İktidardan yıllarca kılık kıyafet özgürlüğüyle ilgili aynı sözleri dinledik…
Nasıl mı?
21 Ekim 2018
“Hiçbir evladımızın kılık kıyafetinden, dış görünüşünden dolayı horlanmadığı bir özgürlük atmosferini ülkemizde hakim kıldık.”
5 Ocak 2019
“Yatıyorlar, kalkıyorlar yaşam tarzı. Bizim böyle bir derdimiz yok. Kimseye bundan dolayı musallat olmadık. Acaba nerde, kim giyiminden kuşamından, fikirlerinden dolayı böyle bir sıkıntı yaşamış.”
22 Kasım 2019
“Kılık kıyafetinden dolayı kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik. Kılık kıyafetinden dolayı kadınlarımıza yönelik sözlü veya fiili şiddete varan provokasyonlara asla göz yummayız.”
12 Eylül 2020
“Kılık kıyafet, dil kültür, inanç alanında yasakları kaldırdık.”
10 Aralık 2020
“Ülkemizi, hiçbir insanımızın inancından, kılık kıyafetinden veya dünya görüşünden dolayı ötekileştirilmediği bir iklime kavuşturduk.”
5 Ekim 2022
“Kılık kıyafetinden dolayı gençlerimizin ötekileştirildiği karanlık günler hamdolsun geride kaldı.”
14 Nisan 2023
“Türkiye’de hiç kimse kılık kıyafetinden dolayı horlanamaz.”
7 Haziran 2024
“Kılık kıyafetinden dolayı insanımızın horlandığı hakarete maruz bırakıldığı günler geride kaldı.”
30 Eylül 2024
“İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin belli kurumlarına giremediği dönemler, artık sona ermiştir.”
1 Ağustos 2025
“Kılık kıyafet yasaklarını, başörtüsü üzerindeki baskıları tek tek ortadan kaldırdık.”
Yukarıdaki tüm açıklamalar Erdoğan’ın... Neredeyse yılda birkaç kere...
Yaşam tarzlarına karışılmadığını, kimsenin kimseyi kılık kıyafetinden dolayı horlayamayacağını söyledi.

Hani yaşam tarzına saygı
Eee şimdi bakıyoruz...
Bazı tipler, başı açık kadınların kıyafetlerine dil uzatıyor, neyi giyip neyi giyemeyeceğiyle ilgili ileri geri konuşuyor, başörtülü kızların konsere gidip gitmemesine karışıyor.
Kadın hastanın kıyafetini açık bulduğu için muayene etmeyen, üstüne bir de teşhircilikle suçlayan Konya’daki doktor örneği ortada... (Yaklaşık 10 günlük tartışmanın ardından AKP sözcüsü geç de olsa yumuşak bir açıklama yaptı. “Bir doktorun hastayı kıyafeti yüzünden muayene etmemesi yanlış bir yaklaşımdır” dedi.)
Daha birkaç gün önce, 6 genç kızdan oluşan Manifest grubunun Erzurum’da vereceği konser, “kıyafetleri uygun değil” diye iptal edildi.
CHP’li Kastamonu Belediyesi’nin, Atatürk’ün şehre gelişi ile Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 100’üncü yıl dönümü nedeniyle düzenlediği konser bile kıyafet üzerinden hedef alındı.
Belediye meclisinin AKP Grup Başkanvekili Ahmet Namlı, şarkıcı Melek Mosso’nun kıyafetine “Odasında giyinmeden inmiş galiba o bayan” diyerek dil uzatmakla kalmadı, başörtülü kızların konseri en önden izlemesini de eleştirdi. Sanatçının kıyafeti üzerinden kendince ahlak nutku attı…
Aslında bu çıkış biraz da geniş kitlelere ulaşan, insanların beynini açan sanat ve sanatçılardan korkan anlayışın yansıması...
Eee nerede kaldı yaşam tarzına ve kıyafete saygı...
Genel başkanınızın kılık kıyafet özgürlüğüyle ilgili sözleri bir kulağınızdan girip diğerinden çıktı mı…
Yoksa o özgürlük sadece size oy verenler için mi var?
Tüm kadınlar dinci erkek siyasetçilerin kafasındaki şekle uygun mu giyinmeli?
Maalesef kadın sanatçıların ve kadınların kıyafetleri bile siyasetin malzemesi olmuş...
Bu zihniyet “Bizden olana özgürlük”, diğerlerine “mahalle baskısı” diyor…
İnsanları bir rahat bırakın kardeşim…
Kimseyi zorla konsere götürmüyorlar. Siz kendi dar zihniyetinizle kadınlara çerçeve çizemezsiniz.
Bırakın millet bir rahat nefes alsın.