Turpun büyüğü heybeden çıktı
Hatırladınız mı? Turpun büyüğü henüz heybeden çıkmamıştı. Onca tartışma, onca yoğun gündem arasında biz onu unutmuştuk. İşte şimdi o büyük turp heybeden çıktı. Artık ayan beyan tüm senaryoyu görüyoruz. Belediyelere yapılan operasyonlar, yolsuzluk davaları falan ısınma turlarıymış. Başından beri rakip oyuncuların bir kısmını, yargının da desteğiyle oyun dışı bırakmak istiyorlarmış.
Ve şimdi o an geldi çattı. Siyaset mühendislerinin inşa ettiği muhtemel bir erken seçime uzanan duble yol, bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Hukuku, adaleti, teamülleri ayaklar altına alıp “Tam yol ileri” diye gaza basmaya çok niyetliler.
Seçimden önce yeni bir sahne kurmak istiyorlar. Sandıktan zaferle çıkmanın en kolay yolu, sahaya çıkacak rakip takımı sakatlamaktır. Hakem desteğiyle rakip takım dokuz kişiye düşerse, maçı kazanmak için büyük bir avantajı elde etmiş olursun.
İşte bunu yapıyorlar…
HEKEM DE ONLARDAN YANA
Çoktan yeşil sahalardan çekilmesi gereken oyuncular saha kenarında ısınmaya başladı. Takımın önde gelen tüm isimlerini sakatlayıp yeşil sahalara ayak basamaz hale getirmek için gerekli tüm manevraları yaptılar. Olmadı, kırmızı kartı basıp oyundan atacaklar… Hakem de onlardan yana… O zaman düdüğü çal, oyun başlasın...
Bugüne kadar girdiği tüm seçimleri kaybetme başarısı gösteren Kemal Kılıçdaroğlu kaptanlığında bir takım sahada olursa galibiyet garanti. Doğrusu bu ya, onlar da bu işe çok hevesli görünüyor. Bir an önce kayyum olup koltuklarına kurulmak için can atıyorlar. “CHP’yi kurultaya götürüyoruz” diye sözde demokratik bir ortam için mahallelerden başlayan delege seçimleri ile istemedikleri, haz etmedikleri kim varsa tasfiye edip koltuklarını garantiye alma peşine düşecekler.
Siyaset hiç bu kadar kirli bir oyun görmemişti.
‘İMKANSIZ YAPAMAZLAR’ DİYE DÜŞÜNME
“Yok canım, bu kadarına da cesaret edemezler” diye aklınızın köşesinden bile geçirmeyin. Karşınızdaki güç AKP ise “İmkânsız, yapamazlar” dediğin her şeyi yaptı, yapmaya devam ediyor. En başından söylediğim gibi, söz konusu rakip AKP ise “Atı alan Üsküdar’ı geçti” demek için her yolu deneyecektir.
Mesele şu ki, bu kadar hileli bir oyunu futbol seyircisi kabul edecek mi?
İşte heybedeki son büyük turp bu... Onlar izlemeyi bırakıp sahaya inerse, tüm oyun bozulur. Şikeyi seyirciye yedirmek futbolun en zorlu yanıdır. Hele maçtan önce her yolu mübah sayarak karşı takımın yıldızlarını oyun dışı bırakan bir takım için seyirciden alkış beklemek... İşte bu çok çok daha zor...
Herkes güzel bir maç, dürüst bir müsabaka görmek istemez. Bazıları bileğinin hakkıyla kazanma riskini almaz. Hele işin içinde büyük bahisler dönüyorsa, daha futbolcular çimenlere ayak basmadan önce sonucu garantilemek için ellerinden geleni artlarına koymazlar. Yine de hakem düdüğü çalıp 90 dakika bitene kadar hiçbir şeyden emin olamazsın...
Turplar heybeden dökülmeye başladığında Yozgatlı çiftçi, “Turpunan şalgamınan devlet idare edilmez! Hak ile, hukuk ile, adalet ile devlet idare edilir” diye seslenmişti.
Hâlâ Yozgatlı çiftçinin sözlerine kulak vermek için vakit var.