Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, bazı Youtuber’lar ve bir takım yeni ünlülerle bir araya gelmeseydi, kulislerde konuşulan bu konuyu es geçebilirdim.

AKP’de birileri, zaman zaman bakan gibi demeçler veren, hükümetin politikalarından ‘biz böyle yapıyoruz…’ diye bahseden Bilal Erdoğan’ı yeniden dolaşıma soktu.

AKP’de, bürokrasi atamalarında ailenin etkisi konusunda fikri olmayan kimse yok. Son görüşmeye Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Batuhan Mumcu’nun katılıp bizzat duyurması da manidar. Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı olarak lanse edilen Bilal Erdoğan senaryoları ve kulislerdeki sohbetlere geçelim.

BİLAL ERDOĞAN NABZI

AKP içerisinde zaman zaman Tayyip Erdoğan sonrasına ilişkin senaryolar konuşulur. Genellikle bilinci olarak, nabız yoklamak için başlatılan bu muhabbetler, bir süre sonra söner.

İlginçtir, tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olmaya ne kadar gönüllü olduğunu söylediği ve bunun taşlarının döşendiği dönemde, bu tartışma yeniden alevlendirildi.

Bize ilginç gelen, bu kulisleri yayanların zamanlaması. Bir süreden beri parti kulislerde Erdoğan sonrasında Bilal Erdoğan’ın ne kadar iyi lider olacağı servis edilmeye başladı. AKP içindeki olasılıklar arasında en zayıf olanı, hızlı bir şekilde dolaşıma sunuldu.

Hatta şöyle sözler eşliğinde; “Bilal Erdoğan milli görüş geleneğini temsil ediyor. Muhafazakar çizgisinde hiçbir kırılma yok. Tam da bizim tabanımızın istediği gibi. Ayrıca duruşu, ses tonu ve konuşma biçimiyle aynı Tayyip Erdoğan…”

BAYRAKTAR BEKLEMEDE!

Bu sohbetlerin muradını anlamaya çalışırken, başka aday adaylarıyla ilgili de görüş ve öneriler dile getirilmeye başlandı. Bilal Erdoğan’ın lider özelliği olmadığını savunan gruplar, bir süreden beri bilinçli bir tercihle, gözlerden uzak duran damat Selçuk Bayraktar’ın Erdoğan sonrası için iyi bir seçenek olduğunu diye getirdi. Bayraktar’ın halktan kopuk olduğu iddiasıyla itiraz edenler de var tabi.

FİDAN EKİBİ SESSİZ…

Bu arada yönetimde etkin olan diğer aday adayı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ekibi ise sessiz. Onlar bu tür tartışmaların parçası olmayı ve zamansız konuşmaları gereksiz buluyor. Sessiz sedasız bir sonraki sürece hazırlanıyor da olabilirler…

Ayrıca devletteki etki ve yetkileri dikkate alınırsa daha güçlüler. Ancak bu grubun da en büyük sorunu Fidan’a dışarıda gösterilen ilginin, içeride olmaması. Sokakta pek karşılığı olmadığını düşünenler az değil.

Kabul etmek gerekir, bu zamansız tartışmanın kaynağı Bilal Erdoğan’ın adının yeniden dolaşıma sokulması. Yoksa kulislerde sabah akşam Erdoğan sonrası konuşulmuyor. Ancak dikkat çeken bu çaba, kimsenin gözünden kaçmıyor.

Tüm bu hesaplar için çok erken olabilir ama birden köpürtülen bu kulislerin muradını zaman içinde göreceğiz….