TBMM’deki Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmeleri gösterdi ki; ekonomi yönetimi, asgari ücret ve emekli maaş artışı konusunda negatif. Kemer sıkma politikaları, olası seçim tarihine kadar devam edecek. Söylenen o ki; ‘atılacak bir taş varsa o da seçim döneminde seçmen rüşveti olarak atılacak’.
Bunun ipuçları, bütçe görüşmelerinde iktidar temsilcilerinin yaptıkları konuşmalar değil, kulislere ekonomi yönetiminden yansıyan hava. İktidar kulisleri, muhalefet kadar umutsuz;
* Ekonomi yönetimi, tüm planlarını 2026 haziran ayına göre yapıyor. Hedefleri tutturmak için kesinlikle kemerlerin sıkılması istenecek. Enflasyon hedeflerinin tutturulması için bu zorunlu. Bu nedenle bu yıl emekli maaş artışları ve asgari ücret konusunda hiç iç açıcı haberler gelmiyor.
* Siyasi baskı ile birkaç puanlık oynama olsa bile ekonomi yönetimi, kendilerinin deyimiyle ‘ölçüsüz artışlara karşı direnecek’. Bunu duymak, tabanla zaten sıkıntı yaşayan AKP’li siyasetçilerin hiç hoşuna gitmemiş.
* Taviz verilmeyen zorunlu kararlar olacak. Bahis çetesi, kayıt dışı ekonomi, kara para konusunda son dönemde başlatılan mücadelenin tamamen ekonomi yönetiminin ve MASAK’ın talebiyle yapıldığı, bunun da Türkiye’nin yeniden gri listeye girme endişesinden kaynaklandığı anlatılıyor. Bu durumun dış dünyadaki algısı korkutuyor.
* Ayrıca tüm itirazlara rağmen, kamuda tasarruftan vazgeçilmediği, kamu kurumları ve bakanlıkların, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yaptıkları tüm bütçe artış taleplerinin, ‘bir önceki yılın yüzde 5’i oranında indirimle yeniden hazırlayın’ diyerek geri çevrildiği öne sürülüyor.
* Parti kurmayları, ‘dar gelirliler ve küçük esnafın’ üzerine vergi takibiyle gidildiği şeklindeki rahatsızlığı ekonomi yönetimine aktardıklarını dile getiriyorlar. Partideki uyarılar üzerine küçük esnafla ilgili denetim ve sıkıştırma operasyonlarından vazgeçildiğini aktarıyorlar.
SEÇİMDE KEMER GEVŞETME!
* Peki, kemer sıkma politikası ne zaman gevşeyecek? AKP’lilere göre, ne zaman seçim sathı mahaline girilirse o zaman. Parti içinde 2027 yılının en geç kasım ayında yapılma olasılığı görülen erken seçimden önce kesenin ağzının açılacağı, konut ve araba kredileri, asgari ücret, emekli maaş artışı, kamu çalışanlarına zam gibi ‘seçim paketi’ hazırlanacağı öne sürülüyor.
* Tabi uyguladığı ekonomik programın seçim nedeniyle delinmesine itiraz etme olasılığı bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yollarının bu aşamada ayrılabileceğini iddia edenler var.
* ‘Zaten Mehmet Şimşek ve ekibi partiyi seçimin kapısına kadar getirmeyi kazasız belasız başarabilirlerse, ondan sonra var olanı harcamak konusunda kendisine ve ekibine pek de ihtiyaç olmayabilir’ yorumları yapanlar var!
* Bütçe görüşmeleri sırasında kulislerdeki ekonomi senaryoları böyle. Son bir saptama Bakan Şimşek’in konuşmasındaki ‘2022’de yüzde 85 ile zirve yapan enflasyonun 2025’te yüzde 31’e kadar gerilediğine’ ilişkin sözleriyle ilgili.
* Hükümet ne zaman enflasyonun yüzde 85’e çıktığını kabul etti ki? O dönem TÜİK en yüksek enflasyon oranını yüzde 64 olarak açıklarken, ENAG yüzde 134 enflasyondan bahsediyordu. Bu bile enflasyonun nasıl gölgelendiğinin itirafı olarak kabul ediliyor.
* Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerindeki başka bir tartışma konusu, asgari ücretin vergiden muaf tutulmasının, ‘çok önemli bir hak’ gibi lanse edilmesi oldu.
* Şimşek’in, en büyük vergi harcamasının asgari ücret istisnası olduğunu hatırlatarak, “Bu istisna nedeniyle alınmayan 1 trilyon 92 milyar lira vergi tutarı 2026 yılı vergi harcamalarının yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır” şeklindeki sözleri de tepki çekti.
* Sadece rakamlar üzerinden hazinenin kazanç ve kaybı olarak yapılan bu değerlendirmede, asgari ücretle yaşamaya çalışan insanların açlık sınırının çok çok altındaki üzücü halinin görülmemesi, ‘insani olmayan ekonomik bakış’ konusunda net bir fikir verdi…