Kaotik gündem arasında yol alan bir çalışma var. Dikkatlerden kaçan ama bugün yaşanan yargı sorunlarının temelini oluşturan HSYK seçimleri ve yapısı.

Bu ayın sonunda HSYK’nın 9 üyesi belirlenecek ve bu isimler AKP ile MHP arasında paylaştırıldı bile. TBMM’de seçilecek 5 üyenin 2’si MHP’ye 3’ü AKP’ye verildi. Kalan üyeleri de zaten Cumhurbaşkanı atayacak. Yani, batı cephesinde yeni bir şey yok.

Geçtiğimiz günlerde 101 yargı mensubu bu boş HSYK üyelikleri için başvuruda bulundu. Başvuranların analizini işin uzmanlarına bırakarak, Cumhur İttifakı içinde yaşananları, HSYK ve ilgili kurumlar arasındaki çekişmeleri aktaralım. ‘Hak adalet ve hukuk’ başlıklarının öncelik taşımadığını da ekleyelim.

ÖNCE SORUNU YARATTILAR

Öncelikle şunu belirtelim. HSYK’nın bugünkü yapısı, iktidar-muhalefet fark etmeden çoğu siyasiler tarafından eleştiriliyor. Üstelik, kendilerine yakın yargı mensuplarını HSYK’ya taşımak için anayasayı değiştiren de bugünkü iktidar. HSYK’yı önce FETO’ya temsil eden, 15 Temmuz darbesinden sonraki ayıklamalara rağmen, yapıdaki tıkanıklardan şikayet edenler de onlar.

Kulislerdeki iddialara göre bugünkü yapı, siyasi bağ ve bağlantıdan çok, çıkar ve fayda üzerine kurulu. Keskin bir ‘ahbap çavuş’ ilişkisinin hakim olduğu öne sürülüyor.

ŞİMDİ ŞİKAYET EDİYORLAR

Bir siyasi, “Tıpkı, belediye meclisindeki farklı siyasi parti üyelerin imar kararlarında birbirini kollamaları gibi…” diye örnek verdi. HSYK’da sürekli, ‘senin adamın şuraya benim adamım buraya atansın’ kulisinin döndüğü iddia ediliyor.

‘Adaletin hızlandırılması, yargının bağımsızlığı, mahkemelerde yaşanan sorunlar, dosyaların bir türlü eritilmemesi, adaletin gecikmesi’ gibi konuların gündem olmadığı belli.

Örneklerden biri ilginç. “Bir ağır ceza hakiminin arabasıyla suçlu taşıdığı resmen tespit ediliyor. Adalet Bakanlığı’nın ihraç talebinin aylardan beri işleme konulmadığı” aktarılıyor.

Başka bir iddia; Hakimlerin saat 09.00’da duruşmada olmasına yönelik bir mekanizma kurulması ve iki kez uyarı alana ceza verilmesi üzerine bir öneri hazırlanıyor. ‘Yargı bağımsızlığı’ gerekçesiyle reddediliyor.

Bu kez, “HSYK’nın kuracağı e-sistem üzerinden hakimlerin duruşmaya çıkıp çıkmadığını takip eden bir denetim mekanizması kurulsun” önerisi de ‘bakarız’ diyerek erteleniyor.

BU AY BELİRLENECEK

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun dokuz üyesinin görev süresi 7 Haziran’da sona erecek. Dokuz üyenin dördü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenecek. Geriye kalan beş üye ise TBMM Genel Kurulu’nda seçilecek.

Beş üyenin üçü, Yargıtay üyeleri arasından, biri Danıştay üyelerinden, biri ise hukuk alanında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından belirlenecek. 101 yargı mensubu bu kadrolar için başvuru yaptı. Ama Cumhur İttifakı istediği isimleri çoktan belirledi. 30 Mayıs tarihine kadar işlemler tamamlanacak ve kararname yayınlanacak.

KİM SORUMLU ACABA?

HSYK’nın yapısı, Anayasa değişikliği ile bozulmuş, iktidarın gücünün arttırılması sağlanmıştı. O dönem, yapılanların ciddi hukuksuzluklara kapı açacağını söyleyen ve tepki gösteren muhalefet milletvekillerinin söyledikleri bugün birer birer çıktı.

“Partili bir HSYK göreceğiz” diyen itiraz eden muhalefet milletvekillerinin seslerine kulak tıkayan, iktidar partisi mensupları şimdi ‘yaratıkları yapıdan’ dert yanıyor.

“Gerçek adalet arayışı varsa, parti ayrımı gözetmeksizin, önce HSYK’nın nasıl seçileceğine kafa yormamız gerekir. Çünkü bütün sorunların kaynağı bu yapı. Doğru HSYK yapısını bulmamız gerekir...” diyen de bir iktidar partisi kurmayı!..