Geçen hafta kötü bir oyunla Alanya’ya yenilmesine rağmen, ligdeki başarılı performansı Göztepe’nin iştahını kabartmış olmalı ki lidere karşı cesur bir oyun planı ile maça başladılar. Arkaya atılan bir topta kontratakla erken golü buldular.
Ancak sezon başından beri oynadığı maçların altısında öne geçmesine rağmen üçünde berabere kalıp, birinde mağlup olan Göztepe’nin üstünlüğü sadece 13 dakika sürdü. Osimhen’in golü maça dengeyi getirirken, 42’de Bokele’nin ikinci sarı karttan atılması dengeyi Galatasaray lehine bozdu.
İyi savunma yapıp en az gol yiyen takım olan Göztepe’nin 10 kişi kalması, Torreira ve İlkay’dan yoksun Galatasaray’ın saha yayılımına katkı verdi. Kırmızı karta kadar ikili mücadelelerde hiç geri adım atmayan Göztepe’nin uzun toplarla Galatasaray’ın arkasına sızma girişimi de bu eksilmeyle sekteye uğradı ve beraberliğe razı bir dizilime döndüler.
İkinci yarı rakip kaleye daha yakın oynayan Galatasaray’ın doğru bir kararla İcardi’yi alarak çift santrfora dönme kararı, Göztepe’nin iyice gömülüp kalesini korumaktan başka çaresinin kalmadığını gösterdi. Nitekim bu tablo gollerin peş peşe gelmesini sağladı.
Futbolcuların tekmelikle bile rahat edemediği bir ortamda Osimhen’in sürekli maskeyle oynamasını anlayamıyorum. 4 yıl yüzünden sakatlık geçirdiği günden beri façayı korumak için maske takan Osimhen’in bu kararı eğer doktor tavsiyesi değilse, performansını olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramıyor. Düşünsenize bir de bu prangalardan kurtulursa neler yapar!
Hakem ikinci sarı kart kararı öncesi Osimhen’in yaptığı faulü değerlendirebilse, sahada muhtemelen başka bir senaryo izleyecektik. Hakemlerin sonuca etki eden bu pozisyonlarda yardımlaşmamalarını anlayamıyorum. Umarım MHK anlıyordur!