Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki yıl önce yediği karışık kumpir bir türlü yakasını bırakmıyor. Ne zaman enflasyon gündeme gelse herkesin aklına “O kumpir şimdi kaç lira oldu” sorusu geliyor. Şimşek muhakkak “O kumpiri yemeyecektim” diyor olmalı… Kolay mı uyguladığın program her seferinde kumpir fiyatları üzerinden sınanıyor.

Ama kumpir deyip geçmemek lazım… Patatesi, tereyağı, kaşarı, sosisi, salamı derken, adeta mutfağın fotoğrafını da çekiyor.

Ankara’da Panora AVM’deki Kumpirevi yine zam yaptı. Artık karışık kumpiri 345 liraya satıyor. Şimşek, artık basına yakalanmamak için online sipariş verdiğine göre 445 lirayı gözden çıkarıyor olmalı…

Şimşek, kendi icadı yerli ve milli IMF programı ile 900 gündür enflasyonla mücadele ederken, kumpirci de kemer sıkma programına inat zam yapmaya devam ediyor. Şimşek bakanlık koltuğuna oturduğu Haziran 2023’te Kumpirevi’nin 80 liraya sattığı karışık kumpir artık 345 lira oldu. Yani, Şimşek’in başarılı programı kumpirciye hiç uğramadı.

OCAKTA YİNE ZAM VAR

Şimşek ise her fırsatta “Dezenflasyon süreci başarıyla ilerliyor” demeye devam etti. Ancak rakamlar çok iç açıcı değil. Koltuğa oturduğu günden bu yana enflasyon sadece 5.5 puan düştü. Haziran 2023’te yıllık enflasyon yüzde 38.2’ydi. Bugün yüzde 32.8’e geriledi. Ama kumpircinin yaptığı zam yüzde 331’i buldu.

19 Mart’ta Mehmet Şimşek’in çok sevdiği karışık kumpirin 295 lira olduğuna dikkat çekip “Kumpirci zam yapmaya devam edecek” diye yazıyı bitirmiştim. Çünkü, Şimşek’in aldığı önlemler, enflasyonu kontrol altına almaya yetmedi. Kurların baskı altına alınması, yüksek faiz politikası bir süre sonra yüksek enflasyonun müsebbibi olmaya başladı. Öyle ki; 2026’da bile enflasyon önemli bir problem olmaya devam edecek.

Bakan Şimşek de “Enflasyonla mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor” demeyi sürdürecek. Ne yazık ki, o kumpirci de zam yapmaya devam edecek. Nokta atışı bir tarih isterseniz, Kumpirevi’nin ocakta bir zam daha yapmaya hazırlandığını söyleyebilirim. Asgari ücretin açıklanmasından hemen sonra fiyat tabelalarını değiştirecek.

İktidarın uyguladığı yerli ve milli IMF programının en temel amacı enflasyonu kontrol altına almaktı, başarısız oldu. TÜİK’in cilaladığı rakamlar bile bu başarısızlığın üstünü örtemiyor.

Yine de Şimşek’in tamamen başarısız olduğunu düşünmüyorum. Koltuğa oturduğunda Hazine’nin kasası boştu. Şimşek, milyonların sırtına ilave vergiler yıkarak kamu finansmanını güçlendirdi. Hatırlarsanız ilk icraatlarından biri KDV ve ÖTV oranlarını yükseltmek oldu. Biz tuvalet kağıdı alırken yüzde 8 KDV ödüyorduk, artık yüzde 20 KDV alınıyor. Bütçe rakamlarına bakacak olursak Hazine bu yıl ÖTV’den 1.5 trilyon, KDV’den ise 1.2 trilyon liralık tahsilata imza attı.

Oysa milyonlar böyle bir acı reçete ile terbiye edilirken, kamu fedakârlık yapmaya yanaşmadı. İtibardan tasarruf yapmadılar, kamu kaynaklarında yağma düzeni devam etti. Sadece 10 ayda toplanan onca vergiye rağmen bütçe 1.4 trilyon liralık açık verdi.

Koskoca bir ülke konkordato ilan etmiş bir şirkete döndü. İflastan kurtulabilmek için mali yapının güçlendirilmesi, borçların yönetilebilir hale gelmesi ve kaynak israfının önlenmesi gerekiyor. Şimşek’in muhasebe müdürü olduğu bu “şirket” ne tasarrufa ne de planlamaya yanaşmıyor. Hâlâ vatandaşın kemerini sıkarak giderleri finanse etmeye çabalıyor.

O yüzden, o kumpirci zam yapmaya devam edecek…