CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan sormuştu:

“Büyük Taarruz’un yıldönümüne, Afyon’a gitmek üzere evinden çıkacağı bilinen Emekli Astsubay Oktay Yıldırım saldırıya uğradı. Bu bir tesadüf değildir. Tam 4 defa saldırıya uğradı. Bundan 9 ay önce evine girme girişiminde bulunuldu, jandarma bilgilendirildi, linç girişiminin ardından aynı akşam evinin önünde silahla ateş açıldı ve son olarak bu sabah; kahramanımıza pusu kurulmuş beklendiği saatte evden çıkmaması üzerine arabası, evi kurşunlanmıştır. Buradan doğrudan Jandarma Genel Komutanı’na soruyorum: Siz ne yapıyorsunuz kardeşim? Bu milletin kahraman gazisi defalarca saldırıya uğrarken, silahı gasp edilirken, arabası parçalanırken, evi taşlanırken, siz neredeydiniz? Koruma sistemi niçin çalışmadı? Şikâyetler neden işleme alınmadı? Siz bu milletin gazisini koruyamayacaksanız kimi koruyacaksınız?”

Dün bu köşede okudunuz…

Ergenekon kumpasında yedi yıl Silivri’de hapis yatan Oktay Yıldırım’ın arabasına sekiz el ateş edildi ve Yıldırım jandarmaya ifade verdi. İfadesinde “kamera kayıtlarını” teslim ettiğini söyleyen Oktay Yıldırım olası şüphelilerin “HTS kayıtlarına” da bakılmasını istedi ve ekledi: “Bu basit bir asayiş olayı değildir. Arkasında provokasyon peşinde olan tarikat yapıları vardır.”

Peki jandarma ifadesinde Oktay Yıldırım ne söyledi?

“İki hafta önce de linç edildim”

Adli bir saldırı değil kamera kayıtlarını size teslim ettim, inceleyin - Resim : 1

DUTLUCA’DA BAZI KİŞİLERİN BASKISI OLDU: Ben yukarıda belirttiğim adreste yaklaşık beş yıldır ikamet etmekteyim. Bu süre zarfı içerisinde bana Dutluca Mahallesi’nden ayrılmam için Dutluca halkından bazı kişilerin baskısı oldu. Bu olayların zaman zaman büyümesi sebebiyle adli işlemler yapılmasına neden oldu.

İKİ HAFTA ÖNCE DE LİNÇ EDİLDİM: İki hafta önce kadar önce Dutluca mahallesinde Köy Hayır Yemeği esnasında mahalle halkı, bana iftiralar atarak bana karşı kışkırtıldı. Linç edildim. Bu linç olayında adli işlemler yapıldı ve tedbir kararı istedim. Ancak Burhaniye Aile Mahkemesi’nin 19 Ağustos 2025 tarih ve 2025/368 Esas Numarası ile tedbir istemime ret kararı verildi.

KAMERA KAYITLARINA OLAY SAATİ 04.25: Bu olay olduğu esnada ben ikamet ettiğim Dutluca Mahallesi’ndeki evimde bulunmaktaydım. Evimde I. S. ve Ö. K. bulunmaktaydı. Olay 24 Ağustos 2025 gününün gece saatlerinde saat 04. 25 sıralarında olduğunu tespit ettim. Bu tespiti evimde bulunan kamera kayıtlarından öğrendim. Bu kamera kayıtlarını olayın çözümlenmesi için kendi rızamla teslim ediyorum. Olay anında ben uyuyordum. Evim yerin bir kat altında ve yorgun olduğum için silah seslerini duymadım. Eğer duysaydım olay anında olay mahalline geçerdim.

“Saldırının arkasında tarikat yapıları var”

Adli bir saldırı değil kamera kayıtlarını size teslim ettim, inceleyin - Resim : 2

DİNİ MOTİVASYONLA BİLEREK YAPTILAR: 24 Ağustos günü saat 07.30’da yani olaydan üç saat sonra Afyonkarahisar’da yapılacak olan şehitleri anma etkinliğine katılmak için geçiyordum. Aracıma yaklaştığımda arabamın sol tarafında silah ateş etme nedeniyle zarar verildiğini fark ettim. Bu olayda şüphelendiğim herhangi birileri yoktur. Bu olayı gerçekleştirenlerin dini motivasyonla bilerek ve isteyerek yaptıklarını düşünüyorum. Bu olayı gerçekleştirenlerden davacı ve şikayetçiyim.

JANDARMA, KÖY MUHTARIYLA GÖRÜŞTÜ: Daha önce yaklaşık dokuz ay önce bahçe kapısından evime girmeye çalışıldığını öğrendim. İlçe Jandarma komutanının makamına giderek bana karşı bir kışkırtma ve provokasyon olduğunu söyledim. Kendisi de gelip köy muhtarı ve bazı kişilerle görüştü. Ondan sonra bana birkaç gün önce yargıya intikal eden linç girişimi ve aracımın parçalanması olayı oldu. Aynı günün akşamı gece saat 03.30 sıralarında evimin önünde motosikletli kişilerce havaya 20 el ateş edildi. Bu olay şöyle oldu: Linç girişiminin olduğu gece arkadaşlarla eve geldiğimiz esnada iki farklı motosikletli beş dakika arayla evimin önünden geçip biraz ileride havaya ateş açtılar. Bu olayı jandarma ekiplerine bildirdik. Gece jandarma ekipleri geldi. Fakat herhangi bir iz, emareye rastlamadılar.

İLK KIŞKIRTMADA BİNBAŞIYA SÖYLEDİM: Bugün uğradığım dördüncü saldırı. İlk kışkırtma olduğunda binbaşı ile konuşurken bu olayın basit adli bir olay olmadığını kendisine söylemiştim. Sosyal medyada yapılan kışkırtmalar bütünüyle dini içerikli olup bunu açıkça ortaya koymaktadır. İçki içtiğim, köylünün hayrına küfrettiğim gibi yalanlar söylenmektedir. O yalanların altına çok sayıda insan ‘kafasına sıkın, evini yıkın’ gibi yorumlar yapmaktadır. Bu olayda da bütün Türkiye’nin duyması ve hakkımda koruma kararına rağmen bu saldırının yapılması dini bir motivasyon ve talimat olduğunun açık göstergesidir. Saldırıyı kim ya da kimlerin yaptığını bilmiyorum. Ancak muhtemel şüphelilerin HTS kayıtlarının mutlaka alınmasını düşünüyorum.

BASİT BİR ASAYİ OLAYI DEĞİL: Son olarak tekrar ediyorum. Bu basit bir asayiş olayı değildir. Arkasında provokasyon peşinde olan tarikat yapıları vardır. Zaten köydeki basit anlaşmazlıklarda bu kadar yüksek saldırılar olmadığı, olayın silahlı eylem boyutuna gelmediği olay yerine gelen jandarma tarafından da beyan edilmiştir. Can ve mal güvenliğim tehdit altındadır. Bazı yerel medya kuruluşlarının kışkırtmaları devam etmektedir. Acil ve etkin tedbirlerle birlikte koruma talep ediyorum.