2 olimpiyat 3 dünya şampiyonluğuyla "spor ülkesi" olmayan Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük sporculardan biri Hamza Yerlikaya... Sırf bu yüzden saygı duyulması gerekir. Ama sporcu kimliğini atıp siyasetçi kimliğini taşımaya başladığından beri eleştiriliyor; sevmeyeni de çok. Normal...
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı unvanıyla gittiği Riyad’da Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunurken
"İslami Dayanışma Oyunları’nda açık ara öndeyiz. Avrupa’da zaten aldık başımızı gidiyoruz, dünyada şartları eşitledik. Artık olimpiyatlarda 1-2 değil 5-10 altın alabilecek, daha da üzerine koyacak potansiyeldeyiz" dedi.
Yapma şampiyon, bari sen yapma! Bu sözlere sevineyim mi üzüleyim mi, güleyim mi bilemedim. Bu sözler siyasetçi sözleri; Türkiye’nin 24 olimpiyatta kazandığı 41 altın madalyadan 2’sini boynuna takan bir sporcunun sözleri değil!
2000’li yıllardan itibaren katıldığı son 7 olimpiyattaki altın madalya sayısı sadece 11 (yazıyla onbir) Türkiye’nin... Paris 2024’te İstiklal Marşı’nı hiç dinletemedik, hepi topu 3 gümüş alabildik, ülke sıralamasında 64’üncü olabildik. Bu rezaletin üstünden henüz 1 yıl geçmişken Türk sporuna sihirli değnek mi değdirdiniz de 5-10 olimpiyat altını hatta daha fazlasını alacak potansiyele geldik? Avrupa’da alıp başını giden, dünyada şartları eşitleyen bir ülke var da biz mi görmedik! Sporu yönetenlerden birinin unvanı “Asrın Güreşçisi” iken son Dünya Güreş Şampiyonası’nda 30 sıklette 1 gümüş 2 bronz madalya alabilmek bize yakıştı mı?
Keşke... "İslami Dayanışma Oyunları bizim seviyemizi göstermez. Katılanlar içinde olimpiyatlarda en çok madalya alan ülke zaten biziz; bize en yakın İran var, sonra Azerbaycan ve Mısır. Geri kalan 54 ülke dengimiz bile değil. Buraya her branştan genç, potansiyelli sporcularımızı yarışma tecrübesi için getirebilirdik. Hiçbir anlam ifade etmeyen madalya sayısından çok tecrübe kazanmak daha önemli. Türkiye’nin sporda müthiş bir potansiyeli var ama yetiştirme ve geliştirme sorunu yaşıyoruz. Bu sorunu çözdüğümüz zaman olimpiyatlarda 5-10 altın madalyadan söz edebiliriz" deseydi şampiyon.
Ha bir de şu kimsenin konuşmaya cesaret edemediği ‘devşirme operasyonu’ ile ilgili bilgileri ilk ağızdan verseydi... Belki de devşirmelere güveniyor!
VOLEYBOLDAKİ SORULAR!
Futboldaki bahis soruşturması belli ki "Dağ fare doğurdu" moduna geçti. Birkaç kurban seçilecek. Sonra
"Temizledik işte" diyecekler. Asıl paranın döndüğü yasadışı bahislere uzanmazsa bu iş zaten buzdağının
görünen yüzünün örtülmesiyle sonuçlanacak.
Futbolda başlayan operasyonun basketbola sıçraması da ufukta görünmezken bazı okurlar şunu sordu: Voleybolda da bahis var mı? Ben de camiayı yakından tanıyanlara sordum. Onlar da soruma sorularla yanıt verdiler:
Set aralarında soyunma odalarına gidenler ne yapıyor? Bazı başkan veya yöneticiler kazandıkları maçtan
sonra antrenörleri niye fırçalıyor?