Birden fazla cephede savaşan CHP yönetimi, bir süre sonra partinin kongresi nedeniyle açılan dava konusunda rahatlayabilir. İktidar partisinde oluşan hava, bu davanın ‘kullanışlı bir malzeme olmaktan’ çıktığı yönünde. Tam tersi sonuçlarının ciddi riskler taşıdığı tartışılıyor.
Bu konunun ayrıntılarına girmeden önce yeni bir kulis bilgisini paylaşalım. Kabinede görev verilecek yeni bakanlara TBMM tatile girmeden yemin ettirileceği konuşuluyor. Bunun için son hafta yani.
***
Önce CHP’nin kurultay davasının iki kez ertelenerek eylül sonuna bırakılması, ardından CHP Genel Merkez Yönetimi’nin olağan kongre takvimini erken başlatarak, hızlı bir şekilde yıl sonunda tamamlama kararı.
Bu iki gelişme, siyasi kulislerinde önemli adımların habercisi olarak aktarılıyor. Özellikle iktidar kanadında yapılan yorumlar, bu konudaki beklentileri arttırdı.
Bildiğiniz gibi CHP Merkez Yönetim Kurulu olağan kongre takvimini 6 Ağustos’ta başlattı. Eylül ayında ilçe kongreleri, ekim ayında ise il kongreleri yapılacak. Büyük olasılık partinin olağan kongresi yıl sonuna kadar yapılmış olacak. Tabi erken seçim kararı gibi bir sürpriz gelişme olmazsa.
Bu karar, bir süreden beri konuşulan senaryolara son derece uydu. CHP’ye kayyum atanma ve partide kaos yaratma olasılığı olan bu davanın iki kez ertelenmesinin nedenleri de buna bağlanıyor. Bu iddialara göre;
***
- “Davanın bir kez daha ertelenerek ekim ayının sonuna kalabileceği savunanlar var. CHP’nin aldığı olağan kongre kararının mahkemenin işini kolaylaştırdığı, zaten davacı taleplerinin yeni bir kongre yapılmasını sağlamak olduğu, bunun partinin kongre kararıyla karşılandığı anlatılıyor. Yani mahkemenin davayı reddedeceği öne sürülüyor.
Hatta, CHP’nin yeni kongre kararı almasına gerek olmadığını, geçtiğimiz süreçte yapılan olağanüstü kongrenin bile dava konusu iddiaları ortadan kaldıran bir adım olarak değerlendirilebileceğini savunanlar da var.
- Başka bir tez, kayyum projesinin boşa çıkmasının nedeni siyasi yaklaşımdaki değişiklik. Onlara göre, CHP’ye kayyum atanmasına ilişkin süreç, partide çatlak yaratmak için planlanmıştı. Ancak tam tersi oldu ve CHP’liler, Genel Başkan Özgür Özel’in arkasında kilitlendi.
Sadece bu değil, medet umulan Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında kimse kalmadı. Onunla hareket eden milletvekilleri, belediye başkanları tek tek ‘biz partiye operasyon çekilmesinin parçası olmayız’ diyerek uzaklaştılar. Halk desteği de olmayınca bu konu iktidar için cazibesini yitirdi.
- CHP’ye kayyum projesinin ortadan kalktığını iddia edenlerin başka bir tezi ise ekonomi yönetiminin korkuları. Ekonomi yönetiminin uyarılarının etkisinin olduğunu iddia edenler var. Daha önce de yazıldı. CHP’ye kayyum atanmasıyla sonuçlanabilecek mahkeme günü beklenirken, ekonomi yönetiminin bizzat cumhurbaşkanıyla görüşüp, müdahale ettikleri öne sürülüyor. Davanın ertelenmesinin borsada yarattığı olumlu etki de buna örnek gösteriliyor…”
***
Siyasi kulislerde son iki ay içerisinde CHP davasıyla ilgili yapılan yorumlar ve yüklenen anlam belirgin bir şekilde değişti. Bunda CHP yönetiminin attığı doğru adımların etkisi olsa da asıl noktanın iktidar kanadının bundan sağlamayı umduğu yararın ortadan kalkması gibi.
İktidarda, “Böyle bir yaklaşım tüm seçim süreçlerini mahkeme denetimine açmak demektir. Seçim sistemi ve siyasi partileri zora sokacak bir kapı açılması yanlış olmuştur…” yorumlar yapıldığını aktarmıştık.
Son dakika operasyonu olmazsa, rüzgar başka yönden esmeye başlamış gibi…