2010’ların ikinci yarısından sonra bırakın düşüşü, yerle bir olan Türk basketbolunun yeniden dirilişi için önemli bir gün… Bir zamanlar Türkiye’nin en popüler ikinci branşıyken voleybolun gölgesinde kalan
basketbol, tarihi bir fırsatın eşiğinde. Öyle ki; voleyboldaki dünya ikinciliği bile ikinci plana itilebilir, bugün ve pazar gününden sonra!

Maç öncesi, artılarımızın eksilerimizden daha fazla olduğu hatta ‘ekol’ Yunanistan’dan bir adım önde bulunduğumuz söylenebilir. Ama basketbol kağıt üzerinde değil parkede kazanılıyor. Günlük hatta anlık tercihler ve tabii ki ‘basketbol tanrıları’ kazananı belirliyor.

Artık bir NBA yıldızı olan, 2022’deki performansıyla kıyaslanmayacak kadar gelişen Alperen yine kilit
rol üstlenecek ama Yunanistan’a göre daha geniş rotasyon, ribaunt, ikinci şans sayıları, özgüven ve Ergin Ataman’ın deneyimi de bizi favori kılıyor. Yunanistan’ın Sloukas liderliğindeki hücum düzeninde özellikle Giannis’in hem penetreleri hem orta mesafe tercihleri, savunmamız için önemli bir tehdit.

Turnuvanın en iyi üç hücum takımından biri olan Türkiye karşısında Spanoulis’in tercihleri de galibi
belirlemekte büyük rol oynayacak.

Basketbola futbol kadar yakın olmayan gurbetçiler sürpriz yapmazsa, tribün ve seyirci avantajı Yunanistan’da olacak. Bu yüzden maçta mental olarak ayakta kalmak da çok önemli.

Milli takımlar düzeyinde 2010’dan beri ortalarda görünmeyen; Fenerbahçe, Anadolu Efes, Ergin Ataman ve Alperen Şengün’le ayakta kalan Türk basketbolu için fırsat bu fırsat… Haydi beyler!