İflas fırtınası geliyor
Gemi hızla su alıyor... Kaptan suyun üstünde kalmak için stokları boşalttı. Makine başındaki işçiyi de can simidi bile vermeden gemiden indiriyor. Geminin yükü çok ağır… Son 19 Mart fırtınası olmasaydı, belki atlatabilirdi. Ama son darbe fazla geldi, gemi batacak çaresiz...
Üstelik denizin üstü gemilerle dolu, bir yandan da yeni bir fırtına yaklaşıyor…
Hayat pahalılığı, geçim derdi derken, şimdi yeni bir safhaya geçiyoruz. Konkordato ve iflaslar arka arkaya dizilmeye başladı.
Her havlu atan büyük şirket, hiç kaydı tutulmayan partnerlerini de yanına alarak ticaret sahnesinden çekiliyor.
Kendi sektöründe büyük aktör olan bir firmada ödemeler sarsıldığında bu domino etkisi yaratır. Onunla birlikte çalışan küçük firmalar da hızla aynı noktaya sürüklenir.
Kredi musluklarının kapanmasıyla fitili ateşlenen, nakit sıkıntısı ve durgunluğun körüklediği iflas dalgasının bir kasırgaya dönüşmemesi için acil tedbir gerekiyor.
Tüm ekonomik kriz programlarının son perdesinde iflaslar, mahkemelerin raflarına sığmayan icralar sahneye çıkar. Vicdansız iktisatçılar, bu tabloya “çürük yumurtaların ayıklanması” diyor. Ama batan şirketler, çalışanlarını işsiz bırakarak arkalarında büyük bir sosyal enkaz da yaratır.
NAKİTE İHTİYAÇLARI VAR
Kâr, finansal sürdürülebilirliğin sadece bir parçasıdır. Günün sonunda şirketin ayakta kalabilmesi için kasasında nakit olması gerekir. Nakit olmazsa maaşlar ödenemez, tedarikçiye parası verilemez, yatırım planları askıya alınır. İşte krediler tam da burada devreye girer. Kredi, şirketlerin nakit dengesi kurmasına yardımcı olur.
Kemer sıkma programına bağlı olarak sürdürülen yüksek faiz politikaları şirketlerin mali yapısının bozulmasına neden oldu. Ticari kredinin maliyeti yüzde 80’i buluyor. Bu faize razı olsan bile kredi muslukları kapalı... Dolayısıyla nakit sıkıntısı çeken şirket kârlı olsa da iflasa sürüklenebiliyor.
Geçen yıl ayda ortalama 291 konkordato başvurusu yapıldı. 2024’te tam 3.497 şirketin konkordato ve iflas talebi karara bağlandı.
Bu yıl tablo çok daha vahim.... 4 ayda 1.727 kuruluş iflas ve konkordato başvurusu yaptı. Aylık ortalama başvuru sayısı 431’i buluyor.
KONKORDATOLAR ARTIYOR
Konkordato başvurularında geçici mühlet kararı geçen yıla oranla yüzde 145 artışla 782’ye çıktı. Hakkında kesin mühlet kararı verilenlerin sayısı yüzde 287 artarak 526’ya ulaştı. Konkordato talebi reddedilen şirket sayısı da yüzde 95 artarak 333 oldu.
Dört ayda iflas kararı verilen şirket sayısı yüzde 51.4 artışla 53’e yükseldi. Mahkemeler nisan ayında, 199 geçici mühlet, 136 kesin mühlet kararı verdi. 87 konkordato başvurusu reddedilirken, 10 şirketin iflasına karar verildi.
Artan işçilik maliyetleri ve azalan kârlılık, özellikle tekstilde firmaları varlıklarını sürdüremez hale getirdi. Ayrıca döviz kurlarını düşük tutma çabasının faturası da şirketlere kesildi. Başta tekstil, inşaat, ilaç, tıbbi cihazlar olmak üzere birçok sektörde şirkteler ayakta kalmakta zorlanıyor.
İmalatçı KOBİ’lerin yararlanabilmesi için devreye alınan 30 milyar liralık destek paketi firmalara can suyu olamayacak kadar küçük. Türkiye’nin üretici kuruluşlarını krize kurban vermek istemiyorsak, geniş çaplı bir finansman desteğinin devreye alınması kredilerin erişilebilir olması şart oldu.