Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, DEM heyetine randevu vererek, dikkatleri üzerine çekti. Ama açılım sürecinin gündemi değiştirmesini bekleyenler aradığını bulamadı. DEM heyetinin cuma günü Adalet Bakanlığı’nda yapacağı görüşmeye fazla anlam yükleyenler de yanılacak. Henüz ön hazırlık ve plan yok. PKK kendisini feshetmeden ve silahları temsil etmeden ‘hukuki çalışma’ başlatılmayacak.
Öncelikle şunu söyleyelim, DEM yönetimi cuma günü kamuoyuna açıkladıkları taleplerini bir kez de Adalet Bakanına iletilecek. Ancak DEM heyeti gelecek diye bakanlıkta özel bir çalışmanın yapılmadığını öğrendik.
BAKANLIK BEKLEMEDE
Yani, ‘Önce bir gelin taleplerinizi alalım, sonra bunu Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kurumlarla konuşalım. Hangisine ne zaman yol verilebilir sonra karar alalım…’ duygusundalar. Her iki sözlerinden biri de ‘PKK kendisini feshetmeden ve silahları teslim etmeden hiçbir adım atılmaz…’
Öyle olası yasal düzenlemelerin müzakere edilmesi, ayrıntıya girilmesi beklenmiyor. Görüşme iyi niyet beyanı şeklinde gerçekleştirilecek.
Süreci yakından izleyenlere göre daha sonra istihbarat bürokratları, adalet bakanlığı bürokratları ve sarayın temsilcileri bir araya gelip, olasılıklar konusunda ön çalışma yapacak.
Yasal hazırlıklar ve adımlar ondan sonra atılacak. Bu da en iyi olasılıkla yaz ayları demek. Zaten ellerinde 2015’de atılan adımlara ilişkin bir eski yol haritası var.
YOL DAHA UZUN
O süreci hatırlayalım. Başbakan Tayyip Erdoğan, 1 Ekim 2012 tarihinde demokratikleşmeye ilişkin 63 maddelik bir yol haritası açıklamıştı. 4 ayrı yargı paketi TBMM tarafından kabul edilerek yasalaşmıştı.
Daha sonra “Çözüm Süreci Kurulu ile Kurumlar Arası İzleme ve Koordinasyon Komisyonlarının Kurulması’na ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı çıkartıldı. Ardından “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine” dair kanun tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmişti.
Tüm bunlara ilişkin adımlar 2012 sonunda başlayıp, 2015’de sonlandırıldı.
Cumhur İttifakı daha hızlı bir süreç planlasa bile en az bir yıl gerekiyor.
ÖCALAN’A EV HAPSİ
Bu arada PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gibi bir başlık hiçbir yerde konuşulmuyor. Öcalan’ın İmralı’da ev hapsinden çıkartılmayacağı, en fazla konuk ağırlayıp dışarıyla iletişime geçebileceği anlatılıyor.
Hatta izinle yurt içinde hareket etmesinden bile geri adım atılmış gibi.
AMAÇ ERDOĞAN’I KURTARMAK
Sonuç olarak, aylarca ağırdan alan Erdoğan’ın dört elle açılım sürecine sarılmasının nedenleri konusunda siyasilerin net fikirleri var. AKP’lilerin en büyük düşü, kendilerinin öngördükleri tarihte seçimi erkene almak.
Amaç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olmasının kapısını açmak. Bunun için TBMM’de DEM’in oylarına ihtiyacı var.
Ayrıca seçimlerde DEM takviyesi yapmak istiyorlar. AKP’yi terk eden muhafazakar Kürt seçmenin geri dönmesini sağlamayı planlıyorlar. Zira, açılım sürecinin milliyetçi seçmeni partiden uzaklaştıracağı da biliniyor.
Bütün bunlar konuşulurken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin durup durup seçimin zamanında yapılacağına ilişkin vurgusunu ne yapmak lazım?
‘Hayat siz planlar yaparken başınıza gelen şeydir’ sözünü anımsatarak, bitirelim…