Üç harfli vasat kaliteli
Skimpflasyon hayatımıza Nurettin Nebati politikalarıyla girdi. Enflasyon dizginlenmiyor, maliyet ve gider öngörüsü yapamayan üretici ve esnafta hayatta kalmak için farklı yöntemler geliştiriyordu.
Her hafta zam yapamayacağı için lokantalar porsiyon küçültüyor, bir kalite daha düşük salça ve yağ kullanmaya başlıyordu mesela. Nebati gitti skimpflasyonu kaldı.
Çok daha düşük kalite bir hayatı, epey pahalıya yaşıyoruz.
***
Birkaç sene önce belki tercih etmeyecek olanlar, yaşadığımız hayat pahalılığı nedeniyle üç harfli, daha ucuz süpermarketlerden alışveriş ediyor. Bu işletmelerde çalışanların korkunç çalışma koşulları da sosyal medyadan malumumuz oldu. Uzun saatler hem rafları dizme, hem yerleri silme hem de kasada durma işleri bir ya da iki kişinin üstünde. Günde 10 saat bayılana kadar çalışmayı gerekli kılan koşullar.
Eski milletvekili danışmanlarından Ahmet Kurtuluş üç harfli marketleri mercek altına almış. Kurtuluş diyor ki bu marketlerde satılan ürünler muhtemelen daha düşük kalite. Aynı marka deterjanın bakkaldan ve zincir marketten alarak köpürme testi yaptığını, üç harfli süpermarketten alınan ürünün daha az köpürdüğünü söylüyor.
***
Bir deterjan markasından alerji olan arkadaşı, söz konusu deterjanı üç harfli süpermarketten almayı bırakıp, daha büyük ve daha pahalı marketten almaya başlayınca alerjisi geçmiş. Gazlı içeceklerin de ciddi tat farkı olduğunu iddia ediyor
Kurtuluş’un bu gözlemleri daha detaylı analizlerle doğrulanmaya muhtaç. Ama günden güne hayat standardımızın düştüğü içinde yaşadığımız bir gerçek.
Yeni elçi üç vakte kadar...
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, aynı zamanda ABD’nin Suriye Özel temsilcisi. Barrack diplomat değil siyasetçi de değil, Trump’ın yakın arkadaşı, emlakçı. Trump’ın ilk döneminde, başka bir ülke adına kayıtsız lobi faaliyeti yürüttüğü gerekçesiyle cezaevinde yattı. Tarihin en yüksek kefaletlerinden birini ödedi, serbest kaldı.
Şimdi Ankara’da diyeceğim ama değil. Zaten Ankara’daki rezidansı beğenip de kalması mümkün değil. Genelde İstanbul’da. Yiyor, içiyor geziyor. Sosyal medyasında da paylaşıyor. Bir ara Türkiye’den çok Suriye ile ilgiliydi. İşler orada sarpa sarınca kendini Boğaz’a atmış.
***
Her açıklaması birini kızdırıyor. Osmanlı millet sistemini övünce Türkleri, ‘böyle giderseniz yine Şam diyarı olursunuz’ diyerek Lübnanlıları, Şara’yı George Washington’a benzettiği için de Suriye’deki pek çok grubu kızdırdı.
Kimileri Barrack’ın ABD’nin gizli planlarını uygulamak için gelen biri falan sanıyor. Benim gözlemim ise, gününü büyük bir bölümünü zengin arkadaşlarıyla sohbet ederek ya da fitness salonunda geçiren, bu aralarda tarih kitabı okuyarak gaza gelen klasik bir “new money” kişisi. Tarih kitaplarında okuduğu çıkarımları fotoğraflarıyla X platformunda paylaşmayı çok seviyor. Muhtemelen burayı egzotik ve heyecan verici buluyor!
Yüksek ihtimalle, aman canım bu memurlar beceriksiz olduğu için burada sorunları çözemiyor, ben iş hayatındaki yeteneklerimle hallediveririm diye düşünüyor. Ben yakında sıkılıp gideceğini düşünüyorum. Hayırlısı….