Ar ederler mi acaba?

Eskiden bu işleri gazete üzerinden yapmaları yetiyordu ama şimdi milyonlar harcanan gazeteler okunmuyor, haberleri yazıları gündem yaratmıyor. O nedenle kendilerine bir trol ordusu kurmak zorunda kaldılar. Adı sanı saklı gizli birileri kâh gazetecileri, siyasetçileri tehdit ediyor, kâh tehdit ettiklerinin mahrem bilgilerini yayınlıyor.

Ergenekon Balyoz operasyonları Taraf Gazetesi üzerinden yürütülmüştü. Kimin tutuklanacağı önce gazetede yazılıyor, kamuoyu oluşturuluyor sonra da operasyon yapılıyordu. Tüm o süreçten hiç hayırlı bir şey çıkmadı. O güç yeri geldi tasmasını tutanları ısırmaya, darbeyle devirmeye kalktı. Ergenekon Balyoz davalarının da içinin bomboş olduğu anlaşıldı. Ölen öldüğüyle yatan yattığıyla kaldı. Yazık!

***

Şimdi her şey daha da belden aşağı. Ülkede onuruyla şerefiyle gazetecilik yapmaya kalkanlar, ‘acaba hangi sabah evime operasyon yapılacak’ diye uyanıyor.

Gazeteden yapılan operasyon tutmayınca, trol orduları devreye giriyor. Kirli bir dille gazeteciler tehdit ediliyor, hedef gösteriliyor.

Rest is History diye iki tarihçinin yaptığı çok bilgilendirici bir podcast programı var. Geçen gün İkinci Dünya Savaşı’nı değerlendirirken, Hitler’in Chamberlain’i nasıl kandırdığını tartışıyorlardı. Şöyle bir okuma yaptılar, Chamberlain orta sınıf değerleriyle yetişmiş, dümdüz, işinde gücünde birisi. Hitler gibi bir insanla hayatında ne karşılaşmış ne de etkileşimi olmuş. Dolayısıyla bir insanın bu kadar yalancı, fırsatçı ve kötü olabileceğini muhtemelen tahayyül bile edemedi. Hitler Chamberlain’in bilmediği sulardı.

***

Kendi adıma ben de tam böyle bir an yaşıyorum. Hayatımda Emrah Bağdatlı ismini ilk kez 19 Mart operasyonu ile duydum. Kimdir necidir tanımam. Akçeli iş nasıl yapılır bilmem. Öyle bir tedrisatım yok.

Ancak öyle bir kötülükle karşı karşıyayım ki, profili sahte, sosyal medya hesaplarının arkasına saklanan, kim bilir ne hesapları olan, kötülük saçan bir grup, yalanlar ve iftiralarla itibar suikastı yapmaya doyamıyor. Ne ar ediyorlar ne utanıyorlar.

Kendisine ‘dindarım inançlıyım’ diyen biri bu iftira ve karalama kampanyasına alkış tutamaz. Her şeyden önce ayıptır, onu da geçtim günahtır.

***

Taraf gazetesinin yıldızı Mehmet Baransu 2015 yılından bu yana Metris Cezaevi’nde. Muhtemelen gazetede köşesini, haberleri yazarken sonunun Metris olacağını hiç düşünmüyordu. Güç sarhoşluğu içinde kim bilir nasıl gelecek hayalleri kuruyordu.

Ülkede adalet var mı tartışmalı. İlahi adalet var mı? İşimiz ona mı kaldı!..