İBB soruşturması kapsamında tutuklanan İpek Elif Atayman kendisine verilen 10 dakika telefonda görüşme hakkında çocuğuna anlatınca öğrenebildik. Atayman, Silivri’den Afyon’daki cezaevine sevk edilmiş, dolup taşan bir koğuşa konulmuştu. Koğuşta yatak olmadığı için yerde yatmak durumunda kalmıştı.

Atayman, ilettiği mesajında “MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok. 20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum” diye soruyordu.

Haberin peşine düşen gazetecilerden biri Murat Yetkin oldu. Yetkin adalet bakanının haberin çıkmasının ardından durumdan rahatsız olduğunu, hemen talimat vererek Atayman’a bir ranzada yer verildiğini yazdı.

İktidara yakın Mehmet Çek ise olayı X hesabında şöyle aktardı:

“Daha ilk gittiği an koğuştakiler kendilerinden fedakarlık yaparak kendisine ranza teklif ediyorlar fakat hanımefendi kabul etmiyor. ‘Madem yer yok ben de yer yatağında yatacağım o halde’ diyor. (Bir de ‘yerde’ değil ‘yer yatağında’ bunu da düzeltseler keşke) Bu tercihine rağmen ‘yerde yatıyorum’ diye haber yaptırıyor sonrası böyle ajitasyon. Yine de kendisiyle görüşülüyor, ilk fırsatta bir ranza imkanı sağlanacağı söyleniyor ve bugün de temin edilen ranzaya geçti zaten. Sonuç itibarıyla cezaevleri kapasitesinin çok üstünde tutuklunun mevcudiyeti biliniyor. Yoksa İBB davasından filan geldi diye kimseye olumsuz bir muamele yok tabi.”

Evet cezaevlerinde kapasiteler çoktan aşılmış durumda. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği CİSST’in düzenlediği rapora göre, Türkiye’deki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı, Ocak 2025 itibarıyla toplam kapasitenin yüzde 27,48 üzerinde.

Ancak Atayman’ın kapasitesi olan Silivri’den kapasitesi olmayan Afyon’a sevk edildiğini de not düşelim.

Ancak cezaevlerinde durum bu.

Gazeteci arkadaşımız Elif Akkuş, Bakırköy Kadın Cezaevi’nde kalırken, savunmasını tuvalette yazmak durumunda kalmıştı. Koğuş ağzına kadar dolu olduğu için kağıtlarını koyup üzerinde yazı yazabileceği bir masa yoktu. Koğuşta bulunan masa ancak yemek için kullanılabiliyordu.

Attığı tweet nedeniyle tutuklu bulunan Çiğdem Bayraktar Ör de Bakırköy’de kaldı. Avukatı, Ör’ün şiltesini koğuşta duvara dayayıp öylece kaldığını aktardı. Şilteyi koyacak yer bile yoktu.

Kadınların cezaevlerinde içinde bulundukları ortam bu. Kimilerine göre çare yeni cezaevleri inşa etmek; kimilerine göre tutukluluğu istisna haline getirmek. Seçim bizde değil maalesef.