Fenerbahçe’nin yanlışlarını sıralamaya kalksam, bu sayfa yetmez… Bari mega yanlışları sıralamaya başlayayım:
- Fenerbahçe’nin şimdi, hemen, derhal 3Y kabusundan kurtulması lazım... Nedir bu 3Y kabusunun açılımı? YAVAŞ-YAŞLI-YORGUN…
- Yeni değil, kaç zamandır yazıp söylüyorum: Günümüzün atletik ve hızlı futbolunda iki yaşlı, yorgun ve yavaş Dzeko ve Tadiç ile yavaş, hantal ve dengesiz En-Nesyri’den kurtulmadan Fenerbahçe şampiyon olamaz... Bu sene de olamaz, seneye de olamaz...
- Fenerbahçe bütün dünyanın kabul ettiği hızlı ve çabuk futbola dönmeli... Bunun için günümüzün futbolunda modeli geçmiş Dzeko, Tadiç ve En-Nesyri’den kurtulmalı... Unutulmasın; Fenerbahçe’de bu futbolcuların kariyerleri değil, kendileri oynuyor...
- Sağda Oğuz Aydın, solda Kostic ‘yılın futbolcusu’ olacak kadar iyi oynarken, ne oldu da birden kesildiler?
- Fred ve Szymanski tek rakip atağı kesemez, tek hücuma çıkamazken, neden her maçta banko ilk on bir oynuyorlar? Bu ülkenin orta alandaki tartışmasız en iyi kesicisi, milli takımın vazgeçilmez adamı İsmail Yüksek niçin şans bulamıyor?
- Saint-Maximin’i getiren Mourinho... Saint-Maximin ile toplum önünde kavga eden Mourinho... Saint-Maksimin’i bütün sezon oturtan Mourinho... Ama Fenerbahçe’nin tek hızlı ve etkili hücum adamı Saint-Maximin... Burada büyük bir çelişki yok mu?
- Kaç haftadır Skriniar’ın yanına yerleşik bir stoper bulamayan, her maçta Skriniar’ın yanına yeni bir partner koyan yine Mourinho...
- Galatasaray’ı dilinden düşürmeyen, gazetecilerle, rakip hocalarla kavga eden, herkese laf yetiştiren, asla kendini eleştirmeyen, yöneticilere uyup sezon boyu “Yapı yapı” diyen Mourinho’nun Fenerbahçe Futbol Takımı’nda sağlam bir ‘yapı’ inşa edemediği çok açık ortada değil mi?
- Geçen sezonun ‘altın adamı’ İrfan Can bitti; bu ülkenin en iyi savunma yapan orta saha adamı İsmail Yüksek bitti; Fred bitti; Szymanski bitti; takımda hemen her futbolcu geriye gitti; Fenerbahçe’nin etkili, iyi futbolu bitti ve doğal olarak şampiyonluk gitti...
SORU BÖYLE SORULUR
Maç sonu Mourinho’ya “9 eksikli Kayseri’den nasıl oldu da 3 gol yediniz” diye soran Bein Sports muhabirini tebrik ederim... Soru “Canım-cicim” diye güzelleme yaparak sorulmaz, böyle sorulur... Mourinho’dan muhabiri sindirmeye çalışacağına soruya cevap vermesini beklerdik...
VLAHOVIC OLMAZ
Fenerbahçe’de yeni sezon için santrfor olarak Juventus’lu Vlahovic’in adı geçiyor... Doğru mu, değil mi bilemem... Umarım doğru değildir... Belli ki birileri Vlahovic’i pompalayıp duruyor... Vlahovic’i çıplak gözle izledim, açıkçası bir şey göremedim... İstatistiklerine bakıyorum, Juventus gibi bir takımda 25 maçta ancak 9 gol atıp, 4 asist yapabilmiş... Üstelik maliyeti ateş pahası... Türkiye Osimhen’ i gördükten sonra Fenerbahçeliye Vlahovic’ i beğendiremezsiniz...
MURAT ÜLKER NE YAPSIN?
