Türkiye Otomobil Girişim Grubu (Togg) mevcut SUV modeliyle yeni sedan modelini Almanya’da satışa çıkardı.

Ne kadar başarılı olur şimdiden söylemek zor ama çok kısa sürede otomobilin kalbinde bayrak açması, Togg açısından hem cesurca hem önemli bir gelişme.

Malumunuz:

AK Parti bu özel sektör girişimini bir “propaganda malzemesine” dönüştürdü ve ne yazık ki Türkiye’deki iktidar karşıtları AK Parti’ye koydukları mesafeyi AK Parti’nin propaganda malzemesi olarak gördükleri Togg’a da koymaya başladı. (Eminim bu yazıyı okuyan bazı okuyucularım da Togg’dan söz etmemi iktidar lehine bir durum olarak görüp bana kızıyordur.)

Keşke öyle olmasaydı.

Keşke Togg en başında bir propaganda aracına dönüştürülmeseydi de bütün ulusun sahip çıktığı, gurur duyduğu bir ulusal marka olarak bu saçma imajdan kurtulmak için bu kadar çok vakit ve enerji kaybetmek zorunda kalmasaydı.

***

Togg’un arkasında Türkiye Odalar Borsalar Birliği’yle birlikte dört büyük şirket var. Bunlardan biri de BMC.

BMC’yi bünlyesinde bulunduran Tosyalı Holding’in patronu Fuat Tosyalı aynı zamanda Togg’un yönetim kurulu başkanı. Şirketin CEO’su ise Mehmet Gürcan Karakaş.

Ürettikleri T10X modelinin Euro NCAP’ten “beş yıldız ödülü” aldığına dikkat çeken Tosyalı, hem Türkiye’de hem Almanya’da rekabet konusunda kendilerine çok güvendiklerine dikkat çekti.

Öncelikli hedeflerinin Togg’u gerçek, başarılı, kârlı ve hedeflenen bir zemine oturtmak olduğuna dikkat çeken Tosyalı, Togg’un halka arz edilmesi ve bazı bölgelerde bayilik sistemine geçilmesi fikirlerine de açık olduklarını söyledi.

CEO Gürcan Karakaş da T8X gibi yeni ve küçük modeller için çalışmaya başladıklarını, ürün sayısını artırdıkça piyasadaki varlıklarını artıracaklarını vurguladı.

***

Çelik üreticisi Tosyalı’yı bulmuşken demir çelik sektöründeki gelişmeleri de konuştuk. Bu konudaki sohbet tam anlamıyla “bir dokun bin ah işit” sohbeti oldu. Tosyalı öyle net ifade etmedi ama ben sektörün Çin istilası altında olduğu sonucunu çıkardım. İşte Tosyalı’nın anlattıklarından aldığım notlardan bazıları:

“- Trump, ABD çelik sektörünü korumak için yüzde 50 gümrük vergisi koydu. Avrupa Birliği’nin ciddi kotaları var. İç pazarı yetmeyen Çin, ABD ve AB pazarını kaybedince de dampingli ürünlerini Türkiye gibi ülkelere ihraç etmeye başladı.

- Çin için en serbest pazar Türkiye. Haliyle Çin’den çelik ithalatı patladı ve Çinle olan ticaret açığı son 6-7 ayda 50 milyar doların üzerine çıktı. Bunun büyük bölümü de çelik ithalatı. Bu da Türkiye’de sektörde büyük baskı oluşturdu.

- Türk üreticisi tamamen kendi maharetiyle, öz kaynaklarıyla kurduğu çelik endüstrisinin şu an kapasitesini de kullanamıyor ve zor durumda. Türkiye’de zaten ihtiyacın üzerinde bir üretim var. Bu kadar ihtiyacın üzerinde bir üretim varken, Çin’den dampingli ürünü getirip ülkeye sokmak hiçbir matematiğe, hesaba uymuyor.

- Çin, Türkiye’deki üretim maliyetlerinden daha düşük fiyata çelik satıyor. Türkiye’de dünya kadar çelik üreticisi var. Bu şartlarda iyileştirici yatırım mümkün olmadığı gibi, var olanın da korunması imkansız hale geldi. Önlem alınmazsa Türkiye çelik sektörü telafisi imkansız tahribatlar yaşayacak.

- Bu sektör, endüstri bittiği zaman geri kalkamaz. Bu endüstriyi kaybedersek geri kalkamaz ki. Geri yerine ikame olacak yeni bir sanayici bulamayız. Bu sektörde sürdürülebilirlik çok önemli.

- Türkiye endüstrileşmiş, çok güzel sanayi kümelenmesi olan bir ülke. Çin hazır olan bu pazara gelip konuyor. Yarın Çin devleti, kendi sanayisine, yeter artık kardeşim sizi sübvanse etmeyeceğim ben çekiliyorum dese nasıl olacak? Türkiye’de çelik endüstrisi batmış olursa ne olacak?”

***

Avrupa Birliği’nin bir demir çelik birliği olarak varlığına başladığını, Trump’ın göreve gelir gelmez çelik için gümrük vergilerini artırarak ABD çelik sanayini koruma altına aldığını unutmamak lazım.

Demir çelik sektörü, varlığı ülkeler için hayati olan bir sektör.

Devletimiz elindeki bu stratejik sektörü zaten özelleştirilmeyle kaybetmişti.

Şimdi de özel sektör, Çin istilasıyla kaybolursa, iş ulusal güvenlik meselesine dönüşebilir.

Ben demiyorum, Tosyalı diyor.

Benden uyarması!..