup ev, araba mı alacaksın? Gelirin mi artıyor? Paran nerede? Ee? Faydası olmayan düşüşten sana ne?
Veresiye defteri tutamayacak insanlar ülkeyi yönetiyor. Bedelini ise biz ödüyoruz. Bilgisizliğin, liyakatsizliğin, inat ve ısrarın bedeli ödenmeyecek miydi? Daha fenası… Bitti mi? Bu kadar mı yani?