Fenerbahçe’ye parasal olarak büyük katkılarda bulunan, Ülker Arena’nın yapımında çok önemli rol oynayan sıkı Fenerbahçeli iş insanı Murat Ülker, firmasının bir ürününün reklamında Galatasaraylı Osimhen’i oynattı... Ne yapsın Murat Ülker? Fenerbahçe’nin Osimhen’i var da oynatmadı mı?
TEBRİKLER KOCAELİSPOR
Sıkı bir Sakaryasporlu olarak komşu Kocaelispor’un şampiyon olup Süper Lig’e dönüşünü içten tebrik ediyorum... Süper bir stat, muhteşem bir seyirci... Böyle futbol şehirlerinin takımlarına çok ama çok ihtiyacımız var... Bir Sakaryasporlu olarak en kısa sürede darısı başımıza...
YİĞİDO’NUN ÇÖKÜŞÜ
Süper Lig’de bitime daha var ama Sivasspor sanki düştü düşüyor gibi... Her Sivaslı’nın “Neredesin Mecnun Otyakmaz Başkan, neredesin Bülent Uygun Hocam” diye özlemle içini çektiğini duyar gibiyim... Bazı takımlar için bazı isimler var; yerleri dolmuyor...
VİZYONER GALATASARAY
- Elinde dünya çapında santrfor İcardi varken, Avrupa çapında santrfor Osimhen’i almak vizyonerliktir...
- Osimhen’e yedek olarak İspanya Milli Takımı’nın kaptanı ve santrforu Morata’yı transfer etmek vizyonerliktir…
- Orta sahanda iki ‘avcı köpeği’ varken (Yanlış anlaşılmasın iyi anlamda söylüyorum: Avcı köpeği 500 metreden avının kokusunu alır, gider bulur ve paramparça eder), bu orta sahaya üçüncü bir avcı köpeğini, Lemina’yı katmak vizyonerliktir...
- Bu kadar şöhretin bulunduğu bir kadroyu; hır gür çıkmadan, küsme darılma olmadan yönetmek vizyonerliktir...
- Tribünleri 5-6 parçaya bölmeden bir bütün halinde tutmak vizyonerliktir...
- Sezon başında kiraya verilmesi düşünülen Yunus Akgün’den maksimum verim almak vizyonerliktir...
- Keçiören’den aldığın Barış Alper Yılmaz’dan bir yıldız yaratmak vizyonerliktir...
- Son üç sezonda üçüncü şampiyonluğa ve beşinci yıldıza koşmak vizyonerliktir...
- Galatasaray büyük düşünmenin, büyük oynamanın, vizyoner olmanın karşılığını alıyor...
HERKES OSIMHEN’İN PEŞİNDE
İspanyol kaynaklarına göre, dünya devi Real Madrid de Osimhen’in peşine takıldı... Kadrosunda Mbappe, Vinicus Junior gibi olağan dışı hücumcular bulunan Real Madrid buna rağmen Osimhen’e ihtiyaç duyabiliyor... Osimhen, Avrupa’nın çok da önemsemediği Türkiye Süper Ligi’nde gücünü ve etkisini her geçen hafta biraz daha arttırarak göstermeye, hayranlarını ve peşine takılanları arttırmaya devam ediyor...
2-3 DEĞİL 1-2 YAPSAK!
Beşiktaş’ın hocası Solskjaer “Ameliyat bir transfer sezonuyla bitmez, 2-3 transfer dönemine ihtiyaç var. Başkanımız da öyle düşünüyor” dedi... Bu açıklamalar Beşiktaşlı’nın işine gelmese bile maalesef doğru... Ama hiç olmazsa pazarlık yapalım… Şu 2-3 transfer dönemini 1-2 transfer dönemine indiremez misiniz?
IMMOBILE GİTMEZ
Beşiktaş Başkanı Serdar Adalı “İmmobile’nin sorun çıkaracağını sanmıyorum... Sezon sonu vedalaşacağız” dedi... İmmobile “Bir yere gitmiyorum, buradayım” dedi... Gider mi, aptal mı? Dünyanın parasını alıyor, yan gelip yatıyor... Zaten Türkiye ‘yaşı geçmiş işi bitmiş’ futbolcuların cenneti değil mi?