15 Eylül’de sadece CHP’yi değil Türkiye’yi yakından ilgilendiren kurultay davası var. Nefesler tutuldu çıkacak karara kilitlendi herkes. “Mutlak butlan” çıkarsa ne olur? Kayyum mu atanır? İhtiyati tedbir mi? Burada gözler Kemal Kılıçdaroğlu’na çevrildi ama o da sessizliğini koruyor. Korumaya da devam edecek gibi. Biz gazeteciler de Kılıçdaroğlu konuşmayınca “yakın çevresine” soruyoruz doğal olarak. Önce bazı sıcak açıklamaları ve özetlemekte fayda var.
CHP lideri Özgür Özel önceki gün Medyascope’a röportaj verdi.
Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrı yaptı:
“CHP’nin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı en önemli güvencenin kendisinin olduğunu açıklaması çok kıymetli olur. Bu darbe girişimlerine karşı en önemli güvence kendisidir.”
Bu açıklamayı yapmadan bir gün önce de Özel’e yakın bir kurmayıyla konuşmuş ve “Özgür Bey ile Kemal Bey görüşür mü?” sorusunu yöneltmiştim. Bana şu cümleleri kurmuştu:
“Kemal Bey adım atarsa benim tanıdığım Özgür Özel ‘hayır’ demez. Sıcak bir mesaj verirse Özgür Bey de olumlu yaklaşır. Ancak Kemal Bey’in sesi hiç çıkmıyor. Özgür Başkan ne yapabilir ki bu durumda?”
Bu cümleler üzerinde dün Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen ve vekil olmayan ama her adımdan haberi olan bir isimle konuştum.
İSTANBUL GÖRÜNTÜLERİ YAŞANMAZ
- Karar çıktı. Kemal Bey genel merkeze gidecek mi?
Herhangi bir plan yok. Yargının kararı olur ve devlet uygulamak zorunda kalır. Ama şunu net söyleyeyim: Kemal Bey partiliyle polisi karşı karşıya getirmez. Asla yapmaz. İstanbul görüntüleri yaşanmaz. Kendisi gidip de polisle birlikte genel merkeze gitmez. Karar çıkarsa Özgür Bey’le görüşür ve yol haritasını birlikte planlamaya soyunur.
NE SÖYLERSE FARKLI ALGILIYORLAR
- Kemal Bey neden konuşmuyor?
Konuşmaz. Ne söylerse farklı algılıyorlar. Bu dönemde partinin sosyal medyası müthiş. Erdoğan’ı bile bastırdılar. İletişim Başkanlığı’ndan daha iyi çalışıyorlar. İstediklerini linç ediyorlar ama Kemal Bey’i sürekli linç ediyorlar. Dava özelinde iktidara yönelik değil de Kemal Bey’e yönelik hep.
ÖZGÜR BEY NEDEN ARAMIYOR, ANLAMIYORUM
- Özgür Bey’in Kemal Kılıçdaroğlu’na son çağrısını nasıl değerlendirdiniz?
Özgür Bey Medyascope’a demiş ki: “Kemal Bey’den açıklama bekliyoruz.” Kendisi Kemal Bey’i arayıp konuşamaz mı? Bu Türkiye’nin ve partinin geleceğiyse neden konuşmuyorlar? Neden aramıyor konuşmak için? Kemal Bey dese ki ‘Mutlak butlan kararı çıkarsa ben görevi kabul etmeyeceğim.’ Amaç partiyi karıştırmaksa iktidar için bundan daha güzel fırsat olamaz! Görevi kabul etmiyorsa parti siyasi olmayan, liderlik vasfı olmayan birilerine kalacak demektir. İki yıl, seçime kadar partiyi o ellerde devam ettirirler. Onlar için siyaset yapmayan, üretmeyen bir parti. İktidar için ne güzel bir durum? Kemal Bey’de en bunu beklemeleri ne kadar garip. Anlayamıyorum.
NE ZAMAN TELEFONLARA ÇIKMADI, KAPIYI KAPATI
- Son olarak kuruluş yıldönümünde aramıştı Özgür Bey.
Kemal Bey ne zaman telefonlara çıkmadı, kapıyı açmadı. Anlayamıyorum. Bunu bilmemeleri mümkün değil. En son kuruluş yıldönümü için davet etmişti Kılıçdaroğlu’nu. Ama başka bir konu konuşulmamış.
- Pazartesi için ne bekliyorsunuz?
Bu siyasi bir karar. Devletlerin mücadelesi var ve sıkıntılı bir karar. Türkiye’de de dünyada olduğu gibi mücadele var. Küresel güçlerin bu davaya müdahil olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da karar Türkiye’yi de aşan bir karar olduğu için siyasi boyutları olacak. Çıkmayabilir ya da çıkabilir. Ama iki karar da sıkıntılı durum yaratacak. Yargı, bu kadar para-delege ilişkisi ortaya çıktıktan sonra karar verebilir. Bu karar sıkıntı getirecek. Kötü bir noktaya getirdiler süreci. Durup dururken Türkiye için sıkıntı yaratacak. İki türlü karar da. 22 ay sonra bir karar çıkacak, bakalım.